Değişmeyen Gündem ve Açılımları
Sayın Başbakan’ımız “Köşe yazarları ne kadar az yazarsa, ülke o kadar huzurlu olur” açıklamasından sonra, köşe yazılarımı seyreltme kararı aldım. Huzur yerine karmaşa yer almaya başladıkça, yazarlarla alakalı bir durum olmadığını düşünmeye başladım.
Uzun zamandır değişmeyen basın gündemi, maalesef Tokat Reşadiye’den gelen kötü haber ile biraz değişti. Bir türlü açılamayan “Demokratik Açılım” bazı kişi ve gruplar tarafından kendi açılımını kendisi yapmaya doğru gider bir hâl almış gibi gösterilmek isteniyor. Toplum arasındaki kutupları ve gerilimi artırarak rant masasını genişletecek gizli yaptırımlara doğru sürükleniyor.
Demokratik Açılım, açılamadığı gibi atılan yanlış adımlar ve gelecekte olabileceklerin gerektiği kadar düşünülememiş olması, dağdan “teslim” bahanesiyle inen teröristin 30 bin insanımızın katili için lehinde rahatlıkla basın açıklaması yapabiliyor. Oysa, sütten çıkmış ak kaşık kadar sicili temiz bir yurttaşımız veya herhangi birimiz bir terörist başı aleyhinde bile basın açıklaması yapsak, hakkımızda belki de bir çok dava açılabilir.
Demokratik Açılım, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin 2009 yerel seçimlerde doğu illerindeki kaybını telafisi için, oradaki yurttaşlarımızın oyunu tekrar alabilme çabasından ileri gitmediğini düşünüyorum. 7 yıl boyunca demokratik açılım için bir şey yapılmayıp, seçimlerden sonra yapılan bu girişim ister istemez bu ihtimalin olasılığını artırıyor. Demokratik açılım için gerekli şartlar beklendiyse, orada demokrasinin zaten olmadığını ve olamayacağını söylemek de mümkündür.
Domuz gribi yine değişmeyen gündemlerimizden birisi olma özelliğini koruyor. Gündemdeki popülaritesi ile hastalık yüzünden hayatını kaybedenlerin sayısı ters orantılı. Bir de “muz gribi” ve Hasan Çınar hocanın trajikomik açıklamaları işin şerbeti oldu. Güzel ülkemin güzel insanları, domuz gribini sevdirecek bir formülle tanışmış oldu; ya da, özellikle camilerde vatandaşı hastalık gibi konularda bilinçlendirmesi gereken bir din görevlisinin, hastalığı sevdirmeye kalkışmasına şahit olduk. Üstelik temel prensiplerinden birisi temizlik olan bir dinin mensubu bir din görevlisinin bunu yapmasına gülerek tepki verdik.
Tokat Reşadiye’de Mehmetçiğimize yapılan hain saldırı sonucu şehit olan askerlerimize Allah’dan rahmet diliyorum. Hepimizin başı sağ olsun.
#