TMSF Depremine Hazırmısınız?
Erol AFŞAR
TMSF, 2000 yılından bu yana içi boşaltılan birçok bankaya el koydu. Amaç vatandaşın mevduatını kurtarmaktı. Bunun için bir yandan banka sahiplerinin el konulan her türlü variyetini paraya çeviriyor, bir kısmı da TMSF görevlilerince işletilerek değerlendirilmeye çalışılıyor.
Hükümetin sık sık dile getirdiği gibi amaç; yetim hakkını muhafaza etmek…
Peki işleyiş?
İşletmecilik anlayışına bakımından en son örnek;
Cavit Çağlar'dan TMSF'ye geçen ve işletilen The Plaza Oteli'ne üst düzey yönetici olarak dışarıdan atanan(!) Bülent Tolun 1 milyon TL'yi hesabına aktararak ortadan kayboldu.
TMSF, en sıkıntılı süreci Uzan ailesi ve Halis Toprak'la ilgili yaşadı. Kimine göre yargısız infazdı, kimine göre siyasi intikam.
Halis Toprak'ı bilmem ama Uzan Ailesinin tasfiyesi Tahkim'e taşındı.
Türkiye aleyhine açılan dava 10 güne kadar karara bağlanacak. Davanın Türkiye ayağı yani TMSF Başkanı ve hükümetin ilgili bakanları bir şey olmaz diyorlar ama işin yerli ve yabancı uzmanları aksini söylüyor.
Kaldı ki Danıştay'ın, TMSF'nin ÇEAŞ'a yolladığı ihtiyati haciz kararını iptal etmesi bile tek başına bu davanın kaybedileceğinin işareti.
Kaybedersek, kaybımız ne olacak biliyor musunuz? 15 milyar dolar.
Yani, bu fukara milletin boğazından keserek biriktirdiği 15 Milyar Doları, birilerinin bilgisizliği ve beceriksizliği yüzünden millete ödetilecek.
Tam bir felaket ülkemiz için…
Geçtiğimiz günlerde CHP Milletvekili Atilla Kart, "TMSF'deki talan anlayışı ve ağır hizmet kusurları" hakkında basın toplantısı yaptı.
Konunun daha iyi anlaşılması bakımından olduğu gibi alıyorum:
Sayın Basın Mensupları,
Devlet Bakanı Ali Babacan'a yönelttiğimiz 16.12.2009 tarihli önergemiz ile TMSF'nin el koyduğu kurumlar, el konulan mal varlıklarından satış suretiyle paraya çevrilenler, satışın kime ve hangi bedelle yapıldığı; medya gruplarında ve basın yayın organlarında kimlerin program yaptığı, programcı ve yazarlara hangi bedellerin ödendiği, bu ödemeler yapılırken hangi ölçülerin esas alındığı sorulmuştur.
Hükümet; 01.02.2010 tarihli cevabında görünürde gerekli özeni(!) göstermiş; el konulan Kurumlar ile satılan mal varlıklarının listesini 170 sayfalık bir listeyle cevaben bildirmiştir. Bir taraftan 170 sayfalık bir liste düzenlemesi yapılmış, diğer taraftan ise bu listenin 49 sayfalık bölümünde, ya satılan malların türü ve özellikleri belirtilmemiş ya da alıcıların ismi boş bırakılmıştır.
Tam anlamıyla karartma yapılmış ve karambol yaratılmıştır.
Öte yandan, bu karartma ve karambolu yaratan Hükümet; TMSF'nin el koyduğu medya gruplarında ve basın yayın organlarında, kimlerin hangi bedelle program yaptıklarını açıklamaktan da özenle kaçınmıştır.
TMSF tarafından yönetim ve denetimi devralınmış bu şirketlerin, Fon'dan bağımsız tüzel kişiliğe ve karar organlarına sahip olduğu önerge cevabında ifade edilmiş; bu sebeple şirketlerin günlük yönetimleri ile personel ve yayın politikalarına müdahale edilemediği belirtilmiştir.
Kendi bünyesinde de çelişkiler, belirsizlikler ve karartmalar içeren, tutarsız ve gayri ciddi bir açıklamayla karşı karşıyayız.
170 sayfalık cevap incelendiğinde ortaya çıkan tablonun bir bölümü şöyledir;
Star TV'nin 170 kalem malının alıcısı belli değildir. Uzan Grubuna ait, 327 kalem eşyanın alıcısı belli değildir.
Mehmet Albayrak isimli kişinin satın aldığı 82 kalem eşyanın satış bedeli belli değildir.
Hüseyin Kartal isimli kişinin satın aldığı 574 kalem eşyanın satış bedeli belli değildir.
TMSF'nin 12.875.000 TL'sına neyi satın aldığı belli değildir.
Vodafone'nun 15.645.000 TL'sına neyi satın aldığı belli değildir.
Muhammen bedelinin 30 milyon TL olduğu belirtilen bir gayri menkul, 1 milyon TL'sına satılabilmiştir.
Yukarıda da ifade ettiğimiz gibi 170 sayfalık listenin, 49 sayfalık bölümünde satışa konu olan eşyanın türü ve satış bedeli belli değildir.
Bu tablo tam anlamıyla bir talanı göstermektedir.
Batak olan devlet alacaklarının tahsili için 5020 sayılı özel yasa çıkarılmıştır. TMSF'ye böylesine geniş yetkiler verilmiştir.
Öksüzün, yetimin hukukunu koruyoruz diyenlerin, bu yasal düzenlemeyle Beytülmal'e el uzattıkları bir kez daha görülmektedir.
Devam edecek…
