Varoluşun Ölüm Anısı
Ali Haluk PEKTAŞ
Çanakkale savaşlarındaki Taraklılı şehitlerimizle ilgili yazı ve haberlere yapılan yorumlardan bir kısmını,yorum sahibinin adını vermeksizin sıralıyorum :“Aşağıdaki "müjdeliler" listesini, Taraklı'nın da berâtı olarak algılıyor, gelecek nesillere de intikalini temin için, özentili bir köşede çerçevelenerek korunmasını "belediyemize" teklif ediyorum” diyen bir öneri…
“Ağlamamak için kendimi hiç tutmadım ağladım ağladım...ve kendimi sorguladım ben ve bizler acaba sizlere layık birer vatan evladımıyız diye..sanmıyorum ama o iman erlerinin Şiranlı Zahid üsteğmenimin bizde olamayan engin hoşgörüsüne sığındım. Hakkınızı helal edin bize..”diye düşünen duygusal bir hesaplaşma…
“ Buradan Belediye Başkanımız Tacettin beyden, Taraklılı şehitlerimizin anısına ilçemizde bir şehitler Anıtı kurmasını teklif ediyorum. Ne dersiniz, yakışmaz mı? “ diyen başka bir yorumcu…
“ Çanakkale deyince gözlerim doluyor tutamıyorum kendimi.. devlet-i ebed müddet her zaman vardı var olacak. Tarihe gömdüğünü sananlar olsa da,hangi kıtadan geçti ise orada kaldı izi.Ecdadını unutmayan torunları var olsun.Bu cennet vatanı bize kazandıran atalarımızın ruhu şâd olsun “ diyen bir duygusal yorum ve dua…
“ Ben şu ana kadar Çanakkale de şehit verdiğimizi bilmiyordum.Sayın belediye başkanımıza çok önemli bir görev düşüyor.Şehitlerimizin anısına mutlaka bir anıt yapılması gerekiyor.Bu konuya duyarlı olunmasının bir görevi yerine getirilmesi olarak düşünüyorum” diyen bir itiraf…
“anıt anıt anıt her yer her taraf anıt.anıt yapacağız da milletin şuuru bilinci mi artacak.binaya isimlerin yazılı olduğu bir pano pekala güzel ancak yer gök anıt olacak neredeyse kim ne faydası var ve bugüne kadar kime ne fayda getirmiş.anıtlar kimin karnını doyurmuş çanakkale deki anıtlar belki karın doyuruyor .ama o bölgenin halkının karnını doyuruyor.Türk milleti olarak şu abartıcılıktan bir türlü kurtulamadık nedense. bilemiyorum.hep övünme hep böbürlenme afaki duygular yaşama yaşatmaya çalışma ancak icraata gelince pek de bir şey olmuyor nedense.icraat göremiyoruz.niye afaki duygularla hareket eder akıllı akıllı doğru dürüst planlar yapamayız bir türlü.elin gavuru geçememiş çanakkale den en kısa zamanda kağıt üstünde geçmeliyim demiş geçmiş.
O denize gömdüğümüz anzaklardan,afrikalılardan,avruplılardan ne kadar ileri yada ne kadar farklıyız kim sordu kendine.sitenin içerisine bakıp belki bunu görebiliriz kim ne kadar farklı kovduğumuz düşmandan.yoksa aşık mı olmuşuz mütecaviz erkeğe” !!!!! diyen bir yorumcu daha sonra başka bir öneride de bulunuyor.” Ağaç dikelim,iş kuralım başka bir şeyler yapalım fakat oraya bir anıt buraya bir anıt.çevre kirliliğinden para savurmaktan başka kime ne faydası var koca koca anıtların.dünyanın parası gider ufacık bir anıt a . çevre kirliliği ekolojiye zararı da cabası. bir zaman gelecek bu savurganlığımı zın bedelini çocuklarımız ödeyecek.yıkacaklar diktiklerimizi dedelerimiz de amma boş işlerle uğraşmışlar. bunun yerine karnımızı doyuracak bir atelye kursalardı ya diyecekler. bunu dedirtmemek lazım. tarih kahvehanede oturup dedemiz ile caka satmaktan geçmiyor.çalışıp o çanakkalede içeri sokmamak için ölen dedelerimizin yolundan gidip bir daha bir daha ölmemek , öldürülmemek için çalışmaktan geçiyor.tarih ibret almak için vardır. böbürlenip sonra da seni dövenlere "vay beni ne güzel dövdün bir daha dövsene" demek için değil.Bugün güçsüzsen bunu kabul etmeyecek güçlenmek için çalışacaksın. bilmem anlatabildim mi?” !!!!!????Hoca Nasreddin'in dediği gibi,anlayanlar anlamayanlara anlatsın ne diyelim...
“Ülkenin her tarafında şehitler var değer mi bu kadar yaygaraya” !!!!??? diyen başka bir okuyucu
Elbet düşünce serbest yorum hür.Herkes dağarcığındakini koyar bu sofraya…Beğenen yer beğenmeyen yemez. Kimsenin rencide olmaması adına en azından ben isimleri vermiyorum. Bu yorumları yorumlamak yine okuyucuların hakkı çünkü...Lakin,yorum yaparken damın üstündeki saksağana kazmayı vurmağa da gerek yok dersek yine fazla söz etmiş oluruz belki…Adamın elindeki aletler buysa nerede nasıl kullanacağını da bilemiyorsa ne yapsın ?!...demek düşer bize.
Ama bunları okuyunca” Veysel”in şu dizesi düştü aklıma:
“Koyun kurt ile gezerdi ,
Fikir başka başka olmasa”
diyerek her zaman insan olmanın hareket tarzını imâ eden Veysel’e rahmetler olsun.Hayvanlar fıtratını yaşar.İnsandır sadece duygu, düşünce,sevgi ile hoşgörüyü yaşayan…Buraya utanarak ve üzülerek koyamadığım ,bazı okuyucuların birbirine manevi değerler adına ders verme gayretinden, neredeyse hakarete uzanan tartışma üretebilmeleri de ,bilgiden öze inmeyen enaniyet tezahürü sanırım ; Bu da şehitlerimizi rencide etmiştir…
İnancım şu ki: Biz ecdadın yaptıklarıyla “hava atma” değil,onlara layık nesil olabilmek ve kalabilmek ; varoşlumuzun ölümünü yaşayan fedakarlara bir minnet ve şükran ifadesi olarak,gerçekleri efsaneleştiren o ruhu kaybetmemek ve gelecek nesillere aktarmak adına isimlerinin her zaman herkesin görebileceği bir yerde bir kaide üzerinde hatırlatılması inancındayım.Ve bu ne duaya ne de adına ağaç dikmeye engeldir. Taraklı Kültür ve Sosyal Yardımlaşma Derneği olarak da bunun inşasının takipçisi ve destekçisi olacağız.
Saygılarımla…
