Kaymakam Muhlis Arslan'ın Bayram Mesajı

Taraklı Ajans

Bugün, Ulu önder Atatürk’ün ‘EN BÜYÜK ESERİM’ dediği, büyük bir devrim ve milletimize eşsiz bir miras olan Cumhuriyetin ilanının 88. yılını idrak etmenin mutluluğu, coşkusu ve heyecanı içindeyiz. Bugün, Türk milletinin, yediden yetmişe, büyük bir fedakârlıkla, bu uğurda akıtılan şehit kanları ile her türlü zorluk ve imkânsızlıklara rağmen adeta küllerinden yeniden dirilerek şahlanışının bayramıdır. Bugün, tarihi şanlı sayfalarla dolu milletimizin bir kez daha genç-ihtiyar, kadın-erkek, doğulu-batılı, kuzeyli-güneyli demeden bütünleşip MEHMETÇİKLEŞEREK kazandığı Kurtuluş mücadelesinin madalyasıdır. Bugün, ”Ezelden beridir hür yaşamış” Türk ulusunun, “Yurdunda tüten en son ocak sönmeden” hiçbir güce teslim olmayacağını yedi düvele haykırışının bayramıdır. Milli egemenliğimizin bu en büyük bayramı, hepimize kutlu olsun.

Ulu önderin, Türk milletinin karakterine en uygun yönetim şekli olarak ifade ettiği, demokrasiyi temel alan, çağdaş ve akılcı bir yönetim sistemi olan cumhuriyet ile kişinin hak ve Özgürlükleri güvence altına alınmıştır. Egemenliğin kaynağının millete ait olduğu bu sistemde, Devlet yönetimi, sınıfların, kişilerin, ailelerin, belli bir zümrenin eline bırakılamaz. Milletin bütün bireyleri yönetime katılabilir ve söz sahibi olabilir.

Cumhuriyet sayesindedir ki, bu ülkede yaşayan herkes hürdür, birinci sınıf vatandaştır; Temel hak ve özgürlükler, kanunlarla çerçevesi çizilen bir sistem içerisinde özgürce kullanılabilmektedir. Herkes, aynı geçmişi ve ortak bir geleceği paylaşmaktadır. Herkes, tasada, kederde ve sevinçte ortaktır. Devlet halkın devletidir, üstün irade ve her türlü yönetim yetkisinin kaynağı millettir. Büyük Atatürk’ün ortaya koyduğu “Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir” ilkesi, devletin ve rejimin temelini oluşturmaktadır.

İnsana “hak ve sorumluluk sahibi bir yurttaş” sıfatını kazandıran Cumhuriyet, maddi ve manevi kalkınmanın da önünü açmıştır. Çünkü, bilimde, sanatta, ekonomide gelişmenin temelinde insanın düşünce gücü ve teşebbüs kabiliyeti yatmaktadır. Dolayısıyla insanı özgürleştirmek, bir ülkenin her sahada atılım yapmasının asgari şartıdır.

Sevgili gençler

88 yıllık süreçte ülkemiz demokratikleşme, ekonomik kalkınma, eğitim düzeyi ve uluslar arası arenada söz sahibi olabilme adına önemli bir başarı sergilemiştir. Ancak elbette sağlanan başarıyı hiçbir şekilde yeterli göremeyiz. Önümüzde, aşılması gerekli çetin ve uzun yollar bulunduğunu da bilmemiz gerekir. Bilim ve teknoloji yarışının hızlanarak sürüp gittiği Dünyamızda Atatürk’ün Cumhuriyeti emanet ettiği özellikle siz gençlere düşen görev bu bilim ve kalkınma meşalesine sahip çıkmaktır.

Bu gün 88. yaşını kutlamakta olduğumuz Türkiye Cumhuriyeti Devleti, tarihi ve kültürel değerleri ile, jeostratejik konumu ile pek çok ülkeyi kıskandıracak derecede güzel ve önemlidir. Bu sebepledir ki, Türk Milleti, tarih boyunca birçok badirelerle karışlaşmış ve bugün de karşılaşmaktadır. Ancak, sağlam temeller üzerinde kurulmuş olmasındandır ki hepsinin üstesinden gelmiştir ve bundan sonra da gelecektir. Zira bu temelde on binlerce şehidin mukaddes kanı vardır. 21. yüzyılın baş aktörü olacağından en küçük bir şüphe duymadığım bir ülkenin yurttaşı olmaktan ne kadar gurur duysak azdır. Elbette bunun gerçekleşmesi kolay olmayacaktır. Zira hedefimiz çok büyüktür. O kadar ki, bölgesel liderlik bizim için vizyon eksikliği ve dar ufukluluk sayılmalıdır. Bize yakışan ve dünyanın da ihtiyacı olan, küresel lider olmamızdır. Bütün samimiyetimle inanıyor ve ifade ediyorum ki bu hedef, pek çoğunuzun düşündüğünden daha kısa bir zamanda gerçekleşecek ve bunu hep birlikte görecek, yaşayacağız. Sevgili öğretmenler, kıymetli veliler; bu noktada en büyük görev sizlere düşmektedir. “Çocuklarımızı yaşadığımız döneme göre değil onların yaşayacağı döneme göre yetiştirmeliyiz” mantığıyla hareket etmeli ve en kıymetli varlıklarımız olan evlatlarımızı; çalışkan, ilkeli, dürüst, geniş bir ufka ve vizyona sahip, fedakar ve her bakımdan donanımlı bireyler olarak yetiştirmek için elimizden gelen gayreti sarf etmeliyiz.

Van ilimizde meydana gelen elim deprem nedeni ile buruk olarak idrak ettiğimiz Cumhuriyet Bayramını kusursuz bir biçimde kutlamak, Cumhuriyetimizi çok iyi anmak, kuşkusuz onu yaşatmaya yetmez. Cumhuriyet için her sahada çok çalışmak ve hangi konumda olursak olalım görevimizi en iyi şekilde yerine getirmek zorundayız. Bu yüzden, milli bayramlarımız, gurur ve sevinç kaynağı olmasının yanında sorumluluklarımızı hatırlatan günler de olmalıdır. Bu bayramlar vesilesi ile Türk insanı bu günlere nasıl geldiğini bir kez daha hatırlamalı ve şanlı geçmişine sahip çıkarak aydınlık geleceğine hazırlanmalıdır..

Aydınlık geleceğimizin emarelerini şimdiden görmenin huzuru ve heyecanı içinde, herkesin Cumhuriyet Bayramını kutluyor; Cumhuriyetimizin kurucusu büyük Atatürk, aziz şehitlerimiz ve gazilerimizi rahmet ve şükranla anıyorum. Bu vesile ile Van İlimizde meydana gelen üzücü deprem nedeni ile hayatlarını kaybeden yurttaşlarımıza ve hunhar terör saldırılarında şehit olan evlatlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı ve sabır niyaz ediyor; bir daha ülkemizde ve dünyada bu tür acı olayların yaşanmamasını bütün kalbimle temenni ediyorum. Herkese en içten sevgi ve saygılarımı sunarım.
 
Muhlis ARSLAN
Taraklı Kaymakamı