Geri

Adım adım Nurullah İslam Cumhuriyeti'ne

"Tüm kurumları tamamen teslim almadan açıkça bir işe girişmeyin sessizce ilerleyin. Yoksa dünyayı sizin başınıza yıkarlar." diyordu.

"Tüm kurumlar ele geçirilmeli, bütün damarlara girilmeli..." diyordu.
Tevfik KAYMAZ Tevfik KAYMAZ
Yayın: Güncelleme:

Nurullah ve arkadaşları devleti tümden nur içinde yatırmak üzere uzun yıllar evvel harekete geçmişlerdi. Ülkenin adını değiştirip Nurgenekon İslam Cumhuriyeti yapacaklar, Ana tasadaki millet esasını kaldırıp Nurmet esasına geçeceklerdi. Son günlerde pek meşhur hale gelen Ana tasa Mahkemesi tamamen kaldırılıp yerine ulema meclisi kondurulacaktı.

Hatta Frılsa adlı bir ülkede Nurgenekon İslam Cumhuriyeti Anayasası yazdırılmaya başlanmıştı. (Kağıtlara değil si di (CD) lere.)

Nurullah ve tayfası yıllar önce kuzeyden gelmesi muhtemel Komançizm tehlikesine karşı devletin bir tarafından tutmuş, hiçbir zamanda bırakmamıştı. "Çok şükür" iki bin dokuz yüz seksen senesinde ülkenin içindeki komançiler tamamen bertaraf edilmişti. Bu bertaraf etme işleminden sonra da Tanrı, Nurullah ve çevresindekilere yürü ya kulum demişti. Sayıca çoğalmışlar, giderek kendilerine has eğitim kurumları kurmuşlar, siyasi kadrolarını devşirmişler, yetiştirmişler, yetiştirmişler, geliştirmişlerdi.

Nurullah devleti tamamen ele geçirme planlarını arkadaşlarına anlatıyordu: "Tüm kurumları tamamen teslim almadan açıkça bir işe girişmeyin sessizce ilerleyin. Yoksa dünyayı sizin başınıza yıkarlar." diyordu.

"Tüm kurumlar ele geçirilmeli, bütün damarlara girilmeli..." diyordu.

Aradan yıllar geçti ve kuzeydeki Komançistler Birliği devleti çözüldü, yıkıldı. Tüm dünya çok hızlı ve sarsıntılı, sancılı bir değişim süreci geçirmeye başlamıştı.

Bu arada eskiden beri Komançi devletlerinin en güçlü ve en azılı düşmanı, okyanuslar ötesindeki bir ülke olan Antarantika Bulaşık Devletleri, bu ülkedeki anti Komançist örgütlenmeleri geçmişte hep desteklemişti.

Ancak yeni gelişen süreçte artık dünyanın tek hakimi olmayı yerküreyi ayağının üstüne alıp top gibi sektirmece oynamayı planlayan Antarantika Bulaşık Devletleri öyle hemen herkesi kolayca desteklemez olmuştu.

Kürenin tamamını elde etmek için eskiden bazı yerlerde komançilere karşı desteklediği milliyetçi kesimler artık önünde belki de yeni bir engel olacaklardı. Yani eski dostları yeni düşmanlarıydı. Çünkü Komançistler Birliğine karşı ülkesini savunduğunu düşünen kişiler gün gelir ülkelerini yutmak isteyen Antarantika'ya karşı da savunabilirdi.

Antarantika'nın ayağında top gibi sektireceği, oynayacağı yerküre üzerinde sivriliklere çıkıntılara tahammülü olamazdı.

Hal bu olduğu için yeni süreçte Nurullah'a Antarantika tarafından yeni misyonlar görevler ve destekler verilirken, Alpha Slan denilen bir eski anti Komançistin oğullarına ise olacakları izlemek ve izlettirmek, reytinglerini yüksek tutmak dışında hiçbir misyon, görev verilmedi. Bunların arasından söz dinlemeyenlerinde bir bölümü Nurullah'a engel olmaması için bir bertaraf operasyonuna tabi tutuldu.

Bu operasyonun adı "kurunun yanında yaşgenekon" operasyonu olarak adlandırıldı. Bu operasyon genişledikçe genişledi. Antarantika'ya ve Nurullah'a muhalif olan, karşı gelen herkesi içeri atmanın bir gerekçesi haline geldi.

