Fasıl
Su kaçtı fırtına ilişen kulaklarına...
Gönül kıyılarına yelkenli kulaç atmıştı
Beratını almaya koşturdu
Meşk etti sevinçleri nidadaki lâl olan dili
Duanın en çıkmazı değdi eşsiz dudağına
Dinlendi kollarında
Yılların vurgun yediği dizleri
Göz yaşları sıralanır rükûdaki alnına
Seslenir samanyolu sefasında gördüklerini
Zemheri ayının çıkmazında güneş fırtınalarına kapıldı entarisi
Üşüdü nefesi sîmasına sıkışan pınarlarından
Nimeti kısmetine düşen kuru ekmeği
Sürdü tarlasını, yakasına bulaşan sevdasında
Sabır gün yüzü gördü
Gırtlağına kadar sıkışan karışık ameli
Yaşlanan kısmında takıldı bedenine
Başı sonu kalmadı ensesinde tükenen ecelinden
Bir elinde işte kelebek kanatları
Bir elinde kum tanelerinin kutsal kokusu
Beyhude geçen ömür direklendi nur dağının eteklerine
Hasretin adımları sayılır amin kokan nefesinde...