Yaşamak Doya Doya
Zihni kurcalayan marazlardan sıyrılıp her tarafı tarumar eden fırtınaya adım atıp, karanlığın koynunda yürdükten sonra , deli gömleğinin üzerine giydiğimiz iyi marka ceketin hala yağmurda cekmediğine seviniyoruz.
Köpekle burun buruna gelen kedi gibi etrafa bakınıyoruz, lastik gibi uzayan gülemsememizle, gergin ipin ortasında ki acami cambazlar gibi duruyoruz.
Sözün şerbetini yudumlamadan sizi muhabbetin köşesinde tek ayak üstünde bekletmek değil sevdam. Lakin kıt akılla çarşaf çarşaf beyaz düşünceleri yağmur altında bırakıp, topladıktan sonrada benekli şekilde üzerine uzanınca, sulanmış yoğurdun içinde hıyar olmamak için çırpınıyorum.
Dilenci pozu veren bir canavarın resmine bakıpta, ona bir kuruş verirseniz, bilinki o sizden daha fazlasını isteyecektir. Çünkü o keçi yutmuş bir boa yılanı kadar enerjiktir. Ergenlik rampasını aşamayan bizler hala hatalı unları yoğurup tam kızarmamış fırında ekmek yapma sevdasında olduğumuz sürece, kendini krallığa terfi ettiren soytarı gibi, kabız bir ayı gibi paytak paytak ortalarda dolanırız.
Kuyruğu saman olan ateşe yaklaşmazsa biz nerelerde yürüyeceğiz.
Şuan yaşayan herkez 100 yıl içinde ölecekse, asma başında üzümlerin kararmasını bekleyerek zaman geçirmek niye.
Belkide dünya bu yıl güneş etrafındaki turunu bizsiz tamamlayacak.
Örümcek ile sinek arasında yaşam anlaşmasının olup olmayacağına bakmadan, bu gün yaşamın kepenklerini kaldırdığınızda bizler için birşeyler yapın, yapalım.
Yaşamı, yaşamak isteyipte yaşayamadığımız şekilde değilde, yaşamayı arzuladığımız gibi yarın yaşayacaklara bırakalım. Onlar yaşamın tadını yaşadıkça bizlerde onlarla yaşıyoruz gibi yaşayacağız.
#