Toplumsal refahı sağlamak, barışı korumak, hak, özgürlük, eşitlik ve adalet için ve hukuksal tedbirleri almak modern devlet anlayışının gereğidir.
Günümüzde toplumu oluşturan tüm bireylerin hak ve özgürlüklerden eşit şekilde yararlanmasına çaba sarf etmek ve bu konuda gerekli düzenlemeleri yaparak sorumluluk almak devletin en önemli görevlerinden biridir.
Küreselleşen dünyanın halen en önemli sorunlarından biri de; ekonomik, sosyal ve hukuki fırsatlardan eşit olarak yararlanamayan ve ayrımcılığa maruz kalan bireylerin varlığıdır. Ayrımcılık nedeniyle ortaya çıkan sorunları en aza indirmek; eşitlik, adalet ve barışın hâkim olduğu bir dünyada yaşamak için bireylere, kurumlara, kısaca toplumun bütün kesimlerine önemli sorumluluklar düşmektedir.
Ayrımcılık insanların dil, din, cinsiyet, ırk, siyasi düşünce, felsefi inanç, bedensel farklılık vb. gibi nedenlerle diğer insanlar tarafından olumsuz muamele görmesi, aşağılanması şeklinde ortaya çıkmaktadır. Ayrımcı davranışların odak noktası, ötekileştirme, dışlama, reddetme ya da aşağılamadır. Ayrımcılık sosyal, kültürel ve ekonomik sebeplerle kadın-erkek eşitsizliği, engellilere yönelik ayrımcılık, ırkçılık, hoşgörüsüzlük vb. şeklinde devam etmektedir.
Türk toplumu binlerce yıldır barış, hoşgörü, adalet, insana saygı ve eşitlik anlayışı ile bir arada yaşayabilmenin en güzel örneklerini vermiştir. Barış ve hoşgörü ortamında birlikte yaşama kültürü geleneğini yeni nesillere aktarmak bu konuda farkındalık, duyarlılık ve bilinç kazandırmak amacındayız… Falan.
Peki, Hüseyin Çelik'in otomatik pilota bağladık dediği, Nimet Çubukçu'nun kaptanı olduğu Milli Eğitim Bakanlığında işler nasıl yürüyor?
Nasıl olacak? Ele verir talkımı, kendi yutar salkımı misali… İşte Pamukova'dan gelen yorum bu durumun en yakın delillerinden bir tanesi.
Paylaşalım;
"Milli Eğitim Bakanı Sayın Nimet Çubukçu öğretim yılı başında bütün öğretmenlere gönderdiği "ilk ders" genelgesinde ayrımcılık yapılmaması ilkesini özellikle vurgulamıştır. Ancak Milli eğitimin yaptığı uygulamalarda ayrımcılığın daniskası yapılmaktadır.
Pamukova İlçe Milli Eğitimin ayrımcılık uygulamalarından bazıları şöyledir.
Pamukova İmam Hatip Lisesinde 3 kadrolu müdür yardımcısı varken, bu okula müdür vekili olarak öğretmen olan birisi Valilik oluru ile görevlendirilmiştir. Bu şahıs malum sendikanın üyesidir. Endüstri Meslek Lisesi müdürlüğüne yine malum sendikanın üyesi (Ö.B) Valilik oluru ile görevlendirilmiştir.
Anadolu Lisesi müdürlüğüne yine malum sendikanın üyesi olan (Ö.U) görevlendirilmiştir. İmam Hatipte gecen sene müdür yardımcısı olarak görevlendirilen Ö.U. buradaki görevini yapamayıp idarecilikten ayrılmış birisidir. Kendisi Pamukova lisesinde Edebiyat öğretmenidir.
75. yıl ilköğretim okulu müdür vekilliğine yine valilik oluru ile malum sendikanın üyesi (N.H) görevlendirilmiştir.
Cumhuriyet İlköğretim okulunun iki kadrolu müdür yardımcısı varken sınıf öğretmeni yine malum sendikanın üyesi (M.K) yine valilik oluru ile müdür vekili olarak görevlendirilmiştir.
Yenice ilk öğretim okulunda kadrolu müdür yardımcısı varken malum sendikanın üyesi olan (M.S.T) valilik oluru ile müdür vekili olarak görevlendirilmiştir.
