Ne olur
Ne olur
Başım önde evimin yolunu tutmuşum, fırtınalı dondurucu soğuğa, her düşen damlanın yeni bir ürperti getirdiği yağmura aldırmadan. Parasızlıktan işsizlikten, ne yağan yağmuru nede çamur içinde kalmış ayaklarımı düşünecek halim var. Ekmek davası bizimki, elinde ekmeğinle eve gitmedikten sonra, yağmurda vız gelir, iliklerine kadar ıslanmakta.
Bugünde dost bildiğim kapıları çaldım, açılmadı. Yaşamın baharında yolun sonunu görür oldum, biriken umutlarım tükeniyor her geçen gün. Bir tek de sığınacak liman bulmaz mı insan, bunca yıl boşuna mı okudum ufacık bir iş için kimleri eğilmedim, ben mi eğilmesini, dayı demesini bilemiyorum. Bu saat de kızımın eşimin yanında olmam lazım lakin yolum uzun bir saat daha yürümem gerek beni bırakan ama benim parasızlıktan bırakamadığım ayakkabılarımla.
Şimdi yatmıştır kızım, o uyuduktan sonra eve gider oldum, kızıma sarılamaz, bakamaz oldum. Ona anca uyurken sarılıyorum öpüp kokluyorum, bakamıyorum yüzüne çünkü çünkü işsiz bir babaya baksın istemiyorum, yüzümü asık görsün istemiyorum, beni işe yaramaz baba olarak ansın istemiyorum. Sabah da o uyanmadan çıkıyorum evden, iş aramak için yollara düşüyorum, ona okul haçlığını bırakamadan gitmek o kadar acı ki, yüreğimi dağlıyor.
Birkaç ay öncede çok paramız yoktu ama işim vardı, bir poşetle de olsa bir ekmekle de olsa göğsümü gere gere eve varmanın mutluğunu yaşıyordum. Kapıda kızımı görmek günün tüm yorgunluğunu alıyordu, ocağımız tütüyordu fazla yakacağımız yoktu ama idare ediyorduk, en azından kızımla otururken iki odun parçasıyla ısınıyorduk o yattıktan sonra ise montlarımızla bile oturmak eşime de bana da büyük bir mutluluk veriyordu. Biz en azından bir dilim ekmek için avuç açmıyorduk. Az da olsa kazanıyor ve Anadolu insanının mütevazılığıyla yoğrulmuş aile saadetimizi yaşıyorduk.
Bir gün kriz dediler, işsiz bıraktılar. Hiçbir kimse görmedi halimizi, teğet dediler, görmeyin onları dediler, bakmayın o tarafa onlar bizden değil dediler. Ben sahi kimdenim. Sizden olmam için ne yapmam gerekiyor. Ne olur söyleyin yapacağım, yapmak zorundayım kızım için yapacağım eşim için yapacağım, onlar benden ekmek bekliyor kızım süt bekliyor, götürmem lazım.
Terk eyle diyor bu dünyayı gönül, ya sizler. Sizleri bırakır nere giderim, lakin çarem de kalmadı, tünelin sonunda bir ışık görsem bıkmadan yürürüm aydınlığa çıkana kadar. Yağmur yüreklim sizler için her şeyi yaparım.