Aziz Duran Ve ben
Son günlerde internette yayınlanan köşe yazılarıma inanılmaz yorumlar geliyor...
Bu yorumlarda neden Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Duran'ı eleştirmediğim sorgulanıyor...
İlerleyen günlerde Aziz Duran'la ilişkimizi sorgulayan bir yazı yazmayı planlıyordum...
Ancak bugün hemen, bu yorumlarda yapılan haksızlığı gidermek istiyorum...
Başkan Aziz Duran 15 yıldır belediye başkanı...
Biri şimdi kalksa, Duran'a; "15 yıllık belediye başkanlığı döneminizde sizi en çok eleştiren kimdir?" diye sorsa kuşkusuz vereceği cevap Sezai Matur'dur...
Hem basında, hem de muhalifleri arasında bu kadar uzun süreli kendisini eleştiren kimse olmamıştır...
15 yıl boyunca Başkan Duran'ı eleştirmekten hiç geri kalmadım...
Eşi Nesrin Duran'ın akrabam olması (akrabalığımız bizim kültürümüze göre bir hayli yakındır) beni Duran'ı eleştirmekten alıkoymadı...
Şehir siyasetini ve yerel basını takip edenler, Duran'ın benden ne çektiğini iyi bilirler...
Ben bu eleştirilerimi hiçbir zaman kişisel kin ve hırsla yapmadım...
Ben doğup büyüdüğü şehri seven bir gazeteci olarak, aklımın erdiği, gücümün yettiği kadarıyla Duran'ın uygulamalarındaki hatalarını ortaya koymaya çalıştım...
Belki zaman zaman kendisine haksızlık ettiğim, hata yaptığım da olmuştur...
Bir gün Başkan Duran'ın eleştirilerim nedeniyle tartıştığımız, kavgamız olmamıştır...
Her zaman ilişkilerimiz başkan-gazeteci ilişkisi nasıl olması gerekiyorsa o seviyede oldu...
Kanal 54'ün kuruluş yıllarında verdiğimiz ilk televizyonculuk mücadelesi döneminden başlayıp sırasıyla SRT ve Adapazarı Gazetesi'nde Duran'ı yerden yere vurduk...
Yenihaber kurulduktan sonra da şehirde tek muhalif basın organı olarak Büyükşehir Belediyesi'nin ve Duran'ın tüm yanlışlarına dur dedik...
Böylesine geçen 15 yılın ardından birilerinin kalkıp "Başkan Duran'ı neden eleştirmiyorsunuz?" diye sormasını anlamsız buluyorum...
Herhalde bu yorumları yazan arkadaşlar şehre yeni gelmiş arkadaşlar...
Yoksa böyle bir yorum yazma gereği duymazlardı...
Not: Bu konuyla ilgili ilerleyen günlerde daha detaylı bir yazım olacak...
....
Şart midur?
Bir gün Temelle Dursun otururlarken Temel Dursun'a;
-"Ula usagum ben politikaci olacağum." demis
Dursun Temel'e dönüp;
-"Sen delimusun ki politikaci olacaksun.."
Temel Dursun a dönüp:
-"Şart midur??"
...
"Başbakan'a söz verdik"
Dün AKP'nin aday tanıtım toplantısı vardı...
AKM'de düzenlenen toplantıda İl Başkanı Şenol Morgül ilginç bir söz etti...
"Başbakan'a söz verdik, tüm belediyeleri alacağız"
Allah aşkına bu nasıl bir söz?
Burada yaşayan, oylarına talip olduğunuz insanların hiç mi değeri yok?
Bu insanlar ne hizmet bekliyor, adaylarınızdan beklentileri nedir?
Bunların hiç mi önemi yok?
"Başbakan istiyor, o halde tüm belediyeleri alacağız"
Bu söz gösteriyor ki adamlar Başbakan'dan Allah'tan korktukları gibi belki daha fazla korkuyorlar...
Allah'tan korkuları, Başbakan'ın kinden fazla olsa O'na göre davranırlar...
"Halka hizmet, Hakka hizmettir, Hakka hizmet için tüm belediyelere talibiz" türünden sözler ederler...
Ama bunların varsa yoksa Başbakanlar'ı var...
Söze bakın:
"Başbakan'a söz verdik"
Elbet böyle diyecekler...
Elbet koşulsuz itaat edecekler...
Çünkü Başbakan tek seçicileri...
Tek emredicileri..
Tek yol gösterenleri...
Oylar düşerse, belediyeler kaybedilirse Başbakan hesap sorar...
30 Mart'ta Ankara'ya çağrılmaktan korkuyorlar...
Bir de Allah'ın sorgusundan korksalar...
Mahşer korkuları olsa…
Sanırım o zaman çok şey değişir...
#