Bilerek, Ölüme Gönderildiler
Gemilerdekiler bilerek ölüme gönderildi. 31 Mayıs 2010 Pazartesi günü Gazze ye İnsani yardım götürmekte olan gemilere İsrail e ait askeri birliklerce bir baskın yapıldı. İçlerinde Türk vatandaşlarımızın da bulunduğu 9 sivil öldürüldü. Her şeyden önce bu olay , uluslar arası hukuka , insan haklarına ve vicdanlara aykırı bir durumdur ve kabul edilemez.
İsrail in tarihsel sürecine baktığımızda bu durum çok yeni bir şey değildir. İsrail kuruluşundan beri saldırgan bir devlet geleneğine sahiptir. Bulunduğu bölgede katliamlar ve şiddet bitmemektedir. Şiddet İsrail için varlaşma nın ta kendisidir.
Ancak biz son olanları bizi yani Türk ulusunu birebir etkilemesi bakımından farklı değerlendirmek zorundayız. Bu olaylar Uluslar arası Organize çetenin yani Emperyalistlerin planını projesini yaptığı “Yeni Türkiye” ile bağı kurulmadan açıklanamaz , anlaşılamaz.
İsrail in son yaptıkları da önceleri dünya kamuoyuna yansıyan tüm insanlık dışı uygulamaları da "sadece İslamcı kesimlerin değil" Türk toplumunun tamamının tepkisini alan olaylardır. Bu konuya karşı tepkisel gelişmeleri toplumun belirli bir kesimine ait gibi görmek ve göstermek son derece hatalı ve tehlikelidir.
Bu olaylar iktidar tarafından iç siyasi malzemeye dönüştürülmek istenmektedir. Mevcut iktidar İsrail Karşıtı falan değil , bizzat ABD ve İsrail eseridir. Bu iktidarın ortaya çıkış döneminde katkı payı ABD kadar İsrail inde vardır. Ancak baktığımız da bu gün İsrail e karşı aslan kesilmek gibi bir politik figüranlık yapılmaktadır.
Bunun arkasında figüranların iktidarlarının giderek yıpranması ve koltuklarını kaybetme endişesi vardır . Çünkü artık ABD AKP siz ve Tayyip Erdoğan sız , Kılıçdaroğlu ile bir Türkiye planı yapmaktadır.
İsrail e katil devlet diyen Tayip Erdoğan en sert en gaddar döneminde İsrail in başında bulunan Şaron ‘un elini sıkan tek orta doğulu devlet başkanıdır.
Türk Telekom dahil bir çok Kamu İktisadi teşekkülünü İsrail li firmalara ölü fiyatına veren de AKP iktidarıdır. Güneydeki Mayınlı arazileri İsrail li şirketlere temizletip 50 yıllığına kiralamaya kalkışanda AKP iktidarıdır.
Şimdi ise Tayip Erdoğan kalkmış İsrail karşıtlığına öncülük etmeye soyunmaktadır.
Adı geçen yardım gemisini ele aldığımızda İHH adıyla karşılaşılıyor. Bu Uluslararası bir vakıftır ama Türkiye merkezlidir. Hamas, Hizbullah, İslami Cihad türü Şeriatçı yapılanmalarla yakından bağlantılıdır.
Gemisine çektiği bandıra Türk bandırası değil Komor İslam Devleti bandırasıdır.
Yardımlar Müslüman halktan toplanmaktadır ama yardımların toplandığı havuz Şeriatçı havuzdur. Ve bu da Şeriatçı sermayeye aittir. Bu Rabıta’nın Türkiye örgütlenmesi içinde görebileceğimiz bir durumdur. Filistinli Şeriatçı gruplar da, Suudi merkezli Rabıta türü uluslararası Şeriatçı kuruluşlar da tüm radikal görünümlerine karşın bizzat MOSSAD tarafından gizlice idare edilmektedir.
Anlatmak istediğimiz şey şudur; gemiyi harekete geçiren de MOSSAD’dır, gemiye operasyon yapan da Mossad dır!
Bu gemiler ise İsrail e meydan okuma olgusunun kullanılması bakımındanda aslında AKP nin kurtarıcı gemileri olarak görülmüştür. Çünkü İsrail ile çatışmanın getirileri daha önceleri “one minute” olayı ile tespit edilmiştir.
Türk bandırası değil Komor İslam devleti bandırası taşıyan bu gemiler hareket etmeden önce ""İsrail bir açıklama yaparak bu gemilere izin vermeyeceğini ve ısrarcı tutum karşısında bir askeri operasyon yapacağını bildirmiştir.""
Şimdi bu durumda bu gemileri yola çıkartan bile bile bu insanları ölüme göndermemişmidir? Bu çaptaki bir uluslar arası konuda bir ülkenin en üst yöneticilerinin yani Başbakanının onayı olmadan hareket edilebilirmi? Elbetteki hayır.
Burada resmen gemideki insanlara intihar komandosu misyonu yüklenmiştir.
Gemilerdekiler ölüme gönderilmiştir.
Bunu kimin yaptığı da aşikardır.
Tüm bunlar ne demektir?
İsrail karşıtlığı üzerinden iç siyaset yapabilirsiniz. Hatta belki bunu İsrail de ister. Ancak günün birinde önemli bir şey olur. Bir suikast olur , arkasından bir savaş çıkar. Birinci dünya savaşının neden çıktığını hatırlamamızda fayda var.
Güneyde Irak ta bekleyen ABD ordusu ve İsrail ordusu ile savaşmak zorunda kalırsınız.
İçeride de bunların yıllardır ayaklanmaya hazır hale getirdiği Kürt İslam faşizmi harekete geçer.
Arkasından da bütün dünya Anadolu için birbirine düşer Dünya savaşı çıkar.
Ülkemizin doğusundan yakın gelecek için dünyanın en önemli petrol ve enerji yolları geçmektedir. Kafkasya , Azerbaycan , …. petrollerinin Akdenize veya Basra körfezine gidecebşleceği yol ülkemizin doğusundan geçmektedir.
Ülkemizin doğusunda dünya da giderek azalmakta olan ve çok önemli olan tatlı su kaynakları vardır.
Son derece hassas ve önemli bir bölgedeyiz. Dünyanın gözü bu dönem Türkiye nin üzerindedir.
Ve hiç kimsenin ülkemizi kendi iktidar kaygıları yüzünden gerilimlere sürüklemeye savaşlara sokmaya hakkı yoktur.
#