Yıldız Sarayı’nın taş avlusunu dolduran heyet yağmur altında padişahla görüşmek için bekliyorlardı. Yaşlanmış ve devlet meselelerini düşünmekten beli bükülmüş, yüzüne kırışıklıklar çökmüş sultan yorgun gözlerle sarayın avlusundaki güruha bakıyordu. Aslında baktığı Altı yüz yıl dünyaya hükmetmiş ilim yaymış, adaleti öğretmiş bir milletin (millet devletin) yıkılışı ve düştüğü acziydi. Birden gözlerinizden kendine sormadan akan yaşları hissetti. O ki Osman Bey’in, Fatih’in, Bayezid’in, Yavuz’un, Muhteşem Süleyman’ın torunuydu O na ağlamak yakışmazdı… Yaverinin hünkârım heyet sizi toplantı salonunda bekliyor demesiyle irkildi. Geliyorum Selahattin dedi. Ulu Hakan Abdulhamit mermer sütunlar arasından yürürken duyduğu tek şey beynindeki uğultu ve ayakkabılarının çıkardığı seslerdi. Salona girdi görkemli tahtına oturdu. Dik duruyordu o her şeyden önce bir TÜRK ve MÜSLÜMAN dı. O Osmanlıydı. Heyet huzuruna çıktı. Başlarında liderleri Theodor Herzl bulunan yahudi esnafların ileri gelenleri. Osmanlı padişahından Filistin ve çevresinde çöl ve verimsiz arazide kendilerine yurt olacak kadar toprak istediklerini ve karşılığında Osmanlının yaklaşık 20 milyar siterlin olan borcunu ödeyeceklerini söylediler. Burada kurulacak devletin Osmanlıya bağlı uydu bir devlet olacağını da iletiler. Yeter ki toprakları olsundu. Avrupa’nın vahşetinden kurtulsunlar dı. Ulu Hakan kalbinin hızla atmaya başladığını hissetti. Sinirlenmişti, üzülmüştü de buna nasıl cüret ediyorlardı; bunu düşünüyordu. Sükûnetini koruyarak şu cevabı verdi. "Bir karış bile toprak satamam. Çünkü o bana değil, halkıma aittir. (...) Yahudiler milyonlarını saklasınlar. İmparatorluğum parçalanınca belki de Filistin'i tek kuruş ödemeden elde edeceklerdir. Fakat ancak kadavramız parçalara ayrılabilir. Vücudumuzun canlı canlı kesilip biçilmesine razı olamam." ("The Diaries of Theodor Herzl", Almancadan İngilizceye çeviren: Marvin Lowenthal, New York, 1962, The Universal Library, s. 152.)
Yahudiler aldıkları cevap karşısında şaşkına döndüler ve arkalarına baka baka sarayı terk ettiler. Bunun üzerine Ulu Hakana iki kez suikast girişiminde bulundular; ama başarılı olamadılar. En sonunda ittihatçıları kullanarak 31 Mart darbesiyle ulu hakanı tahttan indirdiler. Tarih ulu hakanı haklı çıkarmıştı. Osmanlı parçalandıktan sonra Filistinlilerden toprak alan Yahudiler çocuklara kadınlara kurşun ata ata 1948 yılında resmen devletlerini kurdular.
Bugün güney sınırımızda neler oluyor yoksa canlı canlı vücudumuz mu parçalanıyor. Her fırsatta Osmanlı torunu olmakla övünenler neye nelere imza atıyor. Tarih-i okuyamıyoruz eğer tarih-i okusaydık bunun o kadar da masum bir tarım projesi olmadığını görürdük. Gaflet dalalet içinde miyiz yoksa ne zaman titreyip kendimize geleceğiz…
Abdulhamit Han bugünleri görse bize ne derdi acaba.(one minute mi derdi) Ben söyleyeyim Yıkılın karşımdan derdi. Kusura bakma Ulu hakan, Fatih, Kanuni, Yavuz, Osman Bey, Orhangazi, Bayazid, Mustafa Kemal… Sizlere layık olamadık…
gerçekten geçmişini bilmeyen geleceğine şekil veremezmiş.çok güzel bi konuya,çok doğru bir şekilde değinmişsiniz hocam.
