Öğrencilerin Taraklı Gezi Değerlendirmesi

İzzettin KÖMÜRCÜ

Fotoğrafçılık Kulübü tarafından organize edilen Taraklı Gezisi 7 Haziran Pazar günü gerçekleştirildi. Sabah saat 8.30'da okul bahçesinden başlayan yolculuk, 65 km'lik bir seyahatin sonunda Taraklı'da hayat buldu. Evliya Çelebi, “Hepsi kaşık ve tarak yapmakla uğraştıklarından şehre Taraklı derler” diyerek Taraklı’nın adının nereden geldiğini tarihin derinliklerinden bize ulaştırır.

Kendisine teşekkürü borç bildiğimiz Taraklı Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğünü ifa eden Adem Yazan'ın kafilemize eşlik ettiği gezi, önce Taraklı'yı tepeden seyretmek için Bayraktepe’ye doğru patika yolda heyecanlı bir tırmanışla başladı. Taraklı’yı tepeden seyreden kafilemiz sonra sırasıyla Çakırlar Konağı, Valilik Konağı, yapımı 1517’de tamamlanan Yunus Paşa Camii, camiyi ısıtan Kil Hamamı, Taraklı’nın ve dönemin ticaret merkezi Fenerli Köşk (Cihannüma), Abdi İbrahim Konağı, Eski Rüştiye ve Çamaşırhane gezildikten sonra Taraklı Müzesi(Kültür Evi)’ne geçildi. Müze'de Taraklı ile ilgili eserleri, fotoğraf ve maketleri inceleyen öğrencilerimiz gezide bol bol fotoğraf çektirdiler.

Bu arada Valilik Konağı'nda bulunan Büyükşehir Belediyesi Kültür Daire Başkanı Fahri Tuna, öğrencilerimize Taraklı'nın Osmanlı Devletinin kuruluşundan önce 1292'de fethedildiğini; Taraklı insanının Nasreddin Hoca ile akraba olduğunu, esprili bir dile ve yalaza kültürüne sahip olduğunu dile getirdi.
Şehir merkezindeki parkta dinlenirken 600 yıllık tarihi bir çınar olduğunu duyunca soluğu çınarın yanında aldık. Tarihe tanıklık eden çınarın gölgesinde başka bir tarih bizi karşıladı. Ulu çınarın gölgesinde 277 senelik bir çeşmenin hala akıyor olmasına da sevindik. Gezinin bir sonraki durağı Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü oldu. Burada "Taraklı'da Mühürlenmiş Zamanlar" adlı tanıtıcı belgeseli izleyen kafilemiz daha sonra Taraklı'da gelenek halini alan ve bayram havasında kutlanan pilav gününe katılmak üzere Yeniköy'e doğru hareket etti. Yeniköy'e ayak basar basmaz Taraklı'da hissettiğimiz misafirperverlik ve cömertliği burada da yaşadık. Bu özelliklerin Taraklı insanının karakteristik özelliği olduğu kanaatine vardık. Köy insanı kalabalık olmasına bakmadan gelen misafirlere kucak açıp pilav ve yaz helvası ikramında bulundular.

Karnımızı doyurduktan sonra sıra Karagöl Yaylası'ndaydı. Yayla yolunda büyükçe bir kayanın altından çıkan buz gibi suyu; Gürleyik Suyu’nu kana kana içtik. Ciğerlerimize dolan bol oksijen ile bedenimizi yakan güneş ışınları arasında mendereslerin oluşturduğu güzelliği tepeden izleme imkânı bulduk. Yaylanın hemen yanı başında Mahdumlar Köyü Muhtarlığının yaptırdığı gölette piknik yapan kafilemiz, soluğu önce Taraklı'da sonra okul bahçesinde aldı. Okul bahçesinde 19.15'de sona eren gezi, öğrencilerimizin İlimizi tanımalarına ve tarihi/doğal güzellikleri bol bol fotoğraflamalarına olanak sağladı.

Yalnız gezi boyunca gördüğümüz aksaklıkları da dile getirmemiz gerekir diye düşündük: Taraklı’ya girişte bizi beton yapıların değil, tarihi evlerin karşılamasını beklerdik. En geniş caddesinin ve özellikle belediyesinin de tarihe başkaldırmasını yadırgadık. Şehrin otelinin petrol istasyonunda değil de şehrin havasını soluyacak bir yerde ve restore edilen bir mekânda olmasını dilerdik. Rüştiyenin hali içimizi cızlattı. Rüştiye ile U şeklindeki tarihi han acilen restore edilmeli diye düşündük. Restore edilen caddelerde parke taşı yerine arnavut kaldırımı kullanılması gerektiği konusunda fikir birliğine vardık. Turizm yolculuğuna yeni başlayan Taraklı’ya bu yolculukta başarı dileğimizi de unutmayalım.

Netice itibariyle; günlerini ihtiyaç dışı tüketim harcamaları için alışveriş merkezlerinde, televizyon ve bilgisayar başında geçiren insanlarımızın yaklaşık bir saat süren bir yolculuk sonunda varılan Taraklı’yı da gezmeleri gerektiğini düşünüyoruz. Sakarya insanının bu tarihi bölgesine şimdiye kadar duyarsız kalmasına üzüldük. Özellikle okullarımızın ve diğer kurumlarımızın Safranbolu yerine Taraklı’yı tercih ederek, bu bölgemizi önce kendi insanının tanımasına olanak sağlamasını hayal ettik. İnsanının gülümseyen yüzü ve misafirperverliği ile tanışmak, yorgunluğunuza değecek, zamanın durduğu tarihi bir mekânı dolaşmak isterseniz Taraklı’yı mutlaka ziyaret etmelisiniz