Anne Olmak
Anlatamadığım, size iletmeye çalışırken en çok zorlandığım konulardan biri bu, çok yalın anlatamıyorsunuz hele birde yaşanmışsa, kullanacağınız süslü kelimelere ulaşamıyorsunuz. Hiç birini beğenmiyor, bulduğunuz kelimelere bu istediğim anlamı veremiyor diye bir köşeye ayırıyorsunuz.
Sevgi, özlemle birleşirse, yerinden oynatmayacağı kaya parçası yok. Yönünü değiştiremeyeceği rüzgâr yok. Ya imkânsız bir özlem ve sevgiyse bu, benim gibi ekrana dakikalarca bakar, çaresizliği yaşarsınız.
Dilimin döndüğünce aktarayım, lütfen başaramasam şimdiden af edin.
Uzun bir süre önce bir köy düğününe iştirak ettim, gece ve gündüz hiç tanımadığım insanlarla beraber oldum. Bir ara eğlence yerinde, tekerlekli sandalyede bir bayan gördüm. Daha sonradan öğrensem de hikâyesini. Orada gülücükler saçıyor, el kumandasıyla istediği yere gidiyor, tanıdığı tüm insanlara konuşuyordu. Üzülüyorsunuz, kendinizi onun yerine koyuyor, o an tüm dertlerinizden sıkıntılarınızdan kurtuluyor şükrediyorsunuz. Yürümek, koşmak. Özgürce dolaşmak. O an aklıma gelmişti, denizin tuzlu suyunun bedeninize yapışması. O ise yıkanamıyor bile.
Ayak yok, kollar zoraki çalışıyor, ne yapabilirdiniz. Siz olsanız etrafınıza gülücükler saçabilir miydiniz? Şuan içinde bulunduğunuz sıkıntılar bundan daha mı büyük. Bağırırdık avazımızın çıktığı kadar, çare yok diye. Ananem benim 93 yaşında vefat etti, çare yok oğlum derdi, çare yok.
Ertesi gün tanışma ve konuşma şansım oldu. Yanımızda birkaç kişi daha vardı, sanırım onun neşesinden biraz cesaret alarak sordular. En çok yürümek mi önemli, ellerinin tutması mı? Ne yapmak istedin şimdi bizim gibi olsan? Kaçmak istedim o an oradan, bizim gibi olsan kelimesi çok ağırdı.
O ise hayatı anlamıştı, kişilerin yüreklerini benden daha iyi okuyordu. Aklınızdan denizleri kurutmak, bir nefeste güneşleri söndürmek geliyor, yıldızlardan yaptığınız taçları ise hediye edesiniz geliyor.
‘’koşmak çok güzel, insanın istediğini yapması, hele canı çektiği yemeği ocağa koyması, çimenlerin üzerinde yatabilmesi, aslına zoruma gidende tuvalete, banyoya kendi gitmesi, yük olduğunuzu hissediyorsunuz. Gece istediğiniz saat de kalkamıyorsunuz. Bence siz her şeye şükredin. Dert etmeyin, sorun diye duvarlara vurmayın başınızı.” Gözleri dalmıştı, yanımızda değildi, yanımızdakiler dağıldı. Bitmedi dedim, bitirmedin son cümlen boğazında duruyor.
Bana baktı, gözleri nemliydi, ağabey sen yabancısın, ne zor biliyor musun diye boğazında düğümleneni çıkardı. Her şeye çare var ağabey, birileri sizin yerinize yapıyor, sağ olsunlar söylediğinizi hemen size getiriyorlar.. Baksana şu uzaktan koşan köpekçiklere, yanlarında yavruları var. Ben, ben ( konuşamıyordu, ses çıkarmadım, sadece ona bakıyordum) en çok ANNE OLMAK İSTERDİM.
Devamını ben anlatamam, kelimem yok bunun için.
Tüm Annelerin ve Anne adaylarının Anneler günü kutlu olsun
#