Yeni açılan Ana kucağı Anaokuluna malum sendikanın üyesi (N.B) müdür vekili olarak görevlendirilmiştir.
Halk eğitim müdürlüğünde iki kadrolu müdür yardımcısı varken sınıf öğretmeni (S.A) valilik oluru ile müdür vekili olarak görevlendirilmiştir.
Daha önemlisi de sınıf öğretmeni (M.A) üstelik asil şube müdürüne rağmen görevlendirilmeli İlçe Milli Eğitim Müdür vekili olarak görev yapmaktadır.
Bu şartlar altında Bakanın gönderdiği "ilk ders genelgesi" öğretmenler için "ele verir talkını, kendi yutar salkımı" atasözüne denk gelmektedir. Önce bakanlık ve milli eğitim yetkilileri ayrımcılıktan uzak vazife yapıp, örnek olup, daha sonra bunu öğretmenlere davranış biçimi olarak tavsiye etmelidirler.
Not: Malum sendika üyeleri çok zeki ve becerikli, bu sendikanın üyesi olmayanlar ise idarecilik yapamayacak kadar zeki değiller mi?" Pamukova'dan gelen yorum bu kadarla bitmiyor.
Devamında eski belediye başkanı ve vekil ilçe milli eğitim müdürünün sırf kendilerinden olmadığı için öğretmen Arif Bodur'a kurdukları bir kumpas var ki okuyunca dehşete düşeceksiniz.
Yeni bir yazar daha katılmış ne güzel ama taraklı ajans her görüşten yazara kapıları açıkken ben görüyorumki hep aynı görüşten insanlar burada yazıyor.
Kadir DEMİR
15.10.2009 / 16:01:00
Abicim,öncelikle hoş geldiniz,hayırlı olsun diyelim.Valla merak ettim doğrusu, ismini açıklamaktan mı çekiniyorsunuz yoksa, nedir-değildir bu malum sendika? Haaa birde acaba sizin sendikadan üç-beş hoca da aynı şekil Valilik onayı ile aynı makamlara getirilseydi böyle bir yazıyı kaleme alırmıydınız? Hadi diyelimki olmuş kayırmaca-mayırmaca neyse, bunun bakanlıkla mı yoksa ilçe milli eğitim müdürlüğün mü ilgisi var?
İsmail Zaman
16.10.2009 / 23:11:16
Erol Bey siz malum sendikaya taş atacağınıza sendikanızın kırdığı cevizleri de söyleyin de doğru adam diyelim. Anlat bakalım sizin sendikanızın Taraklı da hangi okulda müdür baş yardımcısı varken hayatatında idarecilik yapmamış birini müdür yapmak için neler yaptığını. Sonra o müdür yardımcısının aleyhine çalıştığınız gibi birde ilçe temsilcinizi aleyhine çalıştığı müdürün altında müdür yardımcısı yapmak için neler yapıldığını hele bir anlatında size doğru dürüst adam diyelim.
mehmet raif
16.10.2009 / 23:11:46
sayın yazar hoşgelmiş. ben merak ettim sayın editörler neden hep aynı kafadan insanları getirir yazı yazdırır. sövgüler o biçim anlayamamam bir türlü. maksat yazı yazmak diyerek çıkılıyor yola habire sövgü habire yergi. gel bakalım bir de çözüm üret bu konulara. yok olmaz ben söveyim değişiklik yaılsın onu da beğenmiyeyim yine söveyim. zaten beğenmeyede niyetim yok. çaktırmayın ama bu böyle biline. sayın yazar gittiğiniz okullarda çözüm önerilerini zi ortaya koyunda millet arkanızdan gitsin. başkasına çatarak malum sendika üzerinden pirim elde etmeye çalışmayın isterseniz.koyun çözüm önerinizi bakın bakalım kim kime ne kadar ikna olacak. sanki
sanki biz sizin ne şekilde sendkiacılık yaptığınızı adam kayırmalarınızın daniskasını yaptığınızı ve hatta biz iktidar olduğumuzda bakın size neler yapacağız diye bir partiye angaje olmuş vaziyette nasıl da kayırmacılığın alasını yaptığınızı bilmiyor değiliz.siz ortaya gfikir koyun birlikte tartışalım.çözüm üretmeye çalışalım hep beraber.
