Kırmızı PAPUÇLAR
Ahenkli topukların atışmaları geçti kaldırımdan
Vakur bir hanımın direnişiydi
Meskeninden çıkışına
Eşit eden sürmeli bakışları
Al boyanmış elmacık yanakları
Güneş çalmıştı alnına
Kızıl saçların rüzğarı eline değmişti telleri
Suçlu gibi geçmişti güneşin ateşi
Sönmüştü karamsarlığın aydınlığı
Ve komşu fırının köşesine dikildi nabzında atışları
Üzerine düşen nazarın
Dağılan entarisinin altına saklanan kırmızı
Göç zamanı şimdi
Geçişti dakikalar vurgun şehirde şiir doğdu gece
Güz vaktinin eylül esintileri
Yine düştü ateş kırgın yüreğe
Kırmızılar içinde kor sancılarda
Valizini toplar heceler
Kimsesiz düşünceler sere serpe
...
Kızıl gonca damıtırken rengini bülbüle
Sorgusunda aşkını dile katık etti
Suskun kabahatine zincir takılan kadın
Entarisinde yamalandı özgür adımları
Şehrin altını üstüne getirdi...
Vizitesi alacasına mühür olmuştu kolundaki kimliğine
Tökezledi hayata dair bakışları giderken
Neyseki azıcık kırmızı kaldı izlerden, geride bu şehrin ayazında…
n.altın BİNGÖL 11/09/2011 Ereğli