İnönü ve Menderes, Baykal ve Oyunlar
Siyaset yazmak benim işim değil, o siyasal gözlüğü takmak isteyenler ise her geçen gün azalıyor. Siz siyasetle uğraşanlara ne diyorsunuz, ya da girmek isteyenlere bulaşmamı diyerek telkin ediyorsunuz. Siyaset neden öcü olarak gösteriliyor. Yaşananlar, gördüklerimiz, duyduklarımız olmasın bunun sebebi.
Sayın İnönü ve Mendereste bu ülkenin yetiştirdiği ender insanlardandır. Her kişi gibi onlarında hataları olmuştur, hatasız birini göstere bilir misiniz? Fakat hepimiz biliyoruz ki her iki liderimizde bilerek hata yapmamışlardır. O günün şartlarında yapılanlara bu günün bakış açısıyla bakmak ise çok yanlış olur.
Tarih sayfasını biraz araladığımızda, Ayhan Aydan hanımın evinde, Sayın Menderese ait resimler gazeteciler tarafından belgelenmiş. Bu resimler Sayın İnönü ye ulaştırıldığında, “ Bu bahsi gömün” talimatı vermiştir. Seçim çalışmalarında kullanılmak istendiğinde ise yine Sayın İnönü “Sakın ha!” demiş ve mahremiyete saygısızlık saydığı böyle düzeysiz işlere itibar edilmemesini tembihlemiştir.
Sayın Menderesin, Ayhan hanımla ilişkisi 27 Mayısçıların kullandığı bir iddiadır, daha önce siyasal amaçla kullanılmamıştır. Dileğim; İktidarımızın da Hitlere benzettiği İnönü kadar tarihe saygınlıklarıyla geçmeleridir.
Ve ne büyük bir yanılgı içersindeyiz ki, daha kanıtlanmamış olay hakkında ahkâm kesmeye bayılıyoruz. Ben görüntüleri izlemedim, izlemekte istemiyorum. Kendime ne röntgenci dedirttiririm nede bir oyuna alet olan kişi olmak isterim. Bildiğim şu; bir olayı yapan kişi kabullenir, aydınlatılması için uğraş vermez. Ben yorumu mu olay açıklandığı zamana saklamak istiyorum.
Fakat ilginç olaylar var. Siz; polisimize, başınızdan geçen bir olayı şikâyete gittiğinizde “ delilleri getir” dediğini duydunuz mu? Ya da rakip iş yeri arkadaşınıza, rakip dostunuza seninle ilgili elimde kasetler var dediniz mi?
Siz spor müsabakalarına katıldınız mı? Rakibe karşı mücadele mi verdiniz, yoksa onun özel yaşantısını hakemlere mi gösterdiniz.
Her yazımda belirtmeye çalışıyorum, hepimizin fikirleri, söylemleri, düşünceleri farklı. Fakat birbirimize olan saygımızı yitirdiğimiz zaman, ne farklılığımızın önemi kalır nede düşence çeşitliliğimizin.
Nedense son zamanlarda düşünce olarak çok farklı kişiler (farklı diyorum, çünkü bildiğimiz klişe kelimeler hiç kullanmadılar, sevenleri de oldu sevmeyenleri de, buradaki amaç düşüncelerinin doğru ve yanlışlıklarını tartışmak değil, farklıklarına dikkat çekmektir.) hakkında değişik olaylara tanık olduk. Birincisi Sayın Yazıcıoğlu üzücü bir helikopter kazasında yaşamını yitirdi. Onun gibi bildiklerini toplumdan esirgemeyen Sayın Tuncay Özkan ve Doğu Perinçek daha sonuçlarını öğrenemediğimiz olaylar yüzünden tutuklular. Şimdi de düşünce olarak farklı söylemlerde bulunan Sayın Baykal malum olayı yaşadı. Bu kadar fazla rastlantı daha önce bir araya hiç gelmemişti.
Siyaseti kendi çıkarlarını bir kenara bırakıp, toplumun önceliklerine dikkat etmek olarak algılayan her kesimin, söylemlerini iyi irdelemesi dileğiyle, saygılarımla okur dostlar.
#