elifcan
27.05.2009 / 22:41:59
cok güzel olmus fikirleriniz cok dogru elinize saglık hocam
Erdoğan ISIR
27.05.2009 / 23:02:12
Bu tasarı ile ilgili hala medyada doğru düzgün yayın bile yapılmıyor, 510 km uzunluğunda bir alanı kapsıyor ve eni de 300m ile 700 m arasında değişiyor. Ve tasarıya göre alan şirket bu bölgenin dışında satan olursa, bu bölgeye sınır tarları da alabilirmiş. En kötüsü de 44 yıllığına yeraltı kullanımını da veriyor. Tabiî ki tüm komşu ülkeleri ilgilendirdiğini de unutmamak gerekir. Dostum iyi konuya değinmişsin tebrik ederim. Uyuyan güzel balesini izleyenlere duyurulur.
ayhan şen
28.05.2009 / 15:02:17
ilk önce kalemine yüreğine sağlık diyorum.şuan sanki bir savaştan malubiyetle çıktık ve memleketimiz tazminat olarak yağmalanıyor,parçalanmaya çalışılıyor.biz ve bizim gibiler tükenmeden amaçlarına ulaşamayacaklar.saygılarımla
naci akıncı
28.05.2009 / 18:00:05
OTTOWA sözleşmesiyle ülkeyi birilerine peşkeş çeken akp hükümeti her zamanki gibi ülkeyi parçalamaya devam ediyor.1956 yılında; o araziye, o mayınları döşeyen TSK aynı şekilde o mayınları, o araziden kolaylıkla kaldırabilir.Yoookk!Bunların derdi oradaki mayınları kaldırmak değil; orayı birilerine peşkeş çekmek.Kime?İSRAİL-e.İsrail'in yıllar önce ne vaadlerle OSMANLI'DAN alamadığı o arazileri, şimdi AKP kendi elleriyle veriyor.O mayınlı arazinin 50 metre ötesindeSURİYE varil varil petrol çıkartıyor.Biz de buğday ekiyoruz o topraklara.O mayınlar oradan temizlenince ne olacak?Orayı mayından temizleyen ülke o toprakların altını üstünü; petrolüyle madeniyle sömürücek.Sınırdan insan kaçakcılığımı dersin, petrol kaçakcılığımı dersin....hocam sen bu yazınla meşhur gazete yazarlarının kaleme almaya ürktüğü bir konuyu ele almışşsın gönlüne kalemine sağlık.
Kadir DEMİR
28.05.2009 / 19:40:58
Şimdilik tasalanmaya gerek yok,zira tasarı hükümet tarafından geri çekilmiş olup askıya alınmıştır.İlgilenenlerin bilgilerine...
