Önce Eğitim Her Zaman Eğitim
Erol AFŞAR
Yayın:
Güncelleme:
TES Arifiye İlçe Temsilcisi Mehmet Yumak eğitim sistemimizin günlük hayatla olan ilişkisini pardon çelişkisi değerlendirmiş, paylaşalım;Her eğitim-öğretim kurumu; öğrencilerini akademik yönüyle bir üst öğrenim kurumuna ve sosyal yönüyle de içinde yaşanılan topluma hazırlar.
Öğrencinin okulda üst öğrenime ve hayata hazırlanmasında pek çok değişken etkili olmaktadır. Ancak bunlardan bazıları hayati öneme sahiptirler.
Devletimizin yönetim biçimi eğitim-öğretim politikamızın temel belirleyicisidir.
Daha anasınıfından itibaren devletimizin yönetim biçimi olan demokrasi kültürünü yerleştirmeye çalışırız. Bunun için eğitim-öğretim kademelerinin her aşamasında uygun ortamlar hazırlamak için gerekli tedbirleri alırız. Aynı zamanda demokrasi kültürünü geliştirecek çalışmaları ders programlarının içerisine de yerleştiririz.
Bir diğer önemli belirleyici unsur da ekonomik yapıdır.
Sonuç olarak aldığımız/almadığımız eğitim bizim ekonomik hayatta hangi rolleri oynayabileceğimizi belirlemektedir. Eğitim politikalarımızı belirleyenlerde; devletimizin ekonomik öngörülerini de hesaba katarak eğitimi yönlendirmelidirler. Böylece eğitim kurumları da bu çerçevede şekillenecektir.
Sosyal bir kurum olarak ise, okul öğrencilerini topluma etkili bireyler olarak katılmalarını sağlayacak süreçler oluşturmaya çalışır. Aile dışında kurulan sosyal ilişkilerin ilk basamağı diyebileceğimiz okul arkadaşlığı pek çok olumlu davranışın gelişmesine katkı sunar.
Yukarıda saydığımız etkenlerinde gösterdiği gibi, devletlerin politikalarını belirleyenlerin, eğitim-öğretim politikalarını belirlerken yönetim biçimlerini, ekonomik yapılarını, toplumsal ihtiyaçlarını… ve gelecekte olmak istedikleri yeri de işin içine katarak eğitim-öğretim politikalarını oluşturmaları gerekir.
Öğrencilerimiz okulda aldıkları eğitimi sürdürdükleri hayatla bağlantı kurarak anlamlandırırlar. Öyleyse okuldaki her çalışma ve bilgi sürdürülen hayatla ilişkilendirilmelidir.
Yukarıda saydığımız değişkenler açısından durumu eleştiriye tabi tutalım.
Biz okulda gerekli yeterliliğe sahip olan herkesin seçme ve seçilme hakkı olduğunu söylüyoruz. Girilen her seçimde kazanmak kadar kaybetmenin de mümkün olduğunu anlatıyoruz. Her iki sonucunda olgunlukla karşılanması gereken durumlar olduğunu kavratmaya çalışıyoruz. Tahammüllü ve hoşgörülü olmanın demokrasinin öncelikleri arasında sayıyoruz. Çoğulculuğu benimsetmeye çalışıyoruz. Farklı düşüncelerin varlığının demokrasiyi güçlendirecek zenginlik kaynakları olduğunu vurguluyoruz. Demokrasinin insanlar arasındaki ilişkileri birbirlerine, kurallara ve kanunlara saygı ile çerçevelendirdiğini belirtiyoruz.
Sınıf başkanlığı seçimleri, sosyal kulüplere üye seçimi, öğrenci kurulu seçimi ve öğrenci meclisi seçimleri ile de bütün bu demokratik değerleri uygulama alanına koydurmaya gayret ediyoruz. Seçimlerde aday olan her öğrencinin farklı bakış açılarının ve farklı çözüm önerilerinin olduğunu ancak sonuçta her adayın daha yaşanabilir bir okul arzuladığını göstermeye çalışıyoruz.
Öğrencilerimiz bütün bu değerleri yaşadıkları hayatla bağlantı kurarak anlamlandıracaklar ve davranış olarak benimseyeceklerdir.
Siyasi partiler demokrasinin vazgeçilmezleridirler. Öyleyse demokrasi kültürünün yerleşmesinde özel öneme sahiptirler. Siyasi partilerimiz kendi partileri içinde demokrasi kültürüne uygun hareket ediyorlar mı? Mevcut iktidar partimizin seçilmiş il başkanını istifaya götüren süreçte yaşananlar hafızamızda yerini koruyor. Ya diğer siyasi partilerimiz onlar farklı mı? Neredeyse tek adayla seçime gitme kuralını partilerimizin tüzüklerine sokacakları endişesini uyandıracak hareketleri hep birlikte izliyoruz.
Çocuklarımız, Türkiye Büyük Millet Meclisinde tartışmalı konuların hakaret ve kavga ile aşıldığını görüyorlar.
Siyasi parti mensuplarının tartışmalar sırasında ya da görüş bildirirken karşılarındaki kişilere ne kadar tahammülsüz ve hoşgörüsüz olduklarını izliyorlar.
Kazananlarında kaybedenlerinde ölçüsüz tepkilerini duyuyorlar.
Seçilme yeterliliğinin çoğu zaman genel başkanlarca belirlendiğini biliyorlar.
Siyasette eleştirinin hakaret olarak algılandığını görüyorlar.
Farklı düşüncelerin ciddiye alınmadığını izliyorlar.
Bütün bu örnekleri çoğaltmak mümkün ancak derdimizi anlatmaya yettiğini umuyoruz.
Basında, evinde ve çevresinde bütün bunları görüp izleyen öğrencilerimiz demokrasi kültürünü nasıl anlamlı kılıp içselleştirecekler.
Gerçekten demokrasiyi benimsiyorsak bugünün gençlerinin okulda gördüğü anlatım ve uygulamaların gerçek hayatta pratik uygulamalarını görmelerini sağlamalıyız.
#