En ciddi Ordu yöneticilerinden tutun da, SiSi gubaraklarına kadar içeri alınanlar oldu. Bırakılanlar oldu. Sonra tekrar alınanlar oldu. Tekrar alınmak istenirken onuruna yediremeyip intihar edenler oldu.

Öte yandan tarihsel süreç öyle ilerliyordu ki, ülke halkı çok büyük ve tehlikeli ayrışmalar yaşıyordu.

Hatta, Eylül iki bin dokuz yüz seksen tarihinden arta kalan kelaynak kuşları gibi soylarını tüketmemekte direnen eser sayıdaki Komançiler de kendi içlerinde çokça ayrışmıştı.

Bunlardan kimi alttan alta yani altan altana en büyük Komançist devrimci ülke olarak Antarantika Bulaşık Devletleri'ni ilan etmiş, onun buyruğu altına girmişti ve dolaylı olarak da Nurullah'ı destekleyen Taraftarlar haline gelmişlerdi.

Bir kısım canına susamış Komançist ise inatçı bir şekilde Antarantika'yı asli düşman, en büyük halk düşmanı olarak görmeye devam etmişlerdi. Alttan Alttan.. Nurullah'ı destekleyen eski dönek Komançiler bu inatçı Komançilerle "Alpha Slan'ın oğulları ile farkınız kalmadı. Siz de ‘Alphaşist' oldunuz." diyerek alay ederken aslında Antarantika'nın kucağında ve şehvetli bir işbirliği içinde olduklarını gizlemeye çalışıyorlardı.

Bu arada iki bin dokuz yüz doksan-doksan iki yıllarında ülke dağlarında terörist faaliyet yürüten bir grup ayrılıkçı Kartistan Taraftarları, Komançist Cumhuriyetler Birliği devletlerindeki çöküşten sonra ideolojik ve politik olarak büyük bir boşluk yaşamıştı. Ve dümen kontrolünü kaybetmek üzereydi. Tam da bu sırada Antarantika Bulaşık Devletleri'nin uzantıları yok olmak üzere olan bu örgütün de dümenine geçmişti.

İki bin dokuz yüz doksan dokuz senesinin sonunda Frılsa ülkesinde si di'lere yazımına yıllar önce başlanan Nurullah İslam Cumhuriyeti Anayasasının yazımı ise tamamlanmıştır.

Kullandıkları "Si di raytır (CD writer)" yavaş çalıştığından bu Anayasanın yazılması bu kadar uzun yıllar sürmüştü. Bu si di (CD) lerin hangi raytır (writer)'da yazıldığı ve hangi zembille ülkeye indiği, gönderenin adresi, si di, raytır ve kargonun cinsi, cibiliyeti, faturası konusuyla kimse ilgilenemedi; lakin herkes çok meşgul idi.

Bu kadar süre içerisinde ancak tam 500-600 kadar Nurgenekon İslam Devleti Anayasası (CD'lere) yazdırılabilmiş ve ülkede bilgisayara bağlı, elektronik tombala sistemi ile seçilmiş bir kısım insanların ofislerine postalanarak beğenilerine sunulmuştu.

Tüm bunlar olurken geçmişte Nurullah'ın çocuklarının evlerine çay sohbetine giden ama bazen de kimi Komançist eğilimleri olan yaramaz çocukları da evlerinden alıp saatlerce, eşşeğin hızına göre değişen sürelerde su yolu mesafesince döven kimi kolcuk kuvvetlerinin gücü artık ülkenin ordusuna da yetmeye başlamıştı.

Orduyu henüz dövemeseler de şimdilik sadece "yakaladıkları" yerlerden almaktaydılar.

Öte yandan ülkenin alt ucundaki Azrail isimli devlet gelişmiş askeri oyuncaklar üretebilmektedir.

Azrail'den çok sayıda tank satın almak için epey bir para ödenmiş olmasına rağmen oyuncaklar bir türlü teslim edilmemektedir.

Diğer yanda da ülke içinde Ordu dışındaki diğer kolluk güçlerinin "ağır silahlar" satın alabilme yetkisinin de dahil olduğu bir dizi yasa gündemdedir.