İzzettin KÖMÜRCÜ
28.05.2009 / 20:05:50
TASARIYI KOMİSYONA GERİ ÇEKEN HÜKÜMETİN VATANSEVER ÜYELERİNE TBMM ONUR ÖDÜLÜNÜ TAKDİM ETMEK GEREKİR...NE YAZIK Kİ BU ÖDÜLDE BİRDEN FAZLA KİŞİYE VERİLMİYOR...BAŞBAKAN R.TAYYİP ERDOĞAN'A YADA MİLLİ SAVUNMA BAKANI VECDİ GÖNÜL'E VERLMELİ !!!!! Yüreğine Sağlık Sayın Hocam..."BİZ BU VATANI 30 KUPONA GAZETEDEN ALMADIK" ...Saygılarımla
Bahadır DEMİR
28.05.2009 / 21:43:34
Ben bu yazıyı yazdgımda tasarı henüz geri çekilmemişti(bu tasaranın meclise ikinci gelişi birinci danıştay tarafından durduruldu bu da demek oluyorki tekrar gelme ihtimali var 1880 lerde de yahudiler burayı istemiş demekki vaz geçmeyecekler istemekten). Ayrıca ben burda yazarken öz eleştirilerimide yazdım. Abdulhamit Hanın duruşundaki asaleti anlattım. Türk ve Müslümanlıgın onurunu anlattım benim bir türk evladı olarak zoruma gideni anlattım. Amacım bağcı dövmek değil. Benim partim yapıyorsa dogrudur mantıgını güdenlerdende degilim yada benden degil yaptıgı yanlıştır diyenlerdende ben tarih-i okumamız gerektiğini düşünüyorum. Tasarı geri çekilmiş ne mutlu buna sebep olan vatan severlere ya tepkiler olmasaydı bu tasarı geri çekilirmiydi onuda düşünmek lazım. Allah a emanet olun
Veysel Gurur Duman
28.05.2009 / 22:05:14
Umarım üzerine almaları gerekenler mesajı almışlardır....Mayın temizliğini de geçtik, temizleyecekleri vatan toprağının 40küsür yıllık kullanım hakkınıda elde edecekler..40 yıl diyoruz 3-5 gün değil..Aşağıdada dendiği gibi mayınlar temizlendikten sonra varil varil petrol çıkarsa şaşırmamak gerekir...Kaldıki kendi mayınımızı temizleyemeyecek kadar aciz bir ülkemiyiz..Tabiki değiliz!!!!!Günlük stratejilerle,politikalarla,benim hükümetim kazansın ondan sonrası önemli değil uğraşları bu vatanı biryere götürmez..Çok geç olmadan atalarımıza,topraklar uğruna kanını,canını verenlere layık olma bilicini kazanırız inşallah milletçe...Hocam tabir-i caiz ise lafı tam yerine oturtmuşsunuz..Elinize sağlık..
Seher Avcıoğlu
28.05.2009 / 22:55:10
Dimağımızın almadığı bir tasarıyı geri çekme kararı almaları isabet olmuş. İsraili topraklarımıza sokup, çıkarmak için de Hamas'ı çağırmak(!) zorunda kalmak fikri, komplo teorisi gibi gözükmekle beraber ziyadesiyle ürkütücü.“Mayın temizleme” ve “tarımsal işletmecilik” ayrı konular ve farklı uzmanlık alanları olmasına rağmen aynı ihaleye katılmak istenmesi de mevzunun müphemliğini arttırıyor..
Seher Avcıoğlu
28.05.2009 / 22:56:29
Yalnız bu mevzunun geçmişi de kafa karıştırıcı.
Mayın temizleme görevi 1992’de dönemin hükümeti tarafından Bakanlar Kurulu kararıyla Genelkurmay Başkanlığı’na verilmiş, ancak, çalışmalar 2001’de başlatılmış. Dönemin mevcut hükümeti de kaynak tahsis edemeyince, ne mayın temizleme uzmanı yetiştirilebilmiş, ne de gerekli olan teçhizat alınabilmiş. Şu anki iktidar 2002'de ilk başa geçtiğinde diğer hükümetlerin veremediği kaynağı tahsis etmiş. Sonrasında ise uzun görüşme ve yazışmaların ardından, Genelkurmay; 24 Haziran 2008’de, mayın temizleme işini yapamayacağını bildirmiş. Yani geçen 16 yılda hiçbirşey yapılmamış. Eğer, o araziye mayınları döşeyen asker, kendisine para ve imkân verildiğinde mayın temizleme işine başlamış olsaydı bugün ne İsrail’i tartışıyor olurduk, ne de peşkeş iddiasını..
