Konuk Yazar-Ahi Naci İşsever
Taraklı Belediyesiyle, Adapazarı Belediyesi arasında denkleşmiş bir dayanışmayla düzenlenen Nasrettin Hoca Sempozyumu’nun bize kazandırdıkları, yöremiz basınınca bir haftadan beri takdirle değerlendirildi. Sevindik ve kıvanç duyduk. Bendeniz de bu vesile ile ‘Taraklı’da Yalaza Kültürü” üstüne bir söyleşide bulunup, bu konuda yazdığım kitapcığı tanıtma fırsatı buldum. Yapılanlar ve söylenenler beni pek! sevindirdi.
Hal böyle iken:
Geçen Cuma (dün) namazdan önce bir hatip dostumuzun “şakalaşlaşma ve çizgisinde salınan sohbet –yalaza- alışkanlığını pek de öğmeyen, hatta zemmeden va’azını dinledik. Bize insanlar arasındaki muhabbetin “sınırından, dozajından” dem vuran nasihatler dizisi dinledik.. Bu konuşmada ilgili, içbükey kıvrık kirpimsi sınırları özenerek de tarif ediyordu. Ancak çok kulak vermeme rağmen, “hadis” gibi, “ayet” gibi belgelere de gereksinmeden isnatsız gezgin salınımlarla kifayet etti. Esas dikkatimi çeken de konunun hemen ara vermeden, “Nasrettin Hoca Sempozyumu-nun” daha gündemi soğumamış haftasına sıkıştırılması bana manidâr geldi.
Benim bu “ gönül hoşluğu sağlayan muhabbetimize de “ disiplin telkin eden muhtevanın Taraklı’da Nasrettin Hoca Sempozyumu’nun hemen akabinde serdedilişini raslantı olarak görmeye çalışsam da, tercihte isabet görmedim. Taraklı adına da gocundum. Bu nedenle de Peygamber Efendimiz-in aşagıda sayı ve sicil ayrıntılarını belirttiğim Hadisleri aklıma geldi. Size de aktarmakta yarar görüşümün nedeni “Müslümanın gönlünü hoş eden adet ve göreneği Efendimizin de “olurladığını” duyurmaktır.. Bu dediğimi teyid eden hadisleri sicil numaraları ile, size de aktarıyorum ki mesele berraklaşsın:
Kaynak:Buhari
Hadis no :4765
Hz. Aişe naklediyor:
Ensardan bir genç ile evleneceği için,
Hz. Aişe “bir gelini” süslemiş hazırlamıştı.
Allah’ın Resulu Hz. Aişe’ye şöyle buyurdu:
“Ya Aişe, eylenceniz nasıldı ? Ensar topluluğu eylenmeyi çok sever”.
Kaynak:Tirmizi
Yazar:Tirmizi
Hadis no :1010
Rabi adındaki bir kadın sehabe anlatıyor.
“Bizim evlendiğimiz gün Peygamber Efendimiz bize geldi.-Halit’e hitaben-:
”Senin oturduğun yerde oturdu.Evde cariyeler defleriyle Bedir Savaşındaki şehitler için,onların kahramanlıklarını anlatan şarkılar söylüyorlardı. Lakin cariyenin biri :
“İçimizde yarın olacağını bilen peygamber vardır.” Deyince peygamber ona cevaben:
“Sus öyle deme,önceki söylediklerine devam et!”dedi.
Kaynak:Nesai
Yazar: Nesai
Hadis no :3330
Ebu İshak anlatıyor:
Ben bir düğün evine girdim.Guraza ve Ebu Mes’ud Ensari’yi düğün evinde şarkılar dinlerken gördüm.Bunun üzerine dedim ki:
“Sizler Resulullahın arkadaşlarısınız.Bedir ehlindensiniz.Sizin yanınızda şarkıcılar böyle şarkı söyleyebilirler mi ? dedim.
Bunun üzerine Ebu Mes’ud Ensari:
“İster otur dinle,istersen çek git dinleme.Çünkü bize düğünlerde eylenme ruhsatı verildi.”dedi.
Kaynak:İbni Mace
Hadis no :1888
Hz. Aişe anlatıyor:
“Benim yanımda ensardan iki cariye vardı.Ve kendi kendine ensarın kahramanlıklarını anlatan şarkılar söylüyorlardı.Bu sırada Babam Ebubekir içeriye girdi.Dedi ki:
“Şeytanın borazanı peygamberin evinde de mi çalıyor ? diye çıkıştı.Bu olay Ramazan bayramında cereyan etmişti.Hz.Ebubekir’in çıkışını duyan peygamberimiz:
“Ya Ebubekir her toplumun bir bayramı vardır.Bu gün de bizim bayramımızdır.”buyurdu.
Kaynak:Müsnet
Yazar: Ahmet Bin Hambel
Hadis no :12064
Peygamber efendimiz düğünden gelen kadın ve çocuklarla karşılaştı.Selam verdi.Dedi ki:
“Vallahi ben sizi seviyorum”
Kaynak:Müsnet
Yazar: Ahmet Bin Hambel
Peygamber efendimiz Hz. Aişe’ye şöyle buyurdu:
“Gelini evine götürdünüz mü? Şarkıcıyı da düğün evine gönderdiniz mi ?
“Size geldik size geldik,
Bizi karşılayın,bizi karşılayın! Şarkısını da okudunuz mu ? Çünkü ensar gazeli seven bir toplumdur,dedi.
Kaynak:Müsnet
Yazar: Ahmet Bin Hambel
Hadis no :16113
Peygamber Efendimiz gizli nikahı hoş görmezdi. Def vurulmalı ve şu şarkı söylenmeliydi.
“Size geldik size geldik,
Bizi karşılayın bizi karşılayın.”
Kaynak: Müsnet
Yazar: Ahmet Bin Hambel
Hadis no: 22131
Ebu Lehep’in kızının kocası anlatıyor:
“Peygamberimiz evlendiğimizde evimize geldi ve bize:
“Evlenbiniz mi?” diye sordu.
Görüldüğü gibi her nasıl ki:
İçimizden bir “dülger” Sayın hatipin işine karışmıyorsa, hatiplerin de dülgerlik etmesine gerek yok kanısındayım.