Sorma
Günle, akşamın buluşma vakti daha çok anlar insan yalnızlığını. Karanlığı hissetmeye başladıkça iç hesaplaşma anı yaklaşmıştır. Günün muhasebesi için defter kalem ele alınmıştır, düşünürsünüz bugün defterime hangi güzellikleri karalayayım diye. Kalemi elinizde oynatmaya başlarsınız, gözünüz önünüzdeki deftere kayar, dakikalar ilerlemiştir. Ve siz hala yazacak bir cümle dahi bulmazsınız.
Kendinizi tanımaya başladığınızda oysa hayaller kurardınız. Deseler dünyayı mı fed edeceksiniz, az gelirdi size. Başkaların düşleri bile ufak gelirdi. Gezecektiniz, üretecektiniz, kendinize ve çevrenize yeni ufuklar açacaktınız. Örnek almıştınız büyük insanları kendinize, onların yaptıklarını daha ileriye götürecek, onların bir adım önüne geçecek ve iş de ben daha iyisini başardım diye haykıracaktınız en yüksek tepeye çıkarak. Hatta orda esen sert rüzgârlara karşı bile önleminizi almıştınız. Size kimse ulaşmasın diye.
Yolu yarıladığınızda kendinize sormaya başladınız ne yaptım diye, arkanızda kâğıda dökecek koca bir hiç olduğunu görünce, bahaneler üretmeye koyuldunuz, mazeretleri kendinizce sıraladınız. Beyninizde inanmış gözükerek, teskin etti sizi, bir yanınız ise hala telkinler gönderiyordu, daha zamanın var yapabilirsin diyerek. Sizse artık bırakmıştınız korkusuz kişileri kendinize örnek almayı, parmaklardan bal yalayanları görmüştünüz, baştan kızmıştınız lakin sonra onların bu dünyalık olduğunu unutup peşlerine takılmakta bir sorun görmemeye ve kendinizi inandırmaya başladınız.
İlkbahar ve yazı geride bıraktınız. Eylül zamanını yaşıyorsunuz. Sonu yaşadığınızı düşünüyorsunuz ama daha önünüzde koca bir sonbahar ve kış var. Sonbaharda yapraklar birer, birer dökülse de, siz yeni ufuklara yelken açabilir ve isterseniz doğruları haykıra birisiniz. Yaklaşan Kışı kendinize Yaza çevirebilirsiniz. Ya da kışın güzelliklerini derinlerde, iliklerinizde hissederek yaşarsınız.
Elinizde bastonunuz, küçücük uzun sarı saçlı bir kız size koşarak geldiğinde, anlat Dede, ne olur anlat yaptıklarınızı dediğinde. Ona sorma kızım dememek için, etrafınızda toplanan delikanlılara Bey Amca nasıldı o günler dediklerinde, sormayın çocuklar dememek için, daha zamanınız var. Bastığınız toprakları tekrar adımladığınızda, bu diyarlarda tekrar dolandığınızda hatırlanacak ve hatırlayacak izler bırakma zamanınızdasınız.
Giden günlere hayıflanma zamanını doldurdunuz. Güllerin içinden zaman size gülümsüyor, iyi kullan diye. Son şansınız. Yalnız değilsiniz güneşi batmadan yakalayabilir, gidenleri geri döndürebilirsiniz. Bol şanslar………
#