Kendin Ol
Kaç yaşındasın, ilk nefes alışından itibaren kaç günü geceye bağladın, kendince ne kadar çok oyun kurdun ve sonlandırdın. Yoksa başkalarının oyununda figüran olarak mı rol aldın. Bir gün eski defterleri karıştırdığın zaman, işte bu benim senaryom diye haykıra bilecek bir başarın olacak mı?
Sennnn, sen aslında, ilk kucağa alındığında bakışınla, o hırçın ağlayışınla farklıyım diye haykırıyordun. Jilet gibi kesiyordu naraların sessizliği. Bir o kadarda yüzünü Annenin göğsüne dayadığında, masumluğun, melek gibi gülümsemenle, yaşama gayesini unutanlara, var olun bu Dünyada, diye beyinlerine kazıtıyordun. Oyunlarında rol kesmiyor, düştüğünde acıdığını belli ediyor, gözlerinden yaşlar hemen boşalıyordu. Sevgini ise, kollarını, bacaklarını sıkıca doladığında ben sizin parçanızım hissini en güzel şekilde veriyordun.
Ne zaman ki, sen uyurken annen yanına geldi, sana sessizce sarıldı, sarılırken de gözyaşlarını senin yastığına damlattı, büyüdüğünü anladık. Yürüyüşünle ben adam oldum, giyiminle ben genç kızım artık diye gürlüyordun. Artık oyunlarına yeni roller katıyor, kendi benliğini kaybediyor, başka bedenlerin beğenisine tanık olduğun rolleri kendine uyarlıyordun.
Dünyanın merkezi kendin zannediyor, mıknatısa büründüğünü düşünerek istediğin her şeyi kendine çekebileceğini düşleyerek hareket ediyordun. İstediklerini elde etmek içinde bukalemunu baş tacı etmiştin.
Yılları çok çabuk eskittin, üretenlerin yaptıklarını beğenmeyerek burun kıvırıp, ben daha iyisini yapacağım diyerek, kendine herkesin aldığı küçük beyaz kaplı defterlerden değil, en büyüğünü en genişini almıştın. Oysa defterin hala boş, bir satır bile yazamamışsın. Bir düşün bakalım sen gittiğinde senin için o deftere birkaç cümle karlayacak kişilerin, ya da başardığın bir iş var mı?
Hadi eline bir keser alda, yıllarca düşünü kurduğun çiviyi çak. Çok vur ki tahtaya, çivinin başı gözükmesin, yıllar sonra bile kimse sökemesin. Hadi durma, haykır bildiğin doğruları. Kendine uyarladığın kostümleri, at artık gar dolabından, kendi özüne dön.
Menfaatler peşinde koşma, başını önüne eğme, başkasının kovasında ki bala parmak uzatma, iyisiyle kötüsüyle ben buyum de. Çünkü bu yaşama öyle geldin, herkes seni sen olduğun için sevdi. Sevgiyle kalın……
Not: Tekel işçilerini sonuna kadar destekliyorum, inşallah bir gün yanlarında olmayı yaradanım bana nasip eder. ( Benim özüm de işçinin ve emekçinin yanında olmak)