Ezilenlerin Yanında Olduk
Tarih sayfalarını karıştırdığınız zaman, Yahudilere her fırsatta yardım yapan Türkleri görürsünüz. Hepimizin bildiği İspanya Kraliçesi İsabella’nın kovduğu 150 bin Yahudi’ye sultan 2. Beyazıt’ın sığınma hakkı tanımasıdır. Fakat Türklerin Yahudilere kucak açması bununla sınırlı değildir. Uzak tarihimiz Selçuklu döneminde de, yakın tarihimiz 2. Dünya savaşında da Anadolu’nun yiğit ve cefakâr insanları, ezilen hor görülün, topraklarından kovulan Yahudi toplumuna kucak açmıştır.
İkinci dünya savaşı sırasında Fransa da yaşayan 20 bin Yahudi, Türk diplomatlar sayesinde kurtarılmıştır. 15 Mart 1943 ile 23 Mayıs 1944 tarihleri arasında Türkiye’nin Fransız Büyükelçisi Behiç Erkin ile bugün Coco Cola’nın CEO’su olan Muhtar Kent’in babası, dönemin Marsilya Başkonsolosu Necdet Kent’in liderliğindeki 9 Türk diplomatın, hazırladıkları sahte belgelerle 20 bin Yahudi’yi trenlerin gizli bölmelerinde Türkiye’ye kaçırmayı başarmışlardır. ( Behiç Erkin aynı zamanda Kurtuluş savaşı kahramanlarımızdandır. Kendisine Erkin soyadını Atatürk vermiştir.)
Fransa da yaşanan hikâye ise kısaca şudur. Türk diplomatlar ezilen hor görülen, Nazi kamplarına götürülen Yahudileri Türk vatandaşı yapmışlardır. Kendilerine dört beş Türkçe kelime öğretip, Türk vatandaşı kimliklerini vermişler ve İstanbul Paris tren yolu hattında mükemmel planlar yaparak, orada yaşayan Yahudileri Türkiye’ye kaçırmışlardır. Hatta Almanların Nazi kamplarına götürdüğü kişileri bile çıkarmasını bilmiş, imkansız denilen olaylarda yüzlerinin akıyla çıkmışlardır.
Tarih sayfalarımız da buna benzer çok örnekler vardır. Şu anda Birinci Dünya Savaşı sonunda sorunlar yaşadığımız bölgeye yardım konusunda yine Türkler sahnededir. Bu Türk ulusunun ezilen, hor görülen, mağdur olan insanlara kucak açma sevdasıdır. Bu Türk milletinin din, ırk ayrımı yapmadan dünyayı kucaklama mücadelesidir. Dünyaya birileri tarafından, barbar olarak gösterilen toplumun, kimlerin barbar olduğunu kanıtlama adımlarıdır.
Bu yolda şehit olan yurttaşlarımıza Allahtan rahmet, acılı ailelerine başsağlığı diliyorum. Ve her Türk vatandaşının, barbarca, insanlık dışı olan yaşadığımız olaylara tepki vermesini, imkânsızlılar içinde kıvranan Filistin halkının refaha, mutluluğa ulaşmasını temenni ediyorum.
Küçük bir not: GOA yayınları, Büyükelçi Kitabında Behiç Erkin’in yaşam öyküsüne ve mücadele azmine, tanıklık edebilirsiniz.
#