İğde Kokulum
Bulutların arkasına saklanmış güneşin; adına anmamla ortaya çıkışını görmen lazımdı. Bebeğin oturduğu yerden annesini görmesiyle fırlamasına, sıcakta susuzken insanın, suyu bulup koşmasına eş değerdi. O hızla bulutları nasıl dağıttığını, aralarından gözükmek için tüm enerjisiyle parladığını ve yansıttığı görmek; bana, senin hala üzerimde bıraktığın izleri, kâinatın bildiğini öğrendim.
Gönül’ün feryat etmesi ve düşlerin gerçek olması için suyun akışına bırakılan buluşma günlerinden umut kesildikçe, doğayı senle keşfetmek, bulutlarda seni görmek benim için anormal olmasa gerek.
Bin defa pişman olunsa da, giden günleri seninle paylaşma şansımın olmadığını bilmek. Gelecek günlerden korkmamı, gecelerin sabahla buluşmasını şahit olmama duygusunu hissetmemi, bundan kurtuluş yolunu ise, seni her nesneye benzeterek çara olarak buldum.
Zamanla kavgamın dışında ise en güzel duyguda. Her yerde seni görmek. Her nesneyle konuşmam, hepsini seni sevdiğimi söylemem. Bu evrende yaşam sürem azalsa da, bahçemdeki ağaçların ve rengârenk güllerin beni bir gün sana anlatma şanslarının olduğu. Umut tabi ki bu, bir gün seninde bu diyardan geçeceğin, seninde benim adımladığım topraklarda illaki yürüyeceğini bilmek bana ümit aşılıyor.
Ben olmasam da o çiçekler sana haykıracak. Seni bekleyen biri vardı diye, seni nasıl sevdiğimi fısıldayacaklar onları koklamak için eğildiğinde kulaklarına. İşte o ağacın meyvesini koparmak için uzandığında, dallar saracak bedenini benim ellerim gibi, diyecekler biri vardı seni bekledi sarılmak için, vasiyet etti belindeki bu dal onun elidir diye. Bastığın çimenler, yapışacak narin bileklerine, diyecekler onun için önünde eğiliyoruz, onun sana sevgisini iletmek için bileklerinden kavradık önünde diz çöktük diyecekler.
Merak etme seni çok çubuk tanıyacaklar, senin iğde kokunu her saniye onlara anlattım, senin gamzelerinle gülümsemelerini öğrettim onlara. Ve gezdiğim her köşeye senin İĞDE kokundan bir tutam serptim, hiç yabancılık çekmeyeceksin bu diyarda. Adım attığında iğde kokusundan hatırlamaya çalışacaksın buraları. Ve sen ben gelmedim buraya, buradaki ben kimdi diye düşünceye dalarken. İşte o an yaşamın en mutlu kişisi ben olacağım, seni sensiz yaşatma sevincini bana tattıracaksın.
Sevgiyle kalın, sevgisizlere sevgi verin, sevdalılara eşlik edin. Sevemeyenlerinde bir gün sevgiyi tadacaklarını unutmayın. Dinledim ve yazdım anlatabildiysem seni ne mutlu bana, güzel günleri yakın olanlara saygılarımla.