Temelleşmek Temelli bakışa karşı...
O öyle düzenin “Temel’i yok” demiyor ki! Bilakis “Temel’li” bir düzenin içerisinde olduğumuzu söylüyor. Temelli bir düzen değil bu ama!
Gene yazmış Mustafa…
TEMELLEŞMEK TEMELLİ BAKIŞA KARŞI ROTA KIRICI AKIL VE YÜREK
Birgün Temel ile Dursun ormana piknik yapmaya gitmişler. Dursun sofrayı hazırlarken Temel etrafı kolaçan ediyormuş. Dursun seslenmiş, ormanı göstererek: “Temel, şu güzelliği görüyor musun?” Temel cevap vermiş: “Ağaçlardan hiçbir şey görünmüyor Dursun!”
Temel’in ve Temellerin görememesi pek sorun yaratmasa da ‘temelleşmek’ temelli bir bakışın genele hâkim kılınmak istenmesi, ‘karşıt bir tavrı’ oluşturmayı gerekli kılmaktadır.
‘Karşıt tavır’ ne demektir? Karşıt tavır, Temel’in kaptan olduğu gemiye binmenin şüpheyle karşılanması gerektiğini; çünkü ormanın farkında olmayan bir nazarın, derya üstünde istikamet belirleyecek ehliyete de sahip olamayacağını cesaretle söyleyebilmektir.
Biz bir şekilde kendimizi bu gemide bulmuş isek ve Temel de kaptanlığını beklendiği üzere ifa etmekte ise bu şaşmış pusulaya veya pusulasızlığa, çizilen güdümlü rotalara veya rotasızlığa karşı cihet-i asliyeyi (doğru, asıl yönü) ortaya koyabilmek için evvela Temel’in rotasını kırmak sonra da istikametin üzerinde sebat etmek beklenmelidir.
Temel’i devre dışı bırakmak, Temel’leri yok ettiğimiz anlamına gelmiyor. Sadece ‘temelleşmek’ temelli bakışın genele olan hâkimiyetini kırdığımız anlamına geliyor. Yoksa Temel’ler varlıklarının devamını Temel kalarak sağlayabilirler. Fakat Temel’lerin, hiçbir şekilde bu bönlük gömleğini giymemiş ekseriyete, gömleği zorla giydirmeleri, mürşit konumuna kendilerini yerleştirip yine ekseriyeti cahillikle itham etmeleri rota kırıcı akılların kabul etmesi mümkün olmayan bir şeydir.
Bu sebepten, rota kırıcı akıllar, rota kırıcı yüreklerini ortaya koyup hakikatin penceresini aralayarak, bön tayfası, gemiyi korsanlara yağmalatmadan, cihet-i asliyeyi (doğru, asıl yönü) hatırlatması gerekiyor.
Şair, şu dünya güzeli beytinde ne mükemmel söylemiş:
Cihan-ârâ cihan içredir ârâyı bilmezler
O mâhiler ki derya içredir deryayı bilmezler
Hayali Bey
(Dünyanın güzellikleri, süsü, ziyneti yine dünyanın içerisindedir; fakat insanlar bunu bilmezler, farkına varmazlar, öyle ki balıklar da denizin içerisindedirler; fakat denizi bilmezler, onun güzelliklerinin farkına varamazlar.)
Mustafa ÖZBİLGE
#