Güven Duygusu,
İnsana bu yakışır, sarsılmadan yürümek,
Doğruluk şiarı,olmalıdır insanın,
Yakışmaz ki insana, sahte posta bürünmek...
Değerli okuyucularım,
Güven duygusunun gittikçe azaldığını, gelecekte ise yok olma kaygısını düşünerek bugünkü yazımın konusunu güven üzerine yazmak istedim.
Her geçen gün birbirimize güvenimiz azalmaktadır. Birbirimize şüphe ile yaklaşmak güven duygusunun azalmasıyla doğru orantılıdır. Bunun sebebi üzerinde biraz düşünecek olursak, çok güvendiğimiz bazı kimselerin verdikleri sözü, ya zamanında yerine getirmiyor, ya da, verdiği sözü hiç tutmamasından kaynaklanıyor. Çevremizde ki dostlarımızın sesine kulak verdiğimizde, her kesin başından bu, ya da buna benzer bir hikâyenin geçtiğine tanık oluyoruz. Bu olayların herkesin yanın da da seslendirilmiş olması, geleceğe güvenimizi iyice sarsmaktadır. Müslüman bir toplumda bu ve buna benzer hadiselerin olması gerçekten de üzücüdür. Bu durum, toplumlarda ahlaki çöküşün başlangıcıdır. Geleceğimizin temellerini sarsan bu tutum ve davranışlardan vaz geçmek, insanlığa ve Müslümanlığa yakışan en doğru bir davranış olur. Aksi halde birbirimize duyduğumuz samimi yaklaşımlarda kuşku ve endişe gün geçtikçe dosacını artıracak ve herkes birbirine kuşkuyla yaklaşacak. Menfaatler üzerine kurulan tüm dostlukların da ömrü kısa olacaktır...
Mevlana Celalettin Rumi (R.a.)ne güzel söylemiş. “Ya olduğun gibi görün, ya da göründüğün gibi ol.”
Bir başka düşünürde şöyle diyor. “Gerçek dost yanında sesli düşünebilendir.”
Peygamberimiz (S.A.V.) de şöyle buyuruyor. “Mümin, müminin aynasıdır.”
Evet, yukarıdaki sözlerden anlaşılacağı üzere kendimizi bir nefis muhasebesine çekersek, nasıl davranmamız gerektiğinin tespitini yapar, kendimize o doğrultuda yürüme imkânı kazandırmış oluruz. Attığımız her adımın hesabının verileceğini ve bu dünyanın bir imtihan sahası olduğunu aklımızdan hiç çıkarmamalıyız. Yaptığımız her yanlış davranışla sadece kendimizi kandıracağımızı unutmamamız gerekmektedir. Müslüman denince akla başaksına zararı olmayan kişi akla gelmelidir. Başkalarının sakınacağı kişi değil. Çünkü Müslüman kendi için istediğini bütün insanlık için isteyen kişidir.Aynı zamanda yanlışların karşısında bir kale gibi durmasını bilen, doğru olan her şeye canı gönülden destek veren, riyakâr olmadan yaşamaya çalışandır Müslüman...
Allah c.c Bizleri sıratı müstakimden ayırmasın. Hoşnut olduğu kulların zümresine dâhil eylesin…
Hepinize saygılar sunuyorum.Değerli Dostlarım...