Selamet’im Selametle git..
Ali Fikri AŞIK
Yayın:
Güncelleme:
-----Önceki gün yaşadığım olay tam anlamıyla bana Yazımın başlığını çağrıştırdı, çünkü Hakikaten insan ya öleceğini hissediyor, ya da ölümün habercileri kapıyı çalıyor…Önceki gün Saat 14.00 sıralarında Türk Metal Sendikası’nın Eski Başkanlarından Çok sevdiğim latın Arkadaşım, Dostum sendikacılık dönemlerinde insanlara önemli hizmetlerde bulunan Fikret Selamet geldi…
Gazetedeki odam da kıska bir sohbet ettik, Zaten kendisi Gazeteye geldiğinde mutlaka odama uğrar çok kısa oturur bir çay içer ve giderdi…
Önceki gün de öyle oldu, Canım Arkadaşım yanıma geldi, oturduk sohbet ettik, bu kez çay içmedi çok acele işi varmış gibi ”Sizleri bi göreyim, hal hatır edeyim diye uğradım” dedi…
Çay içelim öyle gidersin dememe rağmen sağ ol Allah razı bidaha geldiğimde hem çay içer hem de uzun uzun sohbet ederiz dedi ve ayrıldı…
Geride bende işimi bitirip eve gittiğimde Telefonum çaldı…Arayan Spor servisinden Abdullah CAN’dı…”Abi bugün yanına gelen Fikret Selametmiy di” diye sordu, ben de “Evet Hayırdır” dediğimde “Abi Vefat etmiş”deyince beynimden vurulmuşa döndüm…
Çünkü Sevgili arkadaşımla görüşmemin üzerinden iki saat geçmemişti ki ölüm haberini aldım…
Sevgili arkadaşımı ben bir daha ki ziyaretinde çay içmeye beklerken ebedi gelemeyeceğini öğrendim, Benim Çanım arkadaşım sanki yanıma gelip helallik almıştı…
Fikret Selamet ile dostluğumuz Türk metal Sendikasında yönetici olduğu dönemlerde başladı, Sonra Başkan oldu, başkanlığı bıraktı ama dostluğumuz devam etti çünkü Fikret Selamet hakikaten dost olan, Dostluğa layık olan birisiydi…
Mütevazı bir yapısı vardı, Yüzündeki Tebessüm kesinlikle içindeki sorunları kapatıyordu. Çünkü Benim sevgili arkadaşım Etrafına Pozitif enerji vermeyi kendisine prensip edinmişti..
İşte Ölümünden iki saat önce yanıma geldiğinde de Aynı enerjiyi vermişti…”Cevdet ağabeyimi de (Cevdet Güngör) görüp gideyim” dedi ama Cevdet Abisi yerinde olmadığından göremedi ve gitti. Hem de gerisinde Koskoca bir huzur bırakarak gitti…
Nerden bilebilirdim ki Benim sevgili arkadaşım bir daha geri dönmemek üzere gidecek yoksa bırakır mıydım… Hiç olmazsa biraz daha sohbet etme imkanı bulmuş olurdum…
Ölümüne çok üzüldüm, Böyle genç yaşta aramızdan ayrılması hakikaten Ölümün ne zaman kimin kapısını çalacağının belli olmadığını gözler önüne serdi..
Kendisine Allahtan rahmet diliyorum, Mekanın cennet olsun, Huzur içinde yat benim sevgili arkadaşım…Seni hiç unutmayacağım..Unutma ki 1 Kasım senin ölüm yıl dönümün olacak…
Evet acı eme gerçek… İşte Ölüm’ün kaş ile göz arası kadar yakın olduğunu asla aklımızdan çıkartmamalıyız…
Canım Kardeşime Bir kez daha Allahtan Rahmet, Ailesine, Sevenlerine ve Tüm Dostlarına Sabır ve Baş sağlığı diliyorum…Mekanın Cennet olsun Canım Arkadaşım…
#