Hani 'SBS' ÇOK İyiydi!
Döner Döner Yine OKur
Değerli okuyucularım,
Uzmanlar tarafından tartışılan uygulanırsa başarılı olunur diyerek bugüne kadar hazırlayıp uygulamaya koydurdukları eğitim ile ilgili projeler ancak 2-3 yıl dayanabiliyor. Bu gidiş nereye dersiniz. Yamalı bohçaya dönen bir eğitim sistemimiz var. Öğretmelerin görüşlerine baş vurulmadan, sadece hazırladıkları projelerinin kabul edilmesini istedikleri sonra da olmadı deyip bozdukları bu kaçıncı projeleri acaba? Her değişimi bir gelişim gibi sunan ardından da başarısızlıkları görüldüğünde de kaldırılırken sesi çıkmayan uzmanlar acaba neredeler. Yeni bir kâbus peşindeler mi acaba? Hani her şey mükemmeldi. Otomatiğe bağlanmıştı. Ne oldu dostlar. Kimler hangi uzmanlar bulmuştu bu buluşu. Çok iyi bu model diyen diğer düşünmeyen yetkililer, ne oldu da vaz geçildi bu SBS den. SBS lerden vaz geçiliyor ancak SBS ciler den ne zaman vaz geçilecek. Bakın dostlar şuandan itibaren SBS yi iyi bir metot ve yöntem diyenler bu günde faydalı olmadığını avazları çıkıncaya kadar bağırarak ifade etmeye çalışacaklar. Sahi kim bu borazancılar. Bunlar önce topluma ifşa edilmeli ve yaptıkları yanlışların bedelini ödemelidirler. Bir daha da onlar eğitim- öğretim konusuna karıştırılmamalıdır. Konuşturulmamalıdır. Yazıktır günahtır. Deneme tahtası oldu maalesef çocuklarımız. Milli Eğitimin gerçek öncülerine (öğretmenlere) sorunlar masaya yatırılmadan hiçbir başarı elde edemeyeceksiniz. Yıllardır Eğitime- Öğretime kafa yoran cephede savaşan öğretmenlerin görüşlerine kulak tıkayacaksınız. Sonrada en iyisini bulduk dediğinizden üç beş yıl içinde vaz geçeceksiniz. Yazıktır günahtır. Bu işi çözerse öğretmen çözer. Ancak önce öğretmene gereken değer verilmeli, sonra da görüşü alınmalıdır. Hem öğretmene sormayacaksınız, hem de geleceğinizi öğretmenlere emanet edeceksiniz. Bu bir çelişki değilmidir.
Evet dostlar,
Eğitime ve öğretime gerçekten kafa yoran eğitimcilerimiz var bizim. Ancak onlar hesaba alınmıyor. Çünkü kariyerleri yokmuş. Öğretmenlik bence en yüce kariyer… Bunun üzerine makam yoktur. Ama ne yazık ki bu yüce makamı küçük bir memur konumuna düşürdük. Uzmanlık alanı açtık araya fitne soktuk. Aynı işte çalışan iki öğretmene farklı maaş ödedik. Bir kişi ya öğretmendir, ya da değildir. Öğretmenliği biliyor ise öğretmen olarak kalmalı, bilmiyor ise öğretmenlikten alınmalıdır.
Sonuç olarak diyebiliriz ki, artık müfredatımızı çağın sorunlarına cevap verebilecek bir yapıya kavuşturalım. Eğitimde devlet politikamızı oluşturalım. Aynı hükümetler döneminde bile bakan değişir müfredat değiştirilirse bu işin içinden çıkılmaz. Maalesef benim meslek hayatımda defalarca değiştirildi. Bizleri dinleyen olmadı. Daha doğrusu adam yerine konmadık. Kendileri yaptıklarını kendilerine bile beğendiremediler. Tabii ki olan çocuklarımıza oluyor. Bakalım daha nelere şahit olacağız. Öğretmenlere hazırlatılmayan bir müfredat temel tutmayacaktır. Temeli olmayan bir şeyin tavanı olmaz diyor hepinize saygılar sunuyorum.
Haaa! Bir zamanlar MODEREN matematik vardı...