Misafir Kalem (Cevdet Güngör)
Gazeteci Cevdet Güngör 20 Temmuz 2010 tarihli YENİGÜN Gazetesinde 7.sayfada "NOKTA" köşesinde "Devletin Boşa Giden Milyonları" başlığı ile Taraklı Devlet Hastanesini bir kez daha gündeme taşıdı
YENİGÜN Gazetesinde yayınlanan köşe yazısını TARAKLI AJANS okuyucuları ile paylaşıyoruz
******************************************************
NOKTA
Taraklı’da
hedefini
bulmayan
siyasi şov
Devletin boşa giden milyonları
Taraklı’da siyasi şov uğruna devletin milyonları çürüyüp gidiyor. 1989 yılında zamanın ANAP iktidarı, Taraklı’ya 50 yataklı bir devlet hastanesi yapılmasına karar verdi. Hastane inşaatı, 2001 yılında tamamlandı. Hem de 10 lojmanı ve içindeki diğer tüm donanımları ile...
Ancak bu karar verilirken, Taraklı’nın nüfus yoğunluğu itibarıyla böylesine bir devlet hastanesine ihtiyacı olup-olmadığı, ileride bu hastanenin çalıştırılıp-çalıştırılmayacağı hiç hesap edilmedi.
Zamanında sırf Taraklı halkının gözünü boyamak için yaptırılan hastanenin açılışı, 2001 yılından beri yapılamıyor.
Çünkü böylesine bir hastanenin bir yerde olması için belli bir nüfus yoğunluğu gerekiyor. 3 bin 500 merkez nüfuslu Taraklı İlçesi'nde böylesine büyük bir hastanenin çalıştırılması rasyonel bulunmuyor.
Bunun için de hastaneye doktor ataması yapılamıyor.
Peki bu hastane yapılırken zamanın sözü geçen bürokratları Taraklı’nın nüfusunun 3 bin 500 olduğunu bilmiyorlar mıydı?
Yoksa hastane yapılmasına karar verildiğinde Taraklı merkezinin nüfusu 30 bindi de sonradan mı 3 bin 500’e düştü.
***
Tabii ki böyle bir şey söz konusu değil. Yapılan seçim yatırımından başka bir şey değil. Ancak böylesine bir seçim yatırımı, belki de hiçbir yerde görülmemiştir.
Sen 4 katlı son derece modern bir hastane binası yap. Yapılan iş ihtiyaç fazlası olsun ve tüyü bitmemiş yetimin milyonları fuzuli olarak toprağa göm..
Valla ihtiyaç olmadığı için, Taraklı’ya yapılan ve şimdi kargaların yuva yaptığı bu hastane öyküsü, bence başlı başına bir komedi filmine konu olur.
Düşünebiliyor musunuz?
Biz Adapazarı merkezinde doğru-dürüst devlet hastanesi yok diye 5 yıldır çırpındık. Taraklı’daki hastane boş duruyor.
Zamanında Taraklı’daki bu siyasi şov kazasının hasarlarını azaltmak için, son zamanlarda bu binanın bir başka şekilde değerlendirilmesi için çalışmalar var.
Örneğin bu binanın Sakarya Üniversitesi’ne devredilip, buranın meslek yüksek okulu olarak değerlendirilmesi gibi.
Ama bina zamanında öylesine büyük olarak yapılmış ki, meslek yüksek okulu olarak değerlendirilmesi sırf işletme masrafları yüzünden kabul görmüyor.
Bence bu bina, devletin milyonlarının nasıl boşu boşuna toprağa gömüldüğünün bir ibret belgesi olarak “İsraf müzesi” olarak değerlendirilmeli.
Çünkü burası yıksan yıkılmaz, satsan satılmaz.
Taraklı’da bir başka komedi filmi (!)
Söz Taraklı’daki siyasi şov komedilerinden açılmışken, “Yılan Balığı Üretme Çiftliği Projesi"nden söz etmemek olmaz.
Aynı dönemlerde, Taraklı’ya bir şeyler yaparak prim yapmak isteyen siyasiler, Taraklı Devlet Hastanesi projesi ile birlikte bir de "Yılan Balığı Çiftliği Projesi” geliştirmişlerdi.
Ersin Taranoğlu’nun Orman Bakanı olduğu dönemde, öncülük ettiği bu projeye göre, Taraklı’ya Yılan Balığı Üretme Çiftliği kurulacaktı. Çiftlik Taraklılılar’ın kuracağı bir kooperatif eliyle işletilecek. Bu çiftlikte üretilecek yılan balıkları ihraç edilecek ve Taraklı halkı köşeyi dönecekti.
Yılan Balığı Üretme Çiftliği için Göynük yolu üzerinde bir arazi satın alındı. Buraya 2 harç atıldı, bir dana kurban edildi.
Sonra ne mi oldu?
Kısa süre sonra ortada ne Yılan Balığı Üretme Çiftliği kaldı, ne de Taraklılılar'ın bu çiftlikten köşeyi dönme hayalleri.
Bu işten köşeyi dönen olmuş mudur?
Onu da Taraklı halkına sormak gerek.
Adapazarı’ndaki
israf müzesi (!)
Devletin boşa giden milyonları (2)
Taraklı’da çürümeye terk edilen Devlet Hastanesi binasını bir kez daha gündeme getirmek nereden aklıma düştü?
Bilindiği gibi, Adapazarı’nda da devletin milyonların toprağa gömüldüğü ve şu anda hiç kimsenin memnun olmadığı Bakkallar Semtimiz'deki bir alt geçidimiz var.
Şehir içi trafiğini düzenlemek adına yapılan bu alt geçit, trafiği düzenleme yerine, daha da beter etti. Burada meydana gelen trafik kazalarında, insanlarımız hayatını kaybetti.
Geçenlerde bu geçidi ücretsiz olarak dolduracağını söyleyen bir kişi ortaya çıktı.
Alt geçidin doldurulup İzmit Caddesi’nin eski haline dönüştürülmesinden, sanırım en çok Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu memnun olacaktır.
Ama siyaseten böyle bir gelişme mümkün değil.
Bunu Toçoğlu’ndan istemek siyasetin ruhuna aykırı.
Ne mi olacak?
Hiç…
Bizim alt geçidimiz de Adapazarı’ndaki “İsraf Müzesi” olarak karşımızda durmaya devam edecek.
#