murat arslan
16.10.2009 / 23:33:06
Hep aynı görüşmü, yoksa artık insanlar yanlışları yazıyo ondanmı, bir yanlışı yazmak bir görüşten olmayımı gerektiriyor.Herkez aynı şikayetleri yazıyorsa, gözlerini gerçeklere kapatanlara, ne demeli. Yada bu yazılan yanlışsa, neden itiraz edilmiyor, yoksa birileri itiraz edecek gücüdemi kendinde bulamıyorlar.Acıkca görüşlerini yazdığınız için tebrikler. yüreğinize sağlık...
tacettin farkatan
17.10.2009 / 12:12:57
Sayın murat arslan ne yanlışı söyler misiniz.
mehmet raif
18.10.2009 / 16:45:30
birilerinden zırvalar işte..
murat arslan
18.10.2009 / 17:04:58
Site sahiplerine soruyorum, yazı göndermek isteyipte olmaz dediğiniz varmı, yada yorumları yayınlamıyoruz dediğiniz kişi. Belirli bir görüşüteki insanların yazılarını mı yayınlıyorsunuz devamlı.Bence hayır, peki neden bu yönde eleştiri alıyorsunuz devamlı.
murat arslan
18.10.2009 / 17:09:03
yazarı tanımam, benim için burda yazdıkları doğrumu yalanmı o önemli. birileri buna cevap vereceğine, seninde başın kel diyorlar. yazar bize benim başım kel değil demiyorki, bir olay anlatıyor, bu doğruysa neden susuyorsunuz. yoksa siz şunumu demek istiyorsunuz: herkez yanlış yaptı o yüzden bende yanlış yaparım. yada herkez yanlış yapıyor benim adamımda yanlış yapsa ne olur.
murat arslan
18.10.2009 / 17:13:52
Ve duyoruzki bu ilçedeki müdür hala vekilmiş, canım ülkemizde asil olarak bu görevi yapacak kimse yok mu? Anlatılanlara bakıyoruz hepsi vekil, her yere vekil derken heryere bizim adamımız demek oluyor sanırım. Ve birileri kızıyor, neden sinirleniyorsunuz ki, anlatılan doğruysa önce bunu çözün. diğerleride kötüymüş, kötüyse onlarda çözülür. Mukaddes kitabımda derki, doğruyu heryerde savun, yanlışıda her yerde söyle.
murat Kılıçdar
18.10.2009 / 20:44:43
Türk Eğitim Sen Genel Merkezi ve özellikle Genel Başkanı İsmil KONCUK ile mevzuat sekreteri Musa AKKAŞ yönetici atama yönetmeliği konusunda basında en çok öne çıkan sendika yöneticileriydi.
Her gün yönetici atama yönetmeliği ile ilgili beyanlar veren Bakanlıktan isteklerde bulunan yöneticiler kendi üyelerini unuttu mu?
murat Kılıçdar
18.10.2009 / 20:50:50
"Türk eğitimsen sınavlara mı hazırlıyor yoksa reklam mı yapıyor ?" başlığı ile verdiğimiz haberde Türk Eğitim Sendikasının yönetici sınavlarına hazırlık cd leri yaptırdığını ve bu cd lerde mevzuat konularının üstünün bir haber sitesinin reklamları ile kapatıldığını ve bu konunun üyelerde bir rahatsızlık yarattığını üyelerin maillerini yayınlayarak dile getirmiştik.
Şimdi Sıkı Durun
İstanbul’da Türk eğitimsen 6 nolu şube Yönetici sınavlarına hazırlık adı altında Türk Eğitim Sendikasına ait seminer düzenlemektedir. Bu seminerde çok ilginç bir olay yaşanmıştır. Seminerde Eğitim Bir Sendikasıİstanbul 4 no'lu şube'nin bastırmış olduğu kitap fotokopi ile üyelere dağıtılmak istenmiştir.
Eğitim Bir Sen 4 nolu şubenin Eğitim Bir Sen amblemi ile çıkarmış olduğu kitap, Türk Eğitim Sen üyelerine seminer esnasında çoğaltılarak dağıtılmak istenmiş ve birkaç üyeden de tepki toplamıştır.