Kadir DEMİR
29.05.2009 / 10:49:32
Bakınız Seher kardeş cümlesinin sonunda ne kadar da güzel ifade etmiş gerçekleri...Eğer senin bu iş ile ilgili İstihkam adı altında muharip birliklerin varsa,iş senin kendin yapacaksın.Alet avadanlık ve yetişmiş personel eksikliğinden bahsetmen yanlış.Gerekli imkan sağlanmadımı sağlandı,o zaman kolları sıvayıp başlayacaksın işe.Karışmayacaksın-burnunu sokmayacaksın başka bir işe.Geçen günler 80 yaşlarına girmiş emekli bir İstihkam Albayının konuşması vardı,bir sezonda iki üç tabur İstihkamcıyla bu işi bitiririm diyordu.Valla helal olsun adama.Bir de şu an görevdekilerin dediklerine bakınız,olmazmış-yetersizmişiz falan filan.Ee kardeşim yatış yeri mi zannettiniz orayı,göreviniz buysa yapın işinizi,daha ne beklersiniz,yazık ya...Asker Natoya bağlı bir birim gelsin ister,Hükümet İsrailli firma, o ho ooooooo.
fidan
29.05.2009 / 21:27:13
bir ögretmen olarak cok önemli bir konuya deginmissiniz ve sizden beklenilen tepkiyi vermissiniz.malesefki acgözlü insan görünümünde ki canlilar sebebiyle güzel ülkemiz elimizden gidiyor.bir ülke sadece savasla topla tüfekle yokedilmez.bize karsi verilen Türkiyeliyi yoketme mücadelesi yillardir kültür yozlastirmasiyla olmustur ve devam etmekte.halk dizi filmlerle aptallasmis durumda.
fidan
29.05.2009 / 21:34:14
simdi sirada aynen filistinde oldugu gibi önce toprak kiralamakla baslanilan daha sonra ise "dagdan gelip bagdakini kovma" ile bitirilmek istenilen oyun gerceklestirilmekte.her nekadar yasa onaylanmadi denilse bile basina yansimayan "vatani satma" bence devam etmekte,ki basininda zaten büyük bir bölümü bu kisilerin elinde.zaman uyuma degil uyanis yeniden dirilis ve canlanma zamanidir.sadece belimizden altimizdaki organla degil beynimizle düsünme harekete gecme zamanidir."ben calisana elbetteki hakkini veririm" diye bildirir kuranda.insallahla masallahla olmaz yani bu isler!!
hilal demir
29.05.2009 / 22:00:57
ABİ YÜREGİNE SAGLIK, DEVLETİN BAŞINDAKİLER OSMANLI KADAR DUYARLI OLSALAR BELKİDE BUKADAR SEHİT VERMEZ BU TOPRAKLAR.HERŞEYE RAGMEN TARİHİMİZİ UNUTMAMAK DÜNYA DÖNDÜKÇE BU AL BAYRAGI DALGALANDIRMAK YAKIŞIR BİZ OSMANLI TORUNLARINA...
Kadir DEMİR
30.05.2009 / 14:09:39
Hilal DEMİR'e; Bak abicim,bu topraklara verdiğimiz şehitlerin,devletin başındakilerle bir ilgisinin olmadığını bilesin.Zira onların da birer Osmanlı torunu olduğunu belirtmek isterim.Terör apayrı bir olay olup iç ve dış mihraklarca devleti ve başındakileri güç duruma düşürmek,kaosa sürüklemek için yapılan eylemleri ifade eder.İşte burada uyanık olup dostu düşmanı iyi bilmemiz gerekiyor,özellikle de içimizdekileri.Ama şunu bilesin ki bugün başımızda bulunanların dost tarafında oldukları muhakkak.Nerdeyse atlayacaktım,ülke olarak gücümüzün farkında değilsiniz galiba.Dünyada var olan güçlerin içerisinde ilk 5'te kesin varız,bunu çoğu bilmez ama bu böyle.Zaten bu yüzden olmuyormu iç-dış güçlerin oyunları. Neyse,siz canınızı sıkmayın dünya döndükçe al bayrağımız sürekli göklerde dalgalacaktır evelallah.Kalın sağlıcakla...
Ayşe Büyükburgaz
2.07.2009 / 18:50:15
Yahudilerin veya ülkemiz üzerinde geçmişte emelleri olanların şimdide Türkiye üzerinde emelleri az çok vardır.Ve gerçekleştirmek için ellerinden geleni yapacaklardır.Çok güzel bir yazı olmuş.