Sonuçta devletin kolcuk güçlerinden sayılan belediye zabıtaları seyyar işportacılarla mücadele ederken belki ağır tanklara, zırhlı personel taşıyıcılara ihtiyaç duyabilirlerdi. Dolayısıyla zabıtaların bunları yurt dışından satın alabilmesi için bu yasa talebi çok yerindeydi.

Tüm bunlar olurken Antarantika Bulaşık Devletleri ise sözde kankası olan bu ülkeyi dahil etmediği bir askeri tatbikat planlamaktadır. Bu askeri tatbikatın senaryosu ise dudak uçuklatacak cinsten değil daha da ötesindedir. Tatbikat senaryosu oluşturulurken kozmik ışınlama teknolojisinin de tatbikat kapsamına sokulacağı dedikodusu dolaşmaktadır. Tabii ki bu durumlar aslında hiç komik değil son derece kozmiktir.

Ülkede eski dönemlerde zam zulüm gibi can yakıcı konular daha başka sahte gündem konularıyla karıştırılıp halka yutturulurdu.

Şimdi ise ölümcül bazı konulardaki kararlar, can yakıcı zam, zulüm olayları ile perdelenmekteydi. Yani daha ağır bir acı karşısında anestezinin biçimi değiştirilmişti.

Devletin ve Rejimin kayması gibi çok ağır bir acıyı aynı anda halka verilen daha az acılı zamlarla hissettirmeyerek anestezi sağlama denemeleri yapılıyordu.

Aslında gerçekler ortadadır. Ülke halkının artık önünde çok az seçenek ve çok az zaman kalmıştır.

Artık Halk; Ya Antarantika'nın kadim dostu Nurullah'ın kuracağı, Nurullah İslam Cumhuriyeti devleti çerçevesine razı olup neticelerinin üstünde uslu uslu oturacaktır, yahut özgür yaşamı, bağımsızlığı ve toprak bütünlüğünü tam anlamıyla kazanmak için Antarantika Bulaşık Devletleri'ne çekecektir restini, koyacaktır postasını...

Antarantika Bulaşık Devletleri'nin ve Tantika Birliği ülkelerinin ambargo uygulamalarını göze alacak, gözünü karartacak, ayrıca içerdeki hain kontenjanının kulaklarını bir hayli sıkıca bükmeyi ihmal etmeyecektir.

Bu ikisinin arasında kalan tüm seçenekleri tekrar tekrar denemek ise; Nurullah'ın tarzında bir çözüme daha fazla nakit , vakit , zaman kazandıracaktır.

Günün birinde Yeni bir Şafak vakti Nurullah gelip ülke halkına "Hayırlı "Sabah"lar sevgili "Taraftar"larım. Hasretle beklediğiniz "Star"ınız "Bugün" geldi. İşte geldim." diyecektir.

Samanyolu gökten toplanılınıp yürüyüş yönüne serilecek, kenarlarına da yedi adet fener denizlerden toplatılıp dizilecek ve bu yollardan geçen Nurullah da gidip Antarantika tarafından kendisine özel yaptırılan koltuğun üstüne oturacaktır.

Sonuç olarak;

Antarantika Bulaşık Devletleri ve Tantika Birliği kralları ve dostları bütün çıplaklığıyla ortada kırıtıp durmakta, hatta arsızca raksetmektedir.

Peki ya sırrı derin kuyulardan etrafa yankılanan Kral Midas?

Gözleri kör, dili lal mıdır? Yoksa kulakları ile ilgili dedikoduların gerçeklik payı mı vardır?

Yoksa gerçekte öyle bir kral hiç yok mudur?

Ya umut?

Umut, umut, umut insandadır...

 

#

Yorumunuzu Ekleyin

Adı-Soyad
E-Posta
Yorum
İşlemin Sonucu
  • Yorumlar T.C. Yasalarına aykırı olamaz.
  • Hakaret içeren yorumlar, yayınlanmasa bile yasal mercilere iletilebilir
  • KVKK Kapsamında, bilgileriniz, yasal merciler hariç kimseyle paylaşılmaz.
  • Formda doldurduğunuz bilgiler ve IP adresiniz sisteme kaydedilir.
  • Yorumunuz onaylanıp yayınlandığında, sadece yorum, isim ve yorum tarih saati gösterilir.
Yorum Ekle