Şimdi buradan Türk Eğitim Sendikası Genel Merkezi yöneticilerine şu soruları sormakta fayda var.
murat Kılıçdar
18.10.2009 / 20:53:52
1- Türk Eğitim Sen gibi Milli bir duruş sergileyen ve bu ülkenin dinamiği olan devasa bir kurum hangi bilimsel kriterler ile yönetilmektedir?
2- Türk eğitim Sendikasının mevzuat sekreterliği yok mudur ki, Türk Eğitim Sen yönetici hazırlık CD leri bir haber sitesine yaptırılmıştır?
3-Türk Eğitim Sendikası bu cd lerdeki reklamı yapılan haber sitesinden herhangi bir ücret almış mıdır ?
4- Mademki bu cd ler basıldı o halde neden Türk Eğitim Sen logoları cd de yer almadı da haber sitesinin reklamları yer aldı ?
5- Türk Eğitim Sen üyeleri Sendika Genel Merkezi tarafından bastırılacak bir kitabı hak etmedi mi, Eğitim Bir Sendikasının fotokopileri ile sınavlara hazırlansın.
6- 155 bin kişilik bir camiada bu kitabı hazırlayacak kişi mi bulunamadı, yoksa aylık 1 trilyon 400 milyara yaklaşan bütçede bu kitaba ayrılacak para mı bulunamadı?
Yazdığımız bütün bu soruların cevabını tabiî ki Türk Eğitim Sen yöneticileri veremeyecek. Yine bizleri korsan site olmakla suçlayacak.
murat Kılıçdar
18.10.2009 / 20:58:18
Acaba tekrardan bu haber üzerine şube başkanlarına yönetim mesaj çekerek korsan sitelere girmeyiniz. Bütün doğru bilgileri bizden alınız mesajları mı çekecek.
Kamudanhaber sitesi olarak Türk Eğitim Sen Genel Başkanına sesleniyoruz. 155 bin kişilik devasa kuruluş bir kaç kişinin keyfi ve müdahalesi ile yönetilmez.
Yönetici atama sınavının olacağını herkesten önce siz biliyordunuz. Hatta Genel Başkan İsmail KONCUK, Personel Genel Müdürü ile konuşarak sınav tarihi bile vermiştir.21 Ekim'de sonra diye.
Bütün bu bilgiler ışığında, şube başkanları ile görüş alışverişi yapılarak ortak bir konser suyum içerisinde hareketle bu işten anlayan uzmanlar Genel Merkez bünyesinde toplanamaz mıydı, Hatta gerek duyulursa Türkiye'de bu işte uzmanlaşmış akademisyenlerden de destek alınarak genel bir hazırlık yapılamaz mıydı?--Bunları ben yazmadım. vicdanı olan bir türk eğitim sen li yazmış sayın türk eğitim sen şube başkanına duyurulur.bu haber kamudan haber sitesinde yayınlanmıştır--
ALİ Asilhan
19.10.2009 / 14:28:25
Sayın Afşar bu kadar saldırgan yorumlar aldığına göre demek yaranın olduğu yere dokunmuşsun.BU İSABETLİ TESPİTİN VE Özellikle başlığın bu partinin 7 yıllık icratının bir özeti gibi bunu daha önce hiç duymamıştım.Gerçekten AYIRMA KAYIRMA PARTİSİ Bu kadar yakışan bir sözcük bulduğun için seni tebrik ediyorum.Slm.
tacettin farkatan
19.10.2009 / 19:33:06
Sayın Ali ASİLHAN sizin ağzınızdan çıkanı kulağınız duyuyor mu? Ne demek saldırgan? Biz neyiz? Nezih bir gazetenin, sözde Gönüllere hitap eden köşesinde yazılar yazıyorsunuz kullandığınız cümle hiç etik değil.
Nesrin KURU
20.10.2009 / 20:15:37
Sayın asilhan, sayın murat kılıçın sorularını cevaplandıramamış, "hayır" diyememiş sayın yazar, bunu eleştir asıl. "AKP ye kızgınım bir kaç şahsi öfkem var" diye gerçekleri göz ardı etmeyin lütfen. bakın üç bölüm halinde bilen kişi sıralamış olanları. Szi neler yazacaksınız bakalım.
Erol AFŞAR
