Mehmet Âkif Ersoy Ve İstiklâl Marşı
“Kıyamete kadar bir zafer şarkısı olarak okunacak olan İstiklâl Marşımızın yazarı…”
Ölümünün 74. Yıl dönümünde kendisini saygıyla ve rahmetle anıyor, Türk milletine bıraktığı eşsiz armağandan bahsetmek istiyorum.
Mehmet Âkif Ersoy, bir karakter heykelidir. Türk edebiyatında bir benzeri daha yoktur. “Bu ülkenin millî marşını yazmak Âkif’e nasip olmuştur.” İstiklâl Marşı, Türk ulusunun tarihi, kazandığı zafer şarkısı ve benliğidir. “Bu marş, umut ve iman bağı ile örülmüştür !” İstiklâl Marşı hiç şüphesiz –bizzat şairin de belirttiği gibi “Bir daha yazılamaz”… Onu yazabilmek için o günleri görmek, bilmek gerekir. Her bir dizesi Türk ulusuna yaraşır şekilde işlenmiştir. ‘Türk’ün yüceliğini haykırır adeta.
“Korkma! Sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak” diye başlayan marş, “Hakkıdır Hakk’a tapan milletimin istiklâl” ile biter. Âkif’in de dediği gibi; bu şafaklardaki ‘kutsal’ al bayrak sonsuza denk dalgalanacaktır. Ona hiçbir namahrem el uzan(a)mayacak! Bayrak demek şan, şeref, var olmak demek. Bayraksız tüten ocak var mı ki bizim bayrağımıza, marşımıza dil uzatılsın! İstiklâl Marşımızın değiştirilmesi, tekrar yazılması ya da kaldırılması gibi durumlar gündeme getirilmişti. Böyle bir şeyin ‘teklifi’ dahi yapıl(a)maz. İstiklâl Marşımızı değiştirmek isteyenlere bu dizeler ağır gelmiş olmalı ki rahatsızlık duyulmuş!
“Şühedâ fışkıracak toprağı sıksan şühedâ”… Her karış toprağı şehitle dolu olan bu kutsal vatana nasıl yabancı bir el, hayâsızca bir dil uzanabilir? Bayrağımızın rengi kırmızıdır. Çünkü ona rengini veren aziz şehitlerimizin kanlarıdır. Ve o kan sonsuza kadar semâlarda dalgalanacak ki, hem şehitlerimizin ruhları şâd olacak hem de ‘bu ocak’ sönmeyecek! Çünkü “bu ocakları tüttüren ateş, imanlı yüreklerin ateşidir.”
İstiklâl Marşı mecliste ilk okunduğunda Âkif’in başı bunu ben yazdım dercesine dimdik değildi. Aksine tevazu içinde başı başaklar gibi öndeydi. Böyle bir şairin kaleminden dökülen dizeler ne mutlu ki bize, Türk ulusuna marş oldu ve Âkif, bu marş ‘milletimindir’ deyip onu sahiplenmedi bile. Böyle diyen bir şairin, Türk milletinin –ortak malı- olmuş bir marşın alınması, değiştirilmesi, kaldırılması demek kaç kişinin ‘hakkı’ demek acaba hiç düşünüldü mü?
“Allah bu millete bir daha İstiklâl Marşı yazdırmasın” (Mehmet Âkif Ersoy)
Âmîn