Yorumlar

Faruk Serkan
11.01.2010 / 21:58:31
Bu harika yazının yerdiği "nurberal" odaklara yapacağım eleştiriyi kaleme almadan, bu nurberal odakların karşısına alternatif olarak sunduğunuz -daha önce denenmiş- "erkoministvari" odakları da hoş görmediğimi belirtmeden, ve ifşâ olmamak için "fâş-izm"e de karşı olduğumu simgeleyen afişi duvarınıza yapıştırmadan; yazıdaki kelime oyunlarına hayranlığımı dile getirip hemen kaçmak istiyorum. Zira biz dıgılımistlerin sayısı sizden de az. Fakat "gideni az olan yoldan yürü"sek de, bu yolun, bizi dıngılıma; yani yakınsadıklarınızı ve yakındıklarınızı barındıran -ampullerin yakıp söndürüldüğü- karanlık gecelerin YEPyeni şafaklara dıngılacağı bir vakte götüreceğine imân ediyoruz. Tekrar ve cidden tebrikler. F. Serkan
Mehmet Akyol
13.01.2010 / 00:16:04
Sembolize ettiği kavramlarla doğrularını bu kadar güzel ifade edebilen bir yazıyı bizlere sunan yazara teşekkürler...İbretlik ! Aslında okuyucudan ziyade,film,tıp,sosyoloji ve inanç sahasındaki uzmanlara "üçü bir arada"diye sunulan "neskafe"den daha tatlı ,dördü bir arada bir içecek...Kurgu film senaristlerine örnek bir senaryo."Paranoyak sendromun" tipik bir dışa vurum örneği olan klinik olay,İnsanlık toplumunda yaşamasına rağmen,"sosyal fakirizm" diye anılabilecek yeni bir "izm"in teorisyeni olabilecek bir kabiliyet;nur-dan nar-a sürüklenişin hazin görüntüsü ve siyasal fanatizmin kutsal kavramlara tecavüzü...Ne diyelim !?
Ahi Naci
13.01.2010 / 23:39:46
İz üstünde olduğunuz, anında zuhur eden yakınım ve yansımalardan da belli oluyor. Ahi Naci.
MEHMET RAİF
16.01.2010 / 02:07:30
ÇOK İYİ BİR TAHLİL VE İYİ BİR EDEBİYAT OLMAKLA BİRLİKTE YAZINIZIN İÇERİĞİNDE Kİ KORKULARINIZ TAMAMEN ÜTOPİK HAYALLERDEN İBARETTİR. MUHAYYİLENİZ OLDUKÇA GENİŞ FAKAT VE YÜREĞİNİZE SU SRPMEK İSTERİM.NURGENEKONCULAR VEYA ONLARIN ADINA BİRİLERİ O TARZ GÖRÜNTÜ VERİYORMUŞ GİBİ GÖRÜNTÜ VERSE DE SİZ İNANMAYIN GENE DE BÖLE SAFSATACILIK MASALLARINA. GÖNLÜNÜZÜ RAHAT TUTUN.300 YILDAN BU YANA UĞRAŞIP DİDİNMİŞ VE ALİ OSMANİYEYE İYİCE ÇÖERKLENDİKTEN SONRA ÇÖKERTMİŞ AŞİRET AĞALARI DÜDÜĞÜ ÇALDIĞI ZAMAN ORTALIK TOZ DUMAN OLUR VE HER BİR KİŞİ ARŞ MARŞ DERHAL YERLERİNE İNTİKAL EYLERLER.SİZ RAHAT OLUN.AŞİRET AĞALARI TEPELERDE PİŞKİN PİŞKİN SIRITIRKEN AFFERİN NASIL DA BİZİM BORAZANIMIZI ÖTTÜRÜYORLAR DİYE BİRİLERİNE ALKIŞ TUTUYORLAR. ALLAH O BİRİLERİNDEN OLMAKTAN KORUSUN BİZLERİ İNŞALLAH.
Metin GİRGİN
20.01.2010 / 18:14:32
İçeriği ironikte olsa, yazı edebi anlamda fevkalade güzel.. Hatta, hiciv sanatına örnek olabilecek nitelikte.. Malzemesi bir ölçek tariz, bir fincan komedi, bir leğen dolusu ütopyadan oluşan çorbanın görüntüsüne diyecek yok.. Lakin, Komançilerin bu geleneksel çorbası bizi bozmasın sakın.. Ben yine de milli yemeklerimizden vazgeçmem..Pilav üstü kurufasulye, yanında turşu olsa.. Emin olun yatıya kalırdım..
mehmet raif
24.01.2010 / 21:05:00
sayın yazar. yoksa siz de değirmene balyozla su taşıyanlardan mısınız? erkenden konup erkenkonduculuk mu yapacaksınız değirmene.balyoz nasıl fazla su alıyor mu bu arada???
