Ali'nin, Oya ile top oynadığına İmân etmedik! Ali'nin Ayşe'yi sevdiğine de… Ali Ayşe'yi değil; Ali Fatma'yı sevmişti. 'Oya'lanmadan, Zamana uymadan, İmân dolu kalbiyle, Eskimeyen harflerle, "Fâtıma"yı sevmişti. ... Ali, yalana ant içmedi. Âlim olmak için Ali, "Ali" kalmayı seçti. O-kullardan, Koşullardan, Bu yüzden kaçtı Ali. "Uyu Ali uyu" diyen O-kullardan… ... Ve şefkâti öğrendi Saçını okşayan, Cennet kadrolu anadan; Evinde soluklanan... ... Ali açıktan kitap okudu. Okuma-yazma bilmeyen Annesiz çocuklara, Rahman-Rahim adıyla, AÇIK AÇIK okudu: "Yaradan Rabbin adıyla oku!"
ali okudu, ülkem dedi
ayşe okudu, vatan dedi
elele verdiler, cehaleti kovdular...
büyük Atatürk düşmanı kovdu
yüce Atatürk ezanı tekrar dinletti
cahilede, bilmezede kalem verdi
kim olduğunu anlattsın diyerek.
YAZINIZ İÇİN TŞKR SAYENİZDE GERÇEĞİ GÖRÜYORUZ
erdoğan ısır
3.03.2012 / 21:00:03
yazı yazmak okumakla olur, eğitimin ve öğretimin ne kadar önemli olduğunu gençlere gösterecek bir yazı yazmaya çalışır, yazmaya çalışan kişi. Şiirde olsa makalede olsa bu değişmez.
Mustafa Özbilge
3.03.2012 / 23:47:51
Sen "yazmaya çalışan" biri değilsin. Yazmaya çalışmayı dahi beceremeyenler gibi değilsin. Okumaya çalışan kişi de değilsin. Çünkü sen okuyorsun Serkan. Neyi kastettiğini bile anlayamayanlar, şimdi sana "Akıl ve bilim" terennümleri ile bilmişlik taslayacak, bilmediklerini bilmeden. Ve büyükledikleri "O-kullara" Tanrısal vasıflar yüklecekler. Oysa ki "öğreten" de "terbiye eden" de yaratan Rabbimizdir. Öğrenmeye, indirilen ilk beş ayetten başlamalıyız: "Yaratan Rabbinin adıyla oku! O insanı Alaktan yarattı. Oku! Rabbin sonsuz kerem sahibidir. O Rab ki kalemle yazmayı öğretti. İnsana bilmediği şeyleri öğretti." (Alak Suresi 1-5)
Ahi Naci
4.03.2012 / 16:39:43
İlhâmın yoğunluğu çiçek sular gibi serpilmiş, Bütün sözler -tekten ya da toptan- kantarın topuzu.Tebrikler. Ahi Naci.
Bu şiir, "İKTİDAR YALAKALIĞI" yapmak bir yana, iktidarın eğitime dair attığı "dolambaçlı" adımlara "eleştiri" getiren bir şiirdir. Ve şiirde geçen tâbirlere bakılırsa, şiir ilkokul çocuğunun anlayabileceği bir uslûpla yazılmıştır. Ağır bir dil kullanılmamıştır. Ancak sizin gibi okuduğuna "kör", ağzından çıkana "sağır" olan insanların okuduklarını anlayamama problemi yüzünden çözümsüz soru/nlarla yüzleşmemiz gerekti. Gördüğünüz "zorunlu eğitim," seviyenizin ne kadar düşük olduğunu gösterdi! Biz de "zorunlu" olarak "OKUDUĞUNU ANLAMA ÇALIŞMASI" yapacağız şimdi. Açıktan okumaya muhtaçsınız ya: Daha da açık bir şekilde "AÇIK AÇIK" anlatacağız şiirin mesajını. Böylece kafanıza kazınan ideolojilerin asıl sizi "kör ve sağır" ettiği anlaşılmış olacak. Ne idiğü belirsiz şeylerin "yalakası" olduğunuz anlaşılmış olacak. Zaten siz de "ne idiğü" belirsiz birisiniz. Lakin uzaktan eğitim böyle bir şey: sizi yakından tanımama gerek yok. Anlamanızı beklemiyorum, Lakin “ben dersimi anlatır geçerim.”
