Mutsuzluk mu Dileğin
Mutlu olmayı bazıları red eder, kendilerini Kaf dağında görür ve neşe
kaynaklarını toprağın altında bırakır. Ufacık bir çukur açılsa o su yukarı öyle
bir fışkıracak ki, yeni nehirler oluşturacak kadar gür su pınarları vardır o
toprağın altında ama bir türlü dışarı çıkamazlar.<BR>Kendilerini eğerler
dünyasına hapsederler ve o ipek kozası misali hep etraflarını örerler.
Başlarının içinde ise hep sarı arı dolaşır onu bir türlü kovamazlar. Belki de bu
sevda zindanlarına hapis olmadıkları içindir. Sevdiklerine kolay kavuştukları ve
bu acıyla yanmadıkları içindir.<BR>Bahar çiçeklerin açılışına şahit olur, mutlu
insanların kendilerini o açan beyaz tomurcuklar içine hapis ettiklerini görür ve
ben neden yapamıyorum diye hayıflanır. Mutluluğu kendi dışında kolay elde
etmenin bedeli beklide budur. Hüzünlenir belki o an! Ama mutluluğu ona
ikram eden olduğu için o buğulu dakikalar kolay kaybolur.<BR>Yüzenden ise
silinir mutluluk çizgileri, kolay elde etmek o güzelliklerin yaşatanın olması o
çizgileri derinliklere gömer. Zordur bundan sonrası, o her daim seni takip eden
gökkuşağı renklerini kaybetmek üzeredir. Sarı ile yeşil birbirine girer ama sen
hala ilkbaharı yaşıyorum zannedersin. Siyahlar ise hâkim olmak üzeredir tüm
renklere; ama sen umursamazsın, beklide görür lakin görmezlikten
gelirsin.<BR>Davullar artık tokmağı senin için vurmazlar sen ise farkında
değilsindir, kapına kadar gelen seni sarıp sarmalayan mutluluğu sevgiyi hiçe
sayarsın. Tut elimden der, gidelim, sarıl belime der sen onu bile
duymasın. Zor işin çünkü sen mutlu olmak istemezsin. Yalnızlığınla baş başa
kalıp hayal âleminde kulaç atmayı tercih edersin.<BR>Sana kolay gelsin, biz
buradayız mutluluğu her salise hissetmek isteyen bizler, yeni dostlara gönül
kapılarını açarız. Sen de istersen o kurumuş yaprağın toprakla buluştuğu
dakikaların mutluluğuna varmak! Bekleriz, buyurun bahçemiz ve minik evimizin kapıları size açıktır