Aziziyeden Dünyaya
Bu yazıyı kaleme aldığım şu saatlerde muhtemeldir ki ABD senatosu Temsilciler meclisinde Sözde Ermeni soykırım tasarısını görüşüp kabul edecekler. Ne yazık ki Tarihi kendi emellerine göre şekillendirenler, Ermeni diasporası’nın yalan ve sahte propagandasına kanarak daha önce 20 ye yakın ülkenin bu olayları hakikatmiş gibi Türk Dış işlerinin acziyetinden kaynaklanan vurdumduymazlığı sayesinde olduysa bu seferde maalesef ABD’nin Irak politikalarının, Özellikle kuzeyle ilgili hesaplarının önüne çıktığı bir stratejik hamleye dönüşmüş durumdadır.
Dünyada olup biterken Türkiye maalesef 1970’lerde terörle uğraştırılıp dünyayı görmesi engellenirken 1980’lerde ihtilalın getirdiği; korkaklık, ürkeklik, vurdumduymazlıkla gerçek bilgiler halkın beynine işlenemediği gibi Bir Türk diasporası da maalesef oluşturulamadı.2010’lara gelindiğinde ülke bir Ergenekon Propagandasıyla uğraşırken, insanlar yarın endişesinden ne yapacağını bilemezken Sözde dostumuz Amerika kalemize golü attı. Bu meseleyi yıllarca Türkiye’nin üzerinde demoklesin kılıcı gibi tutan ABD bu sefer kılıcı bizim zaaflarımızdan yararlanarak boynumuza indirdi.
Hâlbuki gerçekler hiçte böyle değildi. Olamazdı da. Çünkü 1829 yılından beri Çarlık Rusya’sının sıcak denizlere inme hayali Kafkaslarda yoğun olarak bulunan Türk nüfusu içinde Ermenilerden oluşan bir set oluşturdu. Tarihi Türk şehri Revana binlerce ermeni göç ettirilerek yerleştirildi. Böylece Revanda demografik yapı değiştirilerek Türk nüfus azaltıldı. Revan artık Erivan olmuştu.
1824 yılından itibaren Boston da kurulan Misyoner Amerikan örgütleri önce Beyrut’ta okul açıyor oradan Osmanlı Mülküne dağılıyorlardı. Robert kolejlin Bulgaristan da oynadığı oyunları aynı Amerikan okulları; Erzurum da, Van da, Elazığ da sahneye koyarak Ermenileri teşkilatlıyor, silahlandırıyor ve Masum Türkleri katletmeye yönlendiriyorlardı. Sadece Erzurum’daki 4 Amerikan Okulu Ermeni ihtilalinin provasını yapıyordu.
Yıllar hızla ilerliyor 1876-1877 Osmanlı –Rus savaşıyla Osmanlı devletinin omurgası kırılıyor böylece Ermeni çeteleri 1886 dan 1914 yılına kadar 23 ihtilal teşebbüsü yaparak binlerce masum sivili öldürüyorlardı. Doğuda her ocaktan ağıtlar yükseliyor, sözde medeni dünyada bu Ermeni vahşetini seyrediyordu.
1914 yılına gelindiğinde Osmanlı devletini zorla Almanların safına İten Fransa-,İngiltere ve Rusya Osmanlı Üzerindeki emellerini gerçekleştirmenin fırsatını buluyorlardı. Osmanlı Devleti, Galiçya da, Yemende, Süveyş’te Kutul-Amere de, Kafkaslarda, Çanakkale de savaşırken Ermeni çeteleri de Ordunun arkasında haince planlar yapıyorlardı. Her meşru devletin bu durumda yaptığı tedbirleri alan Osmanlı hükümeti Bütün iaşe, can ve mal güvenliğini alarak Ermenileri daha güvenli bölgelere sevk kararı aldı. Bununda çok azını uygulayabildi. Yolda Maalesef istenmeyen olaylar oldu, Özellikle, Tunceli yöresinde ve diğer alt bölgelerde Aşiretler ganimet alma amacıyla bu kafilelere saldırarak zayiatlar verdirdi. Osmanlı Suçluları büyük ölçüde cezalandırdı. Bunun hesabını da Malta da İngiliz mahkemelerinde vererek suçsuzluğunu kanıtladı.
Sene 1918 e gelindiğinde Rusya çökerken kendi yerine Ermenileri bırakarak geri çekildi. İşte bunu fırsat bilen Ermeniler Vahşi katliamlarına başladılar. Bunun üzerine Kazım Karabekir Paşa Erzincan’dan 12 Şubatta harekete geçerek işgal edilen köy, kasaba ve Şehirleri geri aldı. Ermeniler artık kaçıyorlardı. Fakat ketçikleri her yeri yakıyor, yıkıyor ve masum insanları; Camiler, Ahırlar, mereklerde doldurarak yakıyordu.
Tercan ve köyleri, Bayburt ve köyleri, Erzurum ve köyleri, Kars ve köyleri bu acı olaylara şahitlik ediyordu.
Aşkale de sabah nazmıyla katliama başlayan Ermeniler Merdivende, Karabıyık ta insanları hunharca öldürtüyordu. Cınıs Köyünde, Alaca Köyünde 572 ve 274 Müslüman camiye doldurup yakıyorlardı. Tazegülde 58 masum şehit ediliyordu. Ağaver de, Ilıca da, Gez köyünde Tımarda, Yeşilyayla da binlerce insan öldürülüyor Erzurum ovası hayalet ovasına dönüştürülüyordu. Artı Erzurum’a 12 Mart sabahı girilmişti. Anacak vahşetin boyutlarını insan hafsalası almıyordu. Yanık derede 3000,İstasyon barakalarında 3000,Erzirmiklerin konağında 1300,Mürsel Bey konağında 1650,Hacı Ahmet Hanında binden fazla Erzurumlu Antranik ve çeteleri tarafından hunharca yakılmış öldürülmüş ve yok edilmişti.
Pasinler ovasında, Sarıkamış’ta, Selimde, Kars, Iğdır, Ardahan Nahcivan ve Azerbeycanda binlerce Türk yok edilmişti.
İşte dost dediğimiz ülkelerin 100 yıl önce Türk milletin hazırladıkları son buydu. Ermeniler tarafında yok edilmek. Ama beklenen olmadı öldü sayılan Osmanlının Külleri üzerinden Türkiye Cumhuriyeti yükseldi.
Batılıların bütün hıncı yüz yı önce yenemedikleri Türkleri oyunlarla sözde kararlarla mahkûm etmek.
Ama unutulmamalıdır ki kurulan tuzaklar ters tepecek Türk milleti Müstakil, hür ve bağımsız yaşayacaktır. Yeter ki ülkeyi yönetenler makam mevki kaygısına düşmeden milletin haklarını koruyabilsinler.
#