Faruk Serkan
10.03.2012 / 01:50:36
Ders 1: “AÇIKTAN OKUMAK” ifadesi, “Açık Öğretime” değil; Kur’an’ın ifadesiyle “Açık açık okumak” vurgusuna bir göndermedir. Ders 2: “4+4” ifadesi, “4+4+4” değildir. 4+4’lük okumak, öyle düzmece formüllerle değil; “DÖRT DÖRTLÜK” okumak anlamına gelir. Ayrıca “DÖRTLÜK” kelimesini tek başına tırnak içine alınarak da şiir anlamında “dörtlük” okumak kastedilmiştir. Ders 3: Şiirin giriş bölümündeki tüm tâbirler, tüm sıcaklığıyla “islam” dinine işârettir. Ders 4: “O-kullar”dan kaçmak, okuldan kaçmayı değil; o KULLAR’dan kaçmaya kasıttır. Zira dinimize göre sadece Allah’ın koşullarına uymak farzdır (zorunludur); kulların koşullarına değil. Ders 5: “ALİ… ANNESİZ ÇOCUKLARA KİTAP OKUDU” demekle de, okula başlama yaşının 7’den 6’ya indirilme girişimleri eleştirilmiştir. Öyle ki bebeleri erkenden anadan ayırmanın anlamı ne? Ya da bu öğretmenler dadı mı? Bu girişim çalışan anneleri rahatlatıp okullara “kreş” işlevi yüklemek anlamına da gelir mi?
Faruk Serkan
10.03.2012 / 02:00:25
Ders 6: Şiirin sonunda geçen “Yaradan Rabbinin adıyla oku” âyetinde geçen “RAB” ismi, “TERBİYE EDEN” anlamına gelir. Öyleyse insanı terbiye etme(eğitme) hakkı “TÂLİM TERBİYE KURULU”nun değildir: “kainatın nazdar bir çocuğu hükmünde olan insanı” terbiye etme hakkı RABbimizdir. O’nun kanunlarının dikkate alınması gerektir. SON DERS: Şiiri daha da açmaya sene sonu geldiği için vaktimiz yoktur. Şimdi hemen ünite sonuna geçiyoruz: OKUDUĞUMUZU ANLADIK MI CEVAP VERELİM(!) (Cevaplamanıza gerek yok, genelde bu bölüm “zorunlu eğitim” kurumlarında hep boş kalır çünkü! Zira sene sonunda kimse bir şey anlamamıştır. Zorunlu eğitime şartlanmış tüm insanlar gibi…) Ve ey NE İDİĞÜ BELİRSİZ KİŞİ! Farkındaysan “uzaktan eğitim” yaptık. Sen karşımdaki o “tek tip” sıralarda oturmasan da, seni TANI(YA)MASAM da AÇIK AÇIK öğrettim sana. Eleştirdiğin ve eleştirdiğim iktidar bile yine bir arayış içinde! Ya sen? VE SEÇMELİ DİN KÜLTÜRÜ DERSİ: Bilmeden konuşma! Haddini bil yeter. Sadece bu bile cennetlik eder seni.
asiane
11.03.2012 / 19:08:05
4+4+4 şeklindeki 12 yıllık kesintili zorunlu eğitim tam anlamıyla Milli Eğitime yakışır bir eğitim olacaktır. Neden mi? Çünkü gelenek göreneklerimizde özellikle dinimizde eğitim öğretime çok büyük önem verilmektedir. Örnek verecek olursak Peygamberimiz Hz. Muhammed (S.A.S) ‘e Cenabı Allah’tan gelen ilk vahiy oku ayetidir. Yine Peygamberimiz hadisi şeriflerinde hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu? Demiştir. Dört büyük halifeden biri olan Hz. Ali (R.A) bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum demiştir. Çağ kapatıp çağ açan Fatih Sultan Mehmet İstanbul’un Fethinde Hocası Ak Şemseddin’i kendi önünden yürütmüştür. Yavuz Sultan Selim Hocasının atının ayağından sıçrayan çamuru onur sayıp çamurlu kaftanını ölünce kefeninin üzerine örttürmüştür.
Atalarımız eğitime böylesine önem verirken 12 yıllık zorunlu eğitime hayır demek imkansızdır. Aklı selimle düşünen herkes buna evet der.
4+4+4 şeklindeki kesintili zorunlu eğitimde aile çocuğunu göndereceği okulu seçme hakkına kavuş
Tekin Acar
11.03.2012 / 19:54:10
Sayın Metin Sadece dindar bir nesil yetiştirdiğini düşündükleri İmam Hatip okullarının önünü kesmek için bir gece ansızın sekiz yıllık kesintisiz eğitime geçiverilmesine ne diyorsun bilmem. Ama yazılanları anlama konusunda özür sahibisin galiba. Önüne geleni yalaka olarak nitelerken kendi yalağının da neresi olduğunu belli ediyorsun. Yediklerin seninolsunda kustuklarını da istemeyiz bilesin. Zihnini esir ettiğin ideolojinin salyalarını saçmayı bırak etrafa. Senin ideolojinin bu millet nezdinde layık olduğu yer malum. Yorum yapacaksan adam gibi yap da adam olduğuana inanalım. Senin 4+4+4 den anladığın ne bilmiyorum ama bir şeyden anlamadığın belli.
ismail yavuz
28.03.2012 / 11:48:07
Dört dörtlük açıktan okumak çok güzel yazılmış lakin yorumlarınız ayrı bir güzel olmuş. Üstadımsın Faruk Serkan...