İşte o hayat maçını bitiren son düdüğe üflendiğinde; o düdüğe, sen istersen “İsrafil’in Sûru” de!
Faruk Serkan YILMAZ
Yayın: Güncelleme:
Öyle uzanamadığım ciğere “pislik” falan demeyeceğim. Kedi miyim ben? Hem ayrıca üzüntü de duymuyorum; elimden ekmeğim mi alındı sanki? Bana giren-çıkan olmadı yani. Aylardan MART da olabilir; fakat ben KEDİ değilim ki?
Birileri mart kedileri gibi bağırmamı bekliyor. Belli ki “doğru zamanda, doğru yerde, doğru kişiye nifak tohumu ek!” parolasıyla yola çıkmışlar! Ama bir sorun var! Evet, doğru yerde olabilirler, doğru zamanı, yani martı da yaşayabilirler; fakat beni nasıl kediye benzetebilirler?
Dediğim gibi, uzanamadığıma “pislik” demeyeceğim. “Pislik olan benim” de demeyeceğim. Fakat sütten çıkmış ak kaşık da değilim ben. Sınavı kaybetmemin tek sebebi benim yani. Bütün samimiyetimle söyleyebilirim ki; ben kendi akıl seviyemin düşüklüğünden kaybettim. Ben zekânın matematiksel çeşidine sahip değildim. Nitekim matematik ağırlıklı olan bu sınavı, düşük seviyedeki aklım kaldıramadı.
Ve kazık bir soru daha vardı!
Anladım ki; problemim sadece matematikten ibaret değilmiş. Meğer “Genel Kültür”üm de zayıfmış benim! Öyle ki; 2008 Avrupa Futbol Şampiyonu olan ülkenin, hangi ülke olduğunu bilemeyecek kadar cahil kalmışım!
Meğer adam akıllı “uyku kültürüm” bile yokmuş benim!
Lakin ben fikir adamlarından, futbolun “kitleleri uyutma aracı” olarak kullanıldığını öğrendim. “Halkımı uyutmak için 100 bin kişilik beşikler yaptım” diyeni duyduktan sonra, stadyumlara adım atmaz oldum. Hem ayrıca takım tutmayanı uyku da tutmaz düşüncesi vardı bende. Bu yüzden, UEFA Şampiyonu olan Aslan Cimbom’u bile tutamadım ben. Bunun bir sebebi de, aslanın kedigillerden oluşuydu!.. Kediler sobanın sıcaklığında hırıl hırıl uyurlar ya hani; o bakımdan yani!
Mutlaka bir şeyler biliyordur Türkiye Cumhuriyeti Devleti. Bildiği bir şeyler var ki; “kitleleri uyutma aracı” olan futbol hakkında sorular sormayı yeğliyor bünyesinde çalışacaklara. Böylece kendisine kimin dost, kimin düşman olduğunu belirliyor belki de! Öyle ya; “Su uyur, düşman uyumaz” derler. Ben düşman mıyım ki uyumuyorum?
Şimdi daha iyi anlıyorum 90 dakikalık bir futbol maçını, bir hafta boyunca neden tartıştıklarını. Meğer düşman ilân edilme korkusuymuş yurdum insanının tek kaygısı! Lise çağındaki gençlerimizin, futbola dair İDDİA kuponlarıyla oyalanmalarının sebebi varmış. Milli eğitim sistemimizin belirleyeceği sınav soru(n)larına, Milli Piyango İdaresi’nce çözümler getirilmiş! Meğer devlet eliyle, İDDİA gibi şans oyunlarının kuponlarıyla hazırlanıyormuş gençler devlette memur olmaya. Bu yüzden dalıyorlarmış derin bir uykuya!
Fakat “İçki, şans oyunları, putperestçe uygulamalar ve gelecek hakkında kehanette bulunmak şeytan işi birer pisliktir…”
Şimdi bana “Hani uzanamadığına ‘pislik’ demeyecektin?” demeyin!
Ben size, “ben demeyeceğim” demiştim; “Allah demeyecek” demedim.
Evet, yukarıda yazılanlar Allah’tan apaçık bir ayettir. “Pislik” diyen; kediye, bana ve devlete Hâkim olan Rabbimdir. O, hayat maçını yöneten adil bir Hakemdir. Gün gelir, uykudakileri de diriltir!
İşte o hayat maçını bitiren son düdüğe üflendiğinde; o düdüğe, sen istersen “İsrafil’in Sûru” de!
Ve tuhaf ki; ben böyle tem tek bir Hakem’den bahsederken, bir de başıma yan hakemler çıktı! Onlar verecekmiş rızkımı! Aç değilim ki ben; açtılar mı karnımı?
Ve ayrıca şairin de dediği gibi:
“Ben fakir bir adamım; param yok ki karım olsun.
Gece şeytan girer rüyama; sağ olsun...”
Yazgımdaki Leyla gelene kadar bana; rüyalarımla idare ederim ben. Gelinin ata binmesi; gelinin geleceğine garanti değildir hem…
Hem ne olmuş yani kaybettimse sınavı? Az yerim, olur biter!.. Leyla’msa, biraz daha bekler…
Boş verin! Asiller kızarmış ekmeklerini dişleyedururlarken; dilimlediğim umutlarımı, yüreğimdeki aşk ateşinde kızartırım ben.
İsterse bayatlasın umutlarım! Ben gözyaşlarımla umut makarnası bile yaparım…
Ekmek olarak garibe umut bırakılmışsa… Ve bende yeterince umut mevcutsa… Kim semer vurabilir sırtıma?
Arkadasim ne zor bisey yapiyorum su yazinin altina yorum yaparken, oyle de guzel anlatmissin ki hic bitmesin isterdim anlattiklarin baska bir konu olsa ama malesef icimizi acitan bu olaylar dedigin gibi ne kadar asikar. "Sakin kader deme kaderinde ustunde bir kader var" demis Ustad Sezai Karakoc. hayat sinavindan bir sinav eksildi var sayalim. ve ben inaniyorum ki daha iyi firsatlarin olacak. (yada bizde mi bir iddaa kuponu yapsak)allah korusun sakasi bile hos olmadi...
cüneyt
21.03.2009 / 00:51:04
serkan öyle döktürmüssün ki herkes okusun anlasın galiba sen bazı kesimlere aktarmıssın hep böyle olmanı dilerim başarılar
Kadir DEMİR
21.03.2009 / 10:54:31
Demek ki yaş kemale ermeye yüz tutmuş,sermayeden bir yıl daha yemiş,epey olgunlaşmışsın.Sağlık-sıhhatin yerindeyse,rızkımızı da Allah (cc) veriyorsa,ki veriyor fazla takmaya gerek yok."Sizin hayır bildiğinizde şer,şer bildiğinizde hayır vardır" diyor Rabbimiz,yani İsrafil (as)ın sur'u henüz üflenmemiş üzerine.Nasibini kovalamaya devam etmen dileğiyle,Allah uzun ömürler versin.Kal sağlıcakla...
bahadır demir
21.03.2009 / 15:09:18
serkan kardeşim çok güzel anlatmışın emeğine saglık...
M. Ali ÇINAR
21.03.2009 / 20:24:32
F.Serkan kardeşim, yazın hoşuma gitti, iki defa okudum...
mehmet kabak
22.03.2009 / 19:36:40
KARDEŞİM TEK KELİME İLE (MÜKEMMEL).YÜREĞİNE SAĞLIK....
faruk kurnaz
22.03.2009 / 22:04:25
Çok güzel olmuş ,tebrik ederim.
cüneyt
22.03.2009 / 23:25:32
serkan kardeşim ben bir daha okudum şunu anladım mart ayı demek aklıma seçim geliyor bunu anladımda sana kim ac dediki böyle yazdın tabi oy isteme arifesi olur böyler şeyler sen bildiğin gibi davran rızkı allah cc verir kimse veremez rızkı kendin aracan başkası veremezki
Tacettin FARKATAN
23.03.2009 / 13:15:09
Bir dönem sendikacılar gelince köşe kapmaca oynayanlar makamlarından uzaklaşınca, ardında bıraktıkları makamlarda oturanlar zor durumda kalsın diye sendikacıları üzerlerine saldılar. Şimdi bu zihniyet birini yazı işleri müdürü yapacağım diyor, diğerini şurda istihdam edeceğim diyor, bekarlara evlilik vaadediyor. Biz bu -U- dönüşlerini çok gördük.
Onur ÇAKAR
23.03.2009 / 18:58:21
slmlar serkan bu yazına yorum yapmak ıstedım burda 1 sey degıl 2*3 seyı bırden anlatıosun uyku kulturunden baslayarak ınsanların uyutulduguna ve kendını bırsey sananlara guzel cevaplar vermıssın yazını cok begendım ınsanlarında bır an once senın gıbı uyutulmadan uyanması lazım ulke de elden gıtmeden saygılarımla . . .
Yasin ÇINAR
23.03.2009 / 19:20:03
Harika...
Kalemine Sağlık Abi..
Ali SANLI
24.03.2009 / 01:51:50
Serkan Abi, gerçekten çok güzel noktalara dokunmuşsun. Bence bu yazıyı okuyanlar bir kere değil üç beş kere okumaları lazım. Yazın için teşekkür ederim...
İzzettin KÖMÜRCÜ
25.03.2009 / 20:08:48
Evet Serkan ;Ali Sanlı'nın dediği gibi yazıyı 3-5 defa okudum....Buna rağmen içinden çıkamadım."Gelinin ata binmesi,gelinin geleceğine garanti değildir" ben buralarını çözemedim yazının.!!!! :))) :)))
Nilüfer Hedef Arsever
29.03.2009 / 13:54:58
Serkan kardeşim, yazını çok beğendim, önce yüreğine; sonra eline sağlık, yazında birçok konuya değinmiştin ve gerçekten mükemmel benzetmelerle anlatmışsın, sınavı kazanamadım diye üzülme, inan bir çok insanın hiç kitaba bakmadan sınava girdiğini biliyorum, adam işte çalışıyor, ders çalışmaya zaman bulamıyor, sırf sınav heyecanını atlatmak ve ne gibi sorular çıkıyor diye görmek için sınava giriyorum diyor, kazanamazsam da seneye çalışırım diyor, seneye de kazanamazsam, öbür sene diyor, ümitsiz hayat olur mu? önemli olan ne istediğini bilmek değil mi? kararlı şekilde yine çalışırsın ve çalışş, tedbir insandan, nasip Allah tan, 2. sınav daha kolay gelir sana o zaman, şimdiden 2. sınavda sana başarılar diliyorum.
nagihan
31.03.2009 / 11:37:38
Tebrik ederim. Yine bir klasik Faruk Serkan Yılmaz başarısı (Yanlış anlaşılmasın aman ha :) )
Kadir DEMİR
11.04.2009 / 18:41:58
Abicim Mart çıkalı epey oldu,pisi misi de kalmadı ortalıkta,sen de yoksun ne hikmetse,hadi gari, bekliyoruz ama...