Lal Geceler
LAL GECELER
Bir kamyonun evine uzak olmasını anlatan korna sesiyle irkildim. Ne de acı çalıyordu. Ne güzel anlatıyordu asfalta gurbeti sıladan uzaklığı… Kaç ay olmuştu seni görmeyeli saçlarına dokunmayalı, kaç ay olmuştu yüzünde ki çizgilerde kendimi aramayalı, gözlerinin sonsuzluğuna dalıp okyanusun ta ortasında ki küçük bir denizatı gibi dolaşmayalı… Uzun uzun düşündüm, bir sigara yaktım; derken bir daha, bir daha… Yine paket bitti, seni bana getirmiyordu. Seni düşündürdüğü için seviyordum sigarayı seninle hayal de olsa da beraber olmamı sağladığı için seviyordum belki. İçinde sen olduğu için güzeldi. Sen olan sende olan her şey gibi…
Gece hiç bitmeyecek gibi geliyordu. Güneş intihar etmiş beni geceye mahkûm etmişti sanki. Sen yanımda olsan geceler hiç bu kadar uzun olur muydu? Güneş bana kızıp intihar eder miydi? Ne kötüymüş sensizlik, sensizliği ve sessizliği bozan tek şey yoldan gecen araçların asfaltı döverken çıkardığı sesti. Gece lal olmuş, konuşmuyordu susuyor susmanın eyvallah olduğunu söylüyordu. Ben böyle miydim oysa kime eyvallah demiştim senden gayrı kime boyun eğmiştim sen yanımda iken. Ben şimdi sensizim sensiz, çaresiz. Neden uykum gelmiyor? Neden uyuyamıyorum? Seni görürüm belki rüyamda… Biliyor musun? Ben seni çoktandır rüyamda da görmüyorum. Gece bir karabasan gibi çökerken üzerime ruhum dert zikirleri çekiyordu. Nefes alamaz oluyordum; tam boğuluyorken birden son noktada bir nefes daha çekiyordum ciğerlerime. Kalbim olağandan hızlı atıyordu. Dünya sanki dönmeyi bırakmış, Zamana inat beni seyre dalmıştı…
Tekrar bir sigara seni bulurum belki diye kim bilir? Sigarayla birlikte çaresizliği çekiyorum ciğerlerime, unutuyorum gecenin lal oluşunu, kendi çaresizliğimde boğuluyorum. Saatler geç mi yor zaman durdu sanki yeter artık diyorum; okkalı bir küfür sallayıp geceye. Zamanın zamansızlığından yakınıyorum sana; ama beni duymuyorsun. Geceye anlatmaya çalışıyorum derdimi o zaten çoktan LAL olmuş… Susuyor ses vermiyor. Sabah ezanı dolmuştu odanın penceresinden içeriye “Essalatü hayrun minennevm” derken imam artık iyice yorulmuştu bedenim. Nihayet sabah olmuştu ama bu sabahta güneş seni bana getirmemişti. Uzağım sen yine yoksun…
#