Tevfik Kaymaz
2.01.2010 / 08:55:48
Mehmet Raif bey ; Birden fazla yorum yazdığınız için bu yazı ile bir hayli ilgili olduğunuzu ve kimbilir bir yanıt beklediğinizi düşünerek yazıyorum. Öncelikle Her gördüğümüz sakallı hacı olmadığı gibi her gördüğümüz muhalifte ergenekoncu değildir ve fakat yinede her kuşunda eti yenmez bunuda ekleyelim. Yazdıklarımı ütopya yahut hayal olarak nitelendirenlerin tümüne söylüyorum; Yazdıklarımdan her ne anladıysanız adım adım gerçekleştiğini gayet iyi biliyorsunuz bu sadece gerçeğin böyle ortaya konuşu karşısında "hayal bunlar diyerek" savunma mekanizması yaratmaktır. Yakın gelecekte daha neler olacağını hep birlikte göreceğiz. Amerikanın projesi İki başkentli bir Türkiye dir. Tahmin edin bakalım nereleri .Eski sultanların kenti ile bir "daltarağın" milletimize ve seçilmişlerine "hastir" çektiği vilayetimizdir.Bir süre önce merkez bankasının İstanbul a taşınması fikri bu işin bir parçasıdır mesela. Varsa yüreğiniz haydi sizde bildiğiniz gerçekleri yazın birlikte atlayalım bu NAR'a
Tevfik Kaymaz
2.01.2010 / 09:38:26
Araştırın biraz bilmek sizi korkutmasın. Örneğin şu anda Diyarbakır da kurulu Diyar isimli bir şirketin sadece son 6 7 ayda,Koç ve Sabancı nın toplam ülke ye dağılmış haldeki parasından daha fazla para toplayıp toplamadığını, bu paraların nasıl geldiğini araştırın. Orta boy bir devletin mali yapısını oluşturacak milyarlarca dolar toplanıyor orada. Biz bu hainlikleri bilmeyiz ama borsa da hissesi çıkınca bölücü hainlerin şirketi olduğunu bilmeden hemen hisse senedini alırız. Sözünü ettiğiniz o aşiret ağaları yani Oligarşi, bütün bunları tezgahlayan zaten onlar. O bakımdan onların borazanını öttüren mevzusunu bir kalemde geçin. Tekerlerini,çarklarını küçük gemicikler karşılığında döndürtenlere odaklanın. Bu durum karşısında kimin borazanı olduğu önemli değil her hangi bir borazancı bile çok masumdur iyi bakarsanız göreceksiniz. Ayrıca Balyoz la su taşınmaz balyozla ne işler yapıldığını herkes bilir.Edebi olarak kendinizi biraz daha geliştirin. Cin olmadan adam çarpmaya çalışmayın
Metin GİRGİN
2.01.2010 / 11:44:21
Tevfik bey; Sadece merakımdan soruyorum: Nurullah, İslam ve Cumhuriyet'ten neden bu kadar korkuyorsunuz.. Bunlar sizin için birer fobimi dir? ABD'nin BOP'u varsa, sizce Allah'ında bir planı yokmudur? Bu ülke ve bu millet hiç bir zaman boyunduruk altına girmemiştir, girmeyecektirde. Şu an için sınıntılar vardır, fakat istikbalde bu sıkıntıların geçeceğine inanıyorum. Son olarak, korkularınızı başka korkular gideremezsiniz.
Tevfik Kaymaz
1.02.2010 / 17:34:13
Bunlardan korkuyor olsam böyle bir yazı kaleme almazdım. O saydığınız kavramların anlamı ve korkunç olabilecek sonucları ; 1) Orta ve uzun vadede Türkiye nin ABD nin istediği biçimde bölünmesi 2) Ortadoğu ve Asyada gerçekten ABD karşıtı islam çevrelerine karşı ABD ile ılımlı ilişkileri içinde olan uzlaşmış görünen ABD ye bağımlı bir İslam anlayışına dayalı bir dikta rejimidir. Biliyorsunuz birileride henüz ""hacca gitmemiş"" ama ""Papa ile gayet samimi görüşmeler yapmış"" ve şu anda da ABD de ikamet etmektedir. Lütfen bazı şeyleri iyice inceleyip okumalarınızı objektif olarak geliştirin. Örneğin Sn. Erbakan nedennn???? kimi siyasilere "sizi gidi sionistler siziiiii""" diye sesleniyor bu tip şeylere lütfen biraz kafa yorunuz. Biz dinimizden gelecek şeyden kormayız. Münafıklardan da korkmayız ama insanları münafık olarak gördüğünüz biri varsa da ona karşı uyarmaktan , fikrimizi söylemekten korkmamalıyız öyle değilmi?
Ertuğrul
3.02.2010 / 10:59:41
2003 Irak savaşı ile Dibimize yerleşmiş bir Abd'nin karşısında,ortaya çıkan şartların çıkardığı içsel durumları tartışıyoruz.Kırmızı çizgilerimizin değişmesi vs.hep bu yüzden.Ama burada tek yönlü bir bakış açısı zannımca doğruyu bulmamıza fayda vermez. Ülkemiz için 2 tarafında birbirini kabul edilemez derecede düşman gördükçe zaten Abd'yede gerek yok.Abd sadece bunu kullanarak işini daha rahat yapar. Bundan önce Staratejik ortak olanlardan Terörle mücadele zamanı boyunca İnsansız hava aracı alınmaması neden akla gelmemiştir.İllede Kanadili vuralım deyince Abd'den BBG evi yapacak cihaz desteği istenmesi Ülkemizi küçük düşürmemişmidir? Veya var olanı örtmeye yeter mi?Ulusalcı olan arkadaşlarımız geçmişte Türkiye'ye yön veren politikalarda yapılan hataların bugün faturalarının ödendiğini hissedebilirler.Yarınlardakilerde bugün yapılan hataların faturalarını ödeyecekler.Ama burada büyük devletlerin kavgasının iç izdüşümlerinden başka ne var.Biliyoruz bunu.
mehmet raif
18.02.2010 / 20:42:57
sayın yazar kusura bakmayın. karşılık vermişsiniz hiç farkında değilim haberim yok. ancak "aşiret ağaları" ile neyi kasdettiğimi anlamamışsınız.bence balyozla bağlantıyı da kuramamışsınız ama canınız sağolsun.fakat cin ve çarpma işini merak etmeyin benim kimseleri çarpmaya da cin melek yada peri olmaya da niyetim yok fakat siz cinlerinizle epey bir çarpma yapıyorsunuz anladığım kadarı ile nefesinizi sağlam alın kısa süreli olmasın da uzun soluklu olsun birlikte dalarız.nar a atlamak sizin işiniz olsun. Allah yakma derse nar ibrahim lere dokunmaz. fakat ara ki ibrahim bulasın...

GENEL BİLGİLER

Taraklı

Taraklı

Taraklı Nerede, Taraklı'nın tarihi ve coğrafi özellikleri
Taraklı Otobüs Saatleri

Taraklı Otobüs Saatleri

Ağustos 2023 Güncel Taraklı - Sakarya Otobüs Kalkış Saatleri, Taraklı Otobüs Saatler 2021, Taraklı Otobüs Tarifesi, Taraklı Sakarya ilk otobüs ne zaman? Taraklı - Sakarya Son Otobüs Ne zaman? Sakarya Taraklı İlk Otobüs Ne Zaman, Sakarya Taraklı Otobüs Saatleri, Taraklı Koop Otobüs Saatleri
Taraklı'da Gezilecek Yerler

Taraklı'da Gezilecek Yerler

Taraklı'ya geldiğinizde gezilecek yerler neresidir? Taraklı'nın en popüler gezilecek yerleri yazımızda.
Taraklı Termal Turizmi

Taraklı Termal Turizmi

Taraklı'da termal turizmi, Türkiye'deki belli başlı noktalardan biri haline gelmiştir.