Tahta Kaşıktaki Yumurta
Bedene yalnızlık çöktüğü zaman, dalda sallanan bir kuşun açlıktan elinize düştüğünü hissettiğiniz zaman ve korkuyla kan ter içinde uyandığınız sabah, gerçeği görmeye bir adım daha yaklaştınız demektir.
Ve artık daha da yaklaşmışsınızdır ağzınıza tutuşturulan tahta kaşığı bırakmaya!!
Ne güzel; bizim için değil!!! İçine bir yumurta koyup o tahta kaşığı ağzımıza verenler için güzel. Biz ise aman yumurta düşmesin diye hayat mücadelemizi sürdürüyoruz, aklımızdan ise tahta kaşığın içine konan lokmayı kaybetmeme çabası. Sağa sola bakarsanız yandınız, hele düşünürseniz gitti yumurta yere. Aklınızdan sakın çıkarmayın o tahta kaşıkta yalpalayan yumurtayı, ondanda olursunuz sonra.
Lakin evinizin camlarını karaya boyayanlar, rüyalarınızda ki beyazlığı hesaba katmamışlardır. Havadaki turnanın Suna’larla buluşacağını ve özgürlüğü fısıldayacaklarını unutmuşlardır.
Biz her daim buluruz bir lokma ekmek, bulamasak ta taş bağlamasını biliriz. Kaşıkta önümüze sunulan yumurta değil özlemimiz. Özlem özgürlüktür, özlem hürriyettir, özlem düşünmektir, özlem konuşmaktır, özlem fikirleri çarpıştırmaktır, özlem sizinle kol kola yürümektir. Özlem umutlara ıslık çalmaktır.
Uyanışların en tazelerine, daldan elinize düşen kuşla başlasanız da, arkasından sürülerle gelenlere umut’uz hepimiz.
www.erdoganisir.com