Geri

Totaliter Eğitim Üzerine

Ali ARICI Ali ARICI
Yayın: Güncelleme:

Demokratik yönetim, ancak her bireyin dolaylı ya da dolaysız temsili, onayı ve katılımı ile olabilir. Yönetilen insanlar ya da bu insanların uygun şekilde seçtikleri temsilcilerinden oluşan bir grup yapılacak işler üzerinde düşünür, fikirlerini belirtir, tartışır ve sonunda (yine uygun bir şekilde yapılan bir oylama sonucunda) karara varırlar. Demokraside önemli olan şey, her bireyin (yani sadece temsilcilerin değil) yapılanlar hakkında bir fikri ve yargısı olması, devletinin yaptıklarını sorgulama (ve yeterli çoğunluğa ulaştığında değiştirme) hakkına sahip olmasıdır.


Totaliter yönetimde işler biraz farklıdır. Gücünün kaynağı genellikle kol kuvveti olan yönetici kişi ya da zümre yapılacak şeylere karar verir ve kararlarını yönetilenlere bildirir. Yönetilenlerin, kendilerine dayatılan şeyleri değiştirmek bir yana, sorgulama hakkı bile yoktur. Estetik bir görünüm için halkın onayı aranabilir, ancak zaten halkın itirazı diye bir şey söz konusu değildir.


Eğitimi, en azından bizim maruz kaldığımız eğitimi incelersek, yapısının demokratik olmadığını, aksine tamamen totaliter bir işleyiş sergilediğini görmek zor değildir. Burada söz konusu olan öğretmenin öğrencilerine kendi keyfine göre davranmasından doğan bir totaliterlik değildir, asıl zorbalık öğrencilerin beynine sokulmaya çalışılan fikirlerin işlenme şeklindedir.


Nasıl ki bir zorbanın yönetimindeki halk, devletinin yaptıklarını sorgulama hakkından yoksun, söz hakkı olmayan bir katılımcıysa; 20. Yüzyılın modern eğitimini alan öğrencinin de kendisine anlatılanları sorgulamadan kabul etmek dışında bir seçeneği yoktur. Bazen, ama sadece bazen, dersin görünümünü biraz daha demokratik kılmak için, öğrencilere kendilerine söylenenleri sorgulama ve hatta ders kitaplarına (yani kutsal kitaplara) itiraz etme hakkı tanınır; ama dersin sonunda yine kitabın ya da öğretmenin söylediklerinin doğruluğuna ulaşılır. Mevcut sistemde eğitimci, günücü karşısındaki öğrencide mevcut olmayan eğitiminden alan totaliter bir yöneticidir.


Bunun zaten böyle olması gerektiği, zira öğretmenin görevinin, (kendisinde olan ama öğrencide olmayan) bilimsel bilgiyi (ki bu bilgi şüphesiz doğrudur) öğrenciye vermek olduğu düşünülebilir. Öğretmen tanım itibari ile öğrenciden ayrıcalıklı bir konumdadır, zira dersin konusu olan bilimde kendisi daha eğitimlidir. Bu, bir bakıma doğru olan bir savdır. Gerçekten de amaç, öğretmende olan ama öğrencide olmayan (doğruluğu varsayılmış) bilginin öğrenciye verilmesidir. Ama, bu yapılırken izlenecek olan yolun önemi küçümsenemez.


Bilimsel bilgi, değerini, kendisine ulaşılırken kullanılan yöntemden alır. Bir fizik kitabı da bir din kitabı da kendi içindekilerin doğru olduğu iddiasındadır, ancak fiziğin (en genel anlamda bilimin) eleştiriye açık olması ve bu (bilimsel) bilgiye kişiden bağımsız (nesnel) bir şekilde ulaşılabilir olması, bizim (20. Yüzyıl insanının) okullarda okutulacak müfredatta ağırlığı ona (bilimsel bilgiye) vermemize yol açmıştır. Eleştirel bir yöntem ve dogmatiklikten uzak bir akıl yürütme kullanılmadan ulaşıldığı takdirde bilgi, bilimsel değer taşımaz.


Eğitimci, gerek ilk ve orta, gerekse yüksek öğrenimde, bilimi temsil ediyorsa eğer, kullandığı yöntemleri de buna göre seçmelidir. Öğrencinin gerekli aktif katılımı olmadan öğrenciye dayatılan bilgi bilimsel bile olsa; öğrencinin aldığı eğitim din eğitiminden farksızdır.


Bu yüzden olsa gerekki, artık gerek sokaktaki insan, gerekse en eğitimli akademisyen için, bilimin sonuçları dini dogmalar kadar tartışılmaz ve önemli görülüyor. İnsanların (gökteki tanrıları bırakıp) bilime (ve teknolojiye) tapmaya başladıklarını söylemek abartı olmaz.


Eğitim sürecinin her seviyesinde öğrenciye öğrendiği şeylerin aslında yanlış olabileceğini, sadece insanlığın şu anki bilgi seviyesini temsil ettiklerini belirtmek gereklidir. Aksi takdirde gelecek kuşakların bilimsel yobazlıktan kurtulmaları çok uzun sürebilir.


 


Selam ve Saygı ile...


 



 

#

Yorumunuzu Ekleyin

Adı-Soyad
E-Posta
Yorum
İşlemin Sonucu
  • Yorumlar T.C. Yasalarına aykırı olamaz.
  • Hakaret içeren yorumlar, yayınlanmasa bile yasal mercilere iletilebilir
  • KVKK Kapsamında, bilgileriniz, yasal merciler hariç kimseyle paylaşılmaz.
  • Formda doldurduğunuz bilgiler ve IP adresiniz sisteme kaydedilir.
  • Yorumunuz onaylanıp yayınlandığında, sadece yorum, isim ve yorum tarih saati gösterilir.

GENEL BİLGİLER

Taraklı

Taraklı

Taraklı Nerede, Taraklı'nın tarihi ve coğrafi özellikleri
Taraklı Otobüs Saatleri

Taraklı Otobüs Saatleri

Ağustos 2023 Güncel Taraklı - Sakarya Otobüs Kalkış Saatleri, Taraklı Otobüs Saatler 2021, Taraklı Otobüs Tarifesi, Taraklı Sakarya ilk otobüs ne zaman? Taraklı - Sakarya Son Otobüs Ne zaman? Sakarya Taraklı İlk Otobüs Ne Zaman, Sakarya Taraklı Otobüs Saatleri, Taraklı Koop Otobüs Saatleri
Taraklı'da Gezilecek Yerler

Taraklı'da Gezilecek Yerler

Taraklı'ya geldiğinizde gezilecek yerler neresidir? Taraklı'nın en popüler gezilecek yerleri yazımızda.
Taraklı Termal Turizmi

Taraklı Termal Turizmi

Taraklı'da termal turizmi, Türkiye'deki belli başlı noktalardan biri haline gelmiştir.