Hangi adaydan ideal bir belediye başkanı olur?
Bugün artık tüm partiler belediye başkan adaylarını belirlemiş durumda...
Çok önemli bir değişiklik olmazsa aday listelerini 17 Şubat'ta seçim kurullarına verecekler ve adaylıkları kesinleşecek...
Biz seçmenler de adayları izleyerek hangisinin ideal bir belediye başkanı olabileceğine karar vereveğiz…
Hangi adayı başkanlık koltuğuna yakıştırırsak sandıkta gidip ona oy vereceğiz...
Peki hangi adayın en ideal başkan olacağını nasıl anlayacağız?
Bunu anlamak için nelere dikkat etmemiz gerekiyor?
Karpuz gibi adayı koklayıp seçemeyeceğimize göre adayları hassas bir teraziden geçirmek gerekiyor...
O terazide kullanacağımız ölçüm kriterlerinin bir bölümünü şöyle sıralayabiliriz...
1- Öncelikle adayın bu görevi yapmaya yeterli bir eğitimi olup olmadığına bakmak gerekiyor. Bu çağda belediye başkanının eğitim düzeyi önemlidir. İlkokul, ortaokul mezunu adaylarla belediye yönetimilemez…
2- Eğitim önemlidir, ancak her şey değildir. Adayın bilgi-birikimi, tecrübesi bir kenti yönetmeye yeterli midir? Buna bakmak gerekir. Nice yüksek diploma sahibi, hiçbir yönetim tecrübesi olmayan, şehircilik konusunda tek kitap okumamış çağdaş cahiller vardır. Bunlardan ideal başkan olmaz...
3- Aday belediyeyi yönetirken halkın görüşlerine mi değer verir, yoksa kendi bildiğini mi okur? Adayın bugüne kadar ki icraatlarına bakarak bu sorunun cevabı bulunabilir...
4- Şaibesi olmayan, arkasında kirli ve gizli geçmişi olmayan, her şeyiyle şeffaf olan aday ideal olanıdır. Adayın geçmişinde yaptıkları, başkanlığında da yapacaklarının teminatıdır... Dolayısıyla biz seçmenler için geçmişini bildiğimiz ve geçmişine güvendiğimiz aday idealdir...
5- Adayın çevresi güven vermelidir. Çıkar çevreleri tarafından etrafı çevrelenen adaydan iyi bir belediye başkanı olmaz...O aday başkan olursa, halka değil, çıkar çevrelerine hizmet eder...
6-Yalanı seven, yalancılığı meslek edinen aday, seçildiğinde de yalanlarına devam eder ve işi gücü halkı kandırmak olur. Peki adayın yalan söyleyip söylemediği nasıl anlaşılır? Dikkat edin, bir aday bol yeminli konuşuyorsa, onda yalan çoktur. Eğer karşınıza, bol yemin eden bir aday çıkarsa bilin ki söylediklerinin böyük bölümü yalandır...
7-Aday yönetimine talip olduğu, kenti, belediyeyi , belediyecilik mevzuatını iyi bilmelidir. Seçildiğinde "Ben nereye geldim?" sorusunu soracak olan adaydan fayda gelmez...
8-Aday dinleyen, karşısındakine söz verense ideal olandır.
9- Dünyayı gezen, gezerken gördüklerinden ders alan aday ideal olandır. Bulunduğu semtten çıkmamış, bütün dünyası dar bir coğrafyaya sıkışmış adaydan bir şey olmaz.
10-İdeal aday, insanlara, kökeni, parası, eğitimi, inancı, siyasi görüşü için değil sadece ve sadece insan olduğu değer verir...
....
Adalet sarayı ve AKP!
Resmi daireler kampüsü nihayet tamamlandı...
Hafta sonu resmi dairelerin bir bölümü taşındı...
Bir bölümü ise Vali Hüseyin Atak'ı ikna ederek şehir merkezinde kaldı...
Adliye ise Mayıs ayında taşınacak...
Ancak ne Baro, ne de Yargı Camili'ye gitmek istiyor...
ortak bir dilekleri var...
Bağımsız Adalet Sarayı...
Resmi daireler kampüsü içinde daracık bir alana yerleştirilecek Sakarya Adliyesi...
AKP'nin iktidar olduğu 2002 Kasımından bu yana Türkiye'nin bir çok noktasında bağımsız, oldukça şık ve modern Adliye Sarayları inşa edildi...
Depremde Adliye binası yıkılan Sakarya'ya bir Adalet Sarayı çok görüldü...
Oysa AKP i Milletvekilleri içinde bir de avukat var...
Ayhan Sefer Üstün...
Mesaisinin büyük bölümünü teşkilat içi çekişmelere ayıran Milletvekili Ayhan Sefer Üstün ne yazık ki, Adalet Sarayı için kılını kıpırdatmadı...
Bir Adalet Sarayı'nın gerekliliğini en iyi anlayabilecek bir milletvekili olmasına rağmen bu sorunu görmezden geldi...
Bir süredir Sakarya Barosu, Adalet Sarayı isteklerini yüksek sesle dile getiriyor...
Baro'nun üyesi olan Üstün'den tek ses yok...
Diğer milletvekillerinin de Sakarya ile ilgili pek kaygıları olmadığından bundan sonra Bağımsız Adalet Sarayı için bir umudum yok…
Sanırım biz Sakaryalılar istemeyi bilmiyoruz…