Müfettişler mutfaktan gelen pis kokuyu duymadılar!
Aylar önce Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde yemek ihalesini alan firmanın hastane yönetimi tarafından kayırılarak haksız ödeme yapıldığı iddiasında bulunmuştuk…
İddiamız şuydu:
Hastane yönetimi yemek ihalesini kazanan Yiğit Yemek firmasına, yemekhanede turnike koydurmayarak ve hasta - refakatçi sayılarını abartılı göstererek fazla ödeme yapıyor.
Bu iddiamızı belgelerle ortaya koyduk.
Sonra Sağlık Bakanlığı iddialarla ilgili olarak bir müfettiş gönderdi…
Sakarya'da iyi ağırlanan müfettiş bey yaptığı inceleme sonrasında hastane yönetimini ve yemek firmasını akladı…
Müfettiş bey, mutfaktan gelen pis kokuyu duymadı, duyamadı…
Biz iddialarımızda ısrarcı olunca Sağlık Bakanlığı ikinci kez müfettiş gönderdi…
Bu kez 3 kişilik bir müfettiş grubu gelmişti…
Bu grup aylar süren bir araştırma yaptı…
Denetimler sonrasında 25 bin TL'lik bir zimmet çıkarıldığını daha önce yazmıştık…
Müfettişlerin zimmet olarak nitelediği bu miktar hastane yöneticileri yerine yemek firması tarafından ödenirken bazı siyasi çevrelerin de yöneticileri kurtarmak için devreye girdikleri bilgisi ulaştı bize…
Müfettiş raporunda konunun taca atılarak Valilik Makamı'nın ön inceleme yaptırması gerekliliğine yapılan vurgu bunu açıkça gösteriyor…
Şimdi aynı çevreler atanacak muhakkikin kolay etkilenebilecek biri olması için çaba sarfediyorlar…
Anlaşılan müfettiş arkadaşlar 6 aya yakın bir süre çalışarak kapatamadıkları dosyayı işi bilmeyen bir muhakkik aracılığıyla kapatılmasını uygun görmüşler…
Bunun anlamı şu; 3 kişilik müfettiş grubu mutfaktan gelen pis kokuyu duymuşlar, ancak gereğini yapmak yerine kulaklarına tıkaç tıkamayı uygun görmüşler…
Bu noktada biz; Vali Hüseyin Atak'ın ön incelemeyi titizlikle yapabilecek bir muhakkik bulması yönündeki dileğimizi dile getirebiliriz…
Bir de atanacak muhakkike yardımcı olması açısından 4 yıllık periyotlarda yemek firmasına bedelleri peşinen ödenen porsiyon miktarlarını aktarabiliriz…
TABLO
Bu tabloda açıkça görülen değişiklik, bizim iddialarımızın ardından hastane yönetiminin kayıtları çok ciddi bir şekilde tutmasından kaynaklanmaktadır…
Bir porsiyon yemeğin bedeli göz önünde bulundurulduğunda kaçak miktarı çok açık bir şekilde anlaşılabilmektedir…
Biz kendi adımıza bu işin sorumluları hak ettikleri cezaları almasalar bile, en azından devletin onca parasını kurtardığımız için övünç duyabiliriz…
Ancak bu işin peşini bırakmadığımızın çok iyi bilinmesini istiyoruz…
Porsiyon sayılarındaki bunca düşüşün ardından hastane yöneticilerinin arkasında duranlar bu pisliğinin üzerinin örtülemeyeceğini iyi bilsinler…
Herkes şunu iyi bilsin:
Bu pisliği örtemeye çalışanlar, bu pisliğe bulaşırlar…
Çünkü artık mızrak çuvala sığmıyor…
..
O yumruk Belediye'mi?
Adapazarı Fırıncılar Odası Başkanı Halil İbrahim Balcı, Bizim Sakarya'dan Hüseyin Cumalı'ya açıklamalarda bulunmuş…
Dar gelirli vatandaşlara Oda'dan verilecek bir belgeyle ucuz ekmek vereceklerini söylemiş…
2. Dünya Savaşı dönemindeki gibi karneyle ekmek uygulamasına benzer bir uygulama…
Herkes bilir ki Sakaryalı aç kalır, gidip ucuz ekmek için "Ben fakirim" diye belge almaz…
Balcı bunu bile bile Sakaryalı'yla oyun oynar gibi bir açıklamayla " ucuz ekmek müjdesi" veriyor.
Ardından da Sakarya Caddesi'nde bir ekmek fırının dibine koydukları büfele yarattıkları rekabet ortamını " Kavgada yumruk sayılmaz" diyerek savunuyor…
O büfenin üzerinde Büyükşehir Belediyesi yazıyor…
Balcı'nın sözlerinden ekmek piyasasındaki kavgada Büyükşehir'in adının yumruk olarak kullanıldığı anlaşılıyor…
#