Aday adaylığım ve bundan sonrası!
Sezai MATUR
Yayın:
Güncelleme:
Bir süredir yazmıyorum. 22 Mart'ta Cumhuriyet Halk Partisi'ne milletvekili aday adaylığı başvurusunu yaptıktan sonra yazı yazmanın etik olmayacağını düşündüm ve yazılarıma ara verdim.
CHP'nin dün resmen açıklanan aday listesinde yokum ve sizlere bu süreci değerlendirmek istiyorum.
Sevgili okurlarım.
23 yılık meslek hayatım boyunca, hiçbir siyasi partide yer almadım.
Beni hep değişik siyasi görüşlere, partilere yakın görenler oldu.
Bazıları kendine yakın gördü, kendinden saydı.
Bazıları karşıdan saydı.
Ama çoğunluk sosyal adaletten yana, emek savunucusu, güçlünün değil doğrunun yanında olan, olmaya çalışan bir gazeteci olarak gördü.
Meslekte yıllarım ilerledikçe, saçlarımdaki beyazlar arttıkça çevremden, siyasete girmem yönünde hep telkinler aldım.
Birkaç seçimdir de aday olmam yönünde ciddi teklifler geliyordu.
Oysa siyaset yapmak, siyasetin içinde olmak bana göre şeyler değildi.
Gazetecilik benim için bir yaşam tarzıydı.
Ben muhalefet etmeyi, eleştirmeyi, gördüğüm yanlışları, arkasını düşünmeden konuşmayı, yazmayı seven bir insandım.
Bu yüzden de telkinlerin ve tekliflerin etkisinde kalmadım.
İşimi yapmaya devam ettim.
Gazetecilikte olabildiğince iyi işlere imza attığımı düşünüyorum.
Kanal 54'te, SRT' de, Adapazarı Gazetesi'nde ve en son Yenihaber'de yönetici olarak verdiğim mücadele Sakarya'nın daha yaşanabilir bir kent olması içindi.
Sakarya'nın kaynaklarının birilerine peşkeş çekilmesine karşı dururken, kenti yönetenlerin yanlışlarına yanlış, doğrularına da doğru diyebildim.
Son süreçte bu mücadelenin artık başka kulvarlarda sürdürülmesi gerektiği yönünde beni ikna eden çabalar oldu.
Ben de Türkiye'nin çok kritik bir dönemeçten geçtiğini düşünüyordum.
12 Haziran seçimlerinin kentim için, ülkem için ne denli önemli olduğunu biliyordum.
Üzerimde bir sorumluluk hissettim.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile bir-iki görüşmemiz olmuştu.
Bu görüşmeler sırasında benim kafamda hiçbir şekilde adaylık, siyaset falan yoktu.
Ancak aday adaylığına karar verdikten sonra, bu tanışıklıktan dolayı Kılıçdaroğlu'nu ziyaret ederek niyetimi bildirdim.
Bu görüşme sonrasında, aday adaylığı başvurumu yaptım.
Başvurumun ardından geldim, CHP İl Binası'nda neden aday adayı olduğumu açıkladım.
İlçe örgütlerini ziyaret ederek onlara da aday adaylığımı deklare ettim.
Bu süreçte CHP'ye yıllarını vermiş isimlerin yanında, parti dışından da büyük destek gördüm.
2 hafta süreyle telefonlarım hiç susmadı.
Facebook sayfamda gelen destek mesajları, sokakta gösterilen ilgi bana büyük bir onur verdi.
17 aday adayı arkadaşımla bir yarış yaşadık.
İçlerinde daha önce tanıdıklarım da vardı, yeni tanıdıklarım da.
Yarışın sonu geldi.
Ve CHP Genel Merkez yönetimi bir karar verdi.
Ortaya bir liste çıktı.
Biz o listeye saygı duyuyor, Sakarya'ya, Cumhuriyet Halk Partisi'ne ve ülkemize hayırlı olsun diyoruz.
Benim için aday adaylığı süreci kapanırken yeni bir dönem başlıyor.
Bu yeni dönemde partili kimliğiyle tanınmış bir gazeteci olarak yola devam etmek durumundayım.
Bu benim için belki zor olacak.
Biliyorum ki; bazı çevreler benim bu yeni kimliğim nedeniyle, yapacağım gazetecilikle ilgili saldırılarda bulunacaklar.
Gazetecilik anlayışımın, bu yeni dönemde değişmeyeceğinden her ne kadar eminsem de bu yaşanacak.
Bu zorluğu bile bile tekrar kalemi elime alıyorum.
Teşekkürlerimi sunmam gerekenler var.
Bu süreçte en büyük moral kaynağım olan sevgili eşim ve canım kızım,
Bana verdikleri büyük güçle siyasete gururlu bir adım atmamı sağlayan patronlarım,
Gazetede eksikliğimi hissettirmeyen sevgili mesai arkadaşlarım,
Arkadaşlıklarından her zaman gurur duyduğum tüm can arkadaşlarıma,
Yaptıkları haberler, olumlu ve olumsuz eleştirileri ile bana destek veren ve yol gösteren değerli meslektaşlarıma,
Verdikleri gönülden destek ile kısa sürede siyasete adapte olmamı sağlayan CHP'li dostlara,
En önemlisi destek mesajlarıyla beni yüreklendiren, onurlandıran her kesimden, her görüşten Sakaryalıya teşekkürlerimi sunuyorum.
#