ElveDa
Elveda
Sen yalnız değilsin biliyorum, bense, sahilde bank da bıraktığın yerdeyim. Bana elveda dediğin yerdeyim, ben ki sana dünyamızı kuralım dediğim yerdeyim. Ben ki sana aşkımı ilan ettiğim yerdeyim. Ben ki, o gün seni nasıl seviyor isem hala aynı duygularla, azgın sularla boğuşmaktayım, tutunacak bir dal olmadan.
Ve sen biliyorsun ne olursa olsun sana yine geleceğimi. Bir akşam esen poyrazla pencerenin aralığından odana girip, seni gördükten sonra aynı hızla görünmeden senden uzaklaşacağımı. Sen biliyorsun yağmur suyu ile kapına kadar geleceğimi ve sen ayaklarınla beni çiğnediğinde hızlı akıp gideceğimi. Ve sen her zaman ki gibi biliyorsun, yıldızlarla gecene eşlik edeceğimi, sen dilek tuttuğunda da kayıp, görünmez olacağımı. Sense biliyordun seni ne kadar sevdiğimi, avucundaki kelebek olmaya hazır olduğumu.
Günler, yıllar geçse de, seni görmekle yanıp tutuşan, her saniye si senin için çarpan bu kalp seni unutur mu sandın.
Benim gibi cesaretin olmadı, ben bıraktığın yerdeyim derken, sen arkana bile bakmadın, bense orda bekliyordum seni, sesimi duymadın, haykırışlarımı duymak istemedin.
Ya bugün. O kadar istemedin de neden karşıma çıktın.
Ben mi seni buldum, sen mi beni. Uzaktan gelen sensin biliyorum ve gözlerini dikmiş benim bakmamı bekliyorsun. Ben baktığımda da, kendini güvenli liman da hissedeceksin, rahatça demir atacaksın ben hala güzelim diye. Bense direneceğim, yaklaşıyorsun hissediyorum, ben tanıyorum bu kokuyu, ellerin yine saçlarında, saçlarınla oynadıkça daha hızlı ulaşıyor lavanta kokun, üzerime doğru adım atıyorsun, yana çekileceğim, ben seni görmezden geleceğim, ne kadar yaklaştın bana, kaç adım kaldı, lavanta tarlasındayım sanki ellerini bana açmış koşarak geliyorsun, mutluluğumuzu perçinlemek istiyoruz. Hayır, güzelim, bu sefer yapamam. Bu sefer ben seni terk ediyorum. Yansa da bu yürek, eskisi gibi alevi sönmez değil artık. Bu yürek de sevildi, karşılık beklemeden sevildi, hem de sorgulanmadan. Tam karşımdasın biliyorum, başımı kaldırsam, göz göze geleceğiz, bekliyorsun güzelim, senin gözlerinin içine bakmamı bekliyorsun. O gözlere bakınca, etkilenmemi istiyorsun, ama o mazide kaldı. Sana kıyamam çek git, hatıralarımız var, üzülmeni istemem, bakmamı bekleme, kaybedersin. Alışık değilsin kaybetmeye, inat ediyorsun, hala kibirli ve gururlusun.
Elveda öyleyse güzelim, izin ver yana çekil geçeyim, bekliyorsun, adım atamıyorsun, peki ben atayım, tekrar elveda. Elveda geçmişim, elveda hasretle yandığım güzel, elveda sana. Şaşırdın, yüzüne bakmadım, arkama da bakmayacağım, senin bana yıllar önce yaptığın gibi. Lakin sen ordasın, beni izliyorsun. Senden adım, adım uzaklaştığımı hissediyorsun. Belki anlarsın güzelim, terk edilmek ne imiş. Ölesiye evlada sana.