Geri

Dün Böyle Değildi

M. Ali ÇINAR M. Ali ÇINAR
Yayın: Güncelleme:

Dünya denilen gezegende ilk nefesimi aldığım an ağlamaya başlamışım. Kendimi bilmeden aylarca yaşamışım. Bana kim ne dedi, ne söyledi hiç bilmiyorum. İlk bildiğim ve gördüğüm yani aklımda kalan ilk şey bir düğün avlusunda çalınan davul ve zurna sesiydi. Birilerinin de orta da kollar havada döndüğünü gördüm. Birkaç yaş büyüdüğümde rahmetli dedemin asker hikâyeleri ve askerden gelenlerin anıları benim ilk öğrendiğim şeylerdi. Başlarından geçen olaylar bizim ilgimizi çekiyor ve bıkmadan usanmadan onları dinliyorduk. Küçük bir köyde dünyaya gelmişim. Herkes birbirini tanıyor ve komşuluklar yapılıyordu. Gittiğimiz evlerde yaşlı nineler bizlere masallar anlatıyor ve sonuçlarını da bizim gönlümüze hoş gelecek şekilde bitiriyorlardı. Ve mutlu olarak evlerimize gidiyor, huzur içinde uyuyorduk. En çok beklediğimiz bayramlardı. Aynı yaşıtlar bir araya gelip el öperek şeker toplardık. Kâğıtla kaplı şekerler çok kıymetliydi. Para yüzü pek görmezdik. Haftada bir Pazar olur babalarımız at ya da merkeple pazara gider küçük hediyeler beklerdik. Çok şey yoktu ama var olan her şeyin bir tadı vardı. Dünyada olup bitenleri bilmiyordu kimse. Sadece muharebelere girmiş sağ salim geri dönebilenler bizlere yaşadıklarını anlatırlardı. Dünya sadece çevremizdeki köylerden ibaret sanırdık. Yedi sekiz yaşlarımıza geldiğimizde komşu köylerde yapılan düğünlere gitmeye başladık. Oralarda farklı insanları tanımak ayrı bir zevkti bizim için. Dedim ya her şeyin bir tadı vardı. Eğlenmeler tüm aile efratlarının katılımıyla olurdu. Dert yoktu tasa yoktu. Kilit yoktu kasa yoktu. Yaklaşık yirmi yaşlarımıza kadar televizyon görmedik. Köy kahvesinde bir radyo vardı hiç unutamam. Akşam haberleri başlarken herkes kulak kesilirdi. Bin dokuz yüz atmış ihtilalını zar zor hatırlarım. O zaman köyümüzde aileler ikiye bölünmüştü. Bir taraf ihtilala seviniyor öbür taraf üzülüyordu. Yine bilmiyorduk kim kime niçin üzülür niçin sevinirdi. Yavaş yavaş kendimizi anlamaya, dünyanın yuvarlak olduğunu kavramaya, bizden başka birçok devletlerin yaşadığımız dünya üzerinde yaşadıklarına tanık olmaya başladık. Nerden geldiğimiz, kim olduğumuz bizlere anlatıldıkça derin derin düşünceler aldı başımızı. Kolay değildi dünya da yaşamak. İyiler ve kötüler aynı gezegende yaşıyorlar. Onlara karşı dikkatli olmamızı ve kendimizi korumamız gerektiği hem anne babalarımız hem de bizleri seven büyüklerimiz tarafından anlatılırdı. Bu dünyanın geçici olduğunu söyleyenler ve ölüm denen bir olgunun varlığından söz ederlerdi. İlk şahit olduğum ölüm olayı beni çok etkilemişti. Dün konuşan kişi artık konuşmuyor ve upuzun yatıyordu. Ve onu alıp götürüp toprağa gömmeleri de oldukça ