Özgür Arık'tan Tartışılacak Yorumlar
Bizim Sakarya Gazetesi köşe yazarı Özgür Arık, bir grup işadamının Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu'na yaptığı "kulübün başına geç" teklifini "Toçoğlu oyuna gelmez" şeklinde yorumladı.
Hülya Sürücü ile Detay Programı'na konuk olan Arık, "Bir kentin belediye başkanının o kentin takımına başkanlık etmesine karşı olan biriyim. Elbette Sakaryaspor kenti temsil ettiğine göre de, Sayın Toçoğlu bu kulübe karşı kendini sorumlu hissetmelidir. Yasaya göre belediye başkanları kulüplere başkan olamıyor, zaten Zeki Toçoğlu'nun kendi partisi de bu olaya sıcak bakmıyor. Sorumluluklarını yerine getirir mi, getirmez mi bilemem, ama ben Sayın Toçoğlu'nun böylesi bir oyuna geleceğini sanmıyorum." dedi.
AİLE SAADETİ ÇATLIYOR
Sakaryaspor futbol şube sorumlusu ve basın sözcüsü Halit Evin'in, kulübün içinde bulunduğu durumu özetleyen açıklamalarını ve "Maliye vergi borcu nedeniyle Belpaş ile kulüp eski yöneticilerinin yakasına yapışacak" sözünü değerlendiren Özgür Arık şunları söyledi:
"Eyvah eyvah. Mutlu aile saadeti çatlıyor galiba. Şunu anlayamıyorum Türk futboluna en büyük adamları yetiştiren bir kentte, nasıl olur da spor geriliyor? Hakan Şükür, Süleyman Seba, Şansal Büyüka Sakarya'nın insanları değil mi?"
HESAPLAŞMAYI BIRAKSINLAR
Köşe yazarı Arık, Sakaryaspor'un geldiği durumun içler acısı olduğunu belirterek, "Kimse bir hesaplaşma içine girmeden bu takıma sahip çıkmalıdır" dedi.
Arık, "Sakaryaspor'un geçmişinde şaibe yoktu. Şanlı bir tarihi vardı. 1 .ligde yıllarca top koşturdu. Nereye giderse gitsin alkışlanan bir takımdı. Kök söktüren bir takımdı. Şimdi bakıyorsunuz forma alacağı yüzünden avukatlarla Sakaryaspor yönetimi birbirine hakaret ediyor. İnsan nereden nereye demeden edemiyor. 1.ligden 3.lige düştük. Sakarya insanı bundan acı çekiyor. Kimse hesaplaşma içinde olmadan elinden geleni yapmalıdır. Trabzonspor'a hayran kalıyorum. Yazık çok yazık. Halit Evin'in sesine kulak vermekte yarar görüyorum."şeklinde konuştu.
SAKARYA HALKI KURBANLIK DEĞİL
1 saat süren radyo programında Büyükşehir belediye başkanı Zeki Toçoğlu'nun 1 yıllık icraatlarını da yorumlayan Özgür Arık, "Bu şehrin insanlarını kurbanlık koyun gibi görmesinler. Çıkıp desinler ben size şu vaadleri verdim şunları yaptım. Demokrasi de şeffaflık da bunu gerektirir. 1 yılın değerlendirmesini yapmayanları eleştirdiğim gibi onlara ses çıkarmayan muhalefeti de eleştiriyorum. Onların da sepetlerinde bilgi yok. Pamuk yok." şeklinde konuştu.
Sakarya'daki yerel basının maddi sıkıntılar yüzünden özgürce habercilik yapamadığını ve yaşanan olayları kamuoyuna tarafsızca aksettirmekte zorlandığını öne süren Arık, "Yerel basının işi kolay değil. İlan ve reklam verenler tarafından yerel basın markaja alınmak isteniyor. Rahat habercilik yapamıyor." dedi.
ADAPAZARI'NIN TEMSİL SORUNU VAR
Geçtiğimiz günlerde, Sakarya'daki 51 meslek odasının SESOB başkanlığında Ankara'ya gerçekleştirdiği ziyareti de değerlendiren köşe yazarı Arık, "Adapazar'nın temsil sorunu var" dedi ve şunları söyledi:
"51 meslek odası başkanı Ankara'ya kadar gidiyor ve dertlerini anlatamadan, muhatap bulamadan arkalarına bakıp dönüyor. Şaşılacak bir şey bu. Giden heyet sadece, 2 Sakarya milletvekili ve sanayi bakanlığında bir müdür ile görüşebilmişler. İnanılır gibi değil. Bu ne anlama geliyor? Kendi kendime "Sakarya insanının saygınlığı mı kalmadı?" sorusuna yanıt aradım. Tarih babanın tanıklığına başvurdum. Bizim şehir eskiden hayatın her alanında, spor, siyaset, iş dünyası, sanat ve kültürde Türkiye'nin en iddialı insanlarını çıkarmış bir şehirdi. Şimdi ise öten memleket horozları kadar etkisi yok. Tarih profesörü, tarihi dikiz aynasına benzetir. Eğer toplumun sıkışık olduğu zamanlarda tarihe bakmazsanız tarihi vaka haline gelirsiniz."
EN ÜNLÜLERE SAHİBİZ AMA?
Özgür Arık Sakarya'nın Türkiye'nin en ünlü isimlerine sahip olduğunu, ancak bunun nimetlerinden olumlu şekilde yararlanamadığını öne sürerek şöyle devam etti:
"Hasan Fehmi Güneş. Sakaryalı. Deniz Baykal'a karşı yarışmıştır ve kılpayı seçimi kaybetmiştir. Sayın Cevat Ayhan var…Necmettin Erbakan'ın yakın arkadaşı. Milli görüş çizgisinin Türkiye'deki en önemli isimlerinden biridir. Bayındırlık ve İskan Bakanlığı yapmış biri. O da Sakaryalı. Bir türlü bitirilemeyen Bolu dağı tünelini açan bakandır. Karasu yolunu yapan insandır. İddia ederek söylüyorum, Sakarya'nın köylerini dahi karış karış asfaltlatan adamdır. Saygın bir devlet adamıdır. Bir Nevzat Ercan vardı. DYP grup başkan vekiliydi. Bakanlıklarda bulundu. Maalesef itibarı yok. Ersin Taranoğlu vardı. Turgut Özal'ın da Turgut Özal olduğu dönemde Teşkilatlardan sorumlu başkan yardımcısıydı. Özal kendi kardeşine parti kurdurdu. Taranoğlu 1 koskoca Özal sıfırdı. Bunlar siyaset sahnesinden örneklerdi.
Kültür sanata gelelim. Bütün eserleri onlarca ülkenin diline çevrildi. Sait Faik Abasıyanık Sakaryalı hemşehrimiz değil mi? Kerim Korcan bizim hemşehrimiz. Filmlerini izliyoruz. Faik Baysal bizim insanımız. Necati Mert bizim hemşehrimiz. Süleyman Saba bizim insanımız değil mi? Türk sporunu yönlendiren Şansal Büyüka bizim hemşehrimiz değil mi?
Bir Sesob başkanı vardı. Şoförler Odasının başkanıydı. Nazmi Can. Halen aramızda yaşıyor. 70'li yıllarda kontak kapama eylemi yaptı. Sakarya insanı böylesi özelliklere sahip insanlar tarafından temsil ediliyordu."
HERKES YARGILANIYOR
Sakarya'nın kamu sektöründe yer alan saygın isimlerinin çeşitli suçlardan dolayı yargılandığını, bunun da Sakarya adına utanç ve üzüntü verici olduğunun altını çizen Arık şöyle devam etti:
"Kamudan örnek verelim..Hayri Kozakçıoğlu. Gökhan Aydıner. Ohal Valiliği yaptılar. Bugün Sakarya olarak niye sözümüz geçmiyor, bunu kara kara düşünmemiz lazım. Adapazarı'nın temsil sorunu var. Bunu sokaktaki ahali de biliyor. Dükkanlarda konuşulan konu budur. Sakarya'nın 1 numaralı milletvekili, partisinin genel başkan yardımcılığından ayrılmak zorunda kaldı. Neden? Rüşvetin belgesi suçlamasıyla. Mülki idarenin 2 numaralı adamı cezaevinde. Çete davasından yargılanmaya devam ediyor. Büyükşehir belediyesinin genel sekreteri çete üyesi olmakla yargılanıyor. Bu şehrin güvenliğinden sorumlu bir numaralı ismi emniyet müdürü halen tutuklu.Bu şehrin en büyük sivil toplum örgütünün başkanı yolsuzluk suçlamasıyla ağır cezada Yargıtay'da yargılanıyor. Bu bir temsil sorunu değil de nedir? Yargı kararı sonuçlanıncaya kadar herkesin suçsuz olduğuna inanan bir insanım ama, bu tarz suçlarla itham edilerek yargılanmak da Sakarya adına hoş değil"
58 NCİ SIRAYA GERİLEDİK
Bir soru üzerine "marka şehir" olması neredeyse hayal haline gelen Sakarya'nın yaşanılabilir iller arasında 58 nci sırada yer almasının acı bir gerçek olduğunu ifade eden Arık, şunları söyledi:
"Sakarya yaşanılabilir iller arasında 58 nci sıralara düşmüş. Bir derginin bilgi kaynağı da bu şekilde. Rapor inandırıcı. Kriterler neler? Ekonomi sağlık, ulaşım, çevre ve eğitim gibi şeyler..58 nci sıra şaşırtıcı bir sıralama. 20 yıl öncesine kadar 3 büyük kentlerin hemen ardından gelen ildik. Bunun sorumlusu herhalde uzaylılar değildir. Sakarya'yı temsil edenlerdir. Mevcut yöneticiler bu raporu inkar edebilir. Ama 2005'te Sakarya Valiliği bir araştırma yaptırdı, nedense bu araştırma herkesin elini yaktı. Kocaeli Bilecik ile Bursa ile Sakarya'nın karşılaştırmasını yapanlar gerçeği görür. Bize inanmayanlar o araştırma sonucuna bakabilir."
ŞEKER YÖNETİMİ DEĞİŞMELİ
Şeker Kotası meselesine de ilişkin yorum getiren köşe yazarı Arık, "Şeker Fabrikasının yönetimi acilen değişmeli" dedi ve şöyle konuştu:
"Bu şehirde şaşkınlık yaşıyorum. Gösteri sanatlarının bir merkezi haline geldik. AKP li milletvekillerine laf söylemek olanaklı değildir. Şeker Fabrikası özelleştirilecekti, Sakarya milletvekillerinin girişimleri ile APEK'e devredildi. Devredilirken Şeker Şirketi ile Adapazarı Şeker Fabrikası arasında protokol imzalandı. Bu protokolde kota da belli, üretim miktarı da belli. Bu yönetim de bu protokole imza attı. Şimdi milletvekillerini suçlamak olanaklı değildir. Bu evrak resmi evrak. Çocuk oyuncağı değil. Sakarya kötü yönetiliyor. Bir çok şeyden mahrum kalıyor. Çiftçiler adına APEK görev yapmaktadır. Trilyonların konuşulduğu bir fabrika uzmanlar tarafından yönetilmelidir. Adaşeker'in yönetimi değişmelidir. Bu yönetim SAÜ'den uzman desteği isteyemez mi? Yönetim şekli konusunda onlara danışsa olmaz mı? APEK yönetimine bakıyorsunuz, garsonluk yapanlar var. Adapazarı Şeker Fabrikası elden gidiyor. Kredi veren kuruluşun da eline geçecektir. Gidişat budur. Milletvekillerinin yapması gereken şey, ilgili bakanlık yetkililerini Sakarya'ya göndererek yönetimi değiştirmek olmalıdır."
EKMEĞİMİZLE OYNUYORLAR
Sakarya'da halkın en temel tüketim maddesi olan ekmeğin 4 ayrı fiyatla halkın satışına sunulduğunu öne süren Özgür Arık konuyla ilgili şu görüşlerini aktardı:
"Halkın görünmeyen temel sorunlarından biri de bu. Su azizdir, ekmek nimettendir. Geçmişten bugüne kadar ekmek hiç bozulmamıştır. Bozulmasına Sakarya'nın kamu kurumları izin vermemiştir. Müdahale edilmezse ekmeğimiz bozulacaktır. Katkı maddeli ekmeklere çözüm getirilmelidir."