İbrikçi Başı

Abdurrahman ZEYNAL

Uzun yılar önce sarayda terzilik yapan bir bayan ve oğlu kendi hallerinde yaşarmış. Günün birinde büyüyen oğul annesine;
Anne ben baş olmak istiyorum demiş.
Annesi oğluna “seni kim baş yapar oğlum geç bu sevdadan” demiş. Oğlu ısrar edince durumu günün birinde baş vezirin hanımına açmış.
Vezirin hanımı “ondan kolay ne var akşam vezir hazretlerine derim senin oğlunu bir yere baş yapar.”
Akşam durumu vezire anlatır.
Vezir “tamam yarın adamlarımı gönderip gençle konuşup, sorup soruştursunlar, incelesinler uygun bir yere baş yapsınlar”.
Ertesi gün Vezir; adamlarını gönderip tetkik ettirmiş ve aldığı cevap uygun olmayınca durumdan vaz geçmiş.
Aradan bir süre geçince delikanlının baş olma sevdası yeniden belirmiş. Delikanlı evde annesini sıkıştırıp illa da baş olmak isterim demeye devam etmiş. Anne ısrara dayanamayıp durumu bu sefer padişahın hanımına iletmiş.
Padişahın hanımı “ondan kolay ne var akşam padişaha derim işin hallolur”. Demiş.
Akşam durumu padişaha anlatmış. Padişah tamam yarın gereğini yaparım.
Padişahın adamları durumu görmek tetkik etmek için gidip çocuğu konuşturmuşlar. Fakat ne görsünler! Durum hiçte uygun değil. Fakat Padişah emri, yerine getirmek gerekir.!
Adamlardan biri buldum demiş! Diğeri ne buldun? Bir caminin önündeki helâya ibrikçi başı yapalım osun. Anlaşmışlar durum gence iletilmiş.
Annesi süslü elbiseler dikmiş. Genç ertesi gün görev yerine gidip ibriklerin başında beklemeye başlamış. Fakat gelen ibriği alıp gitmiş! Hiç oralı olan yok. Derken canı sıkılmış ilk gelene vurarak onu bırak yanındakini al demiş..! Hayretle kafasını kaldırıp bakan vatandaş bakınca adamı süslü püslü elbiseler içinde görünce bu herhalde bir şey diyerek işaret edilen ibriği alıp gitmiş.
Zaman geçtikçe aldıran olmadığını görünce, tekrar ilk gelene “onu bırak yanındakini al”, “hayır olmadı diğerini al”, derken en sona gelmişler.
Adam dayanamayıp kardeşim derdin ne, hepsi aynı, taharet için kullanıyoruz niye böyle yapıyorsun deyince;
Genç: Ne yani!
Böyle yapmazsam “ benim ibrikçi başı olduğumu kim anlayacak” demiş……!
Ne diyelim kıssadan hisse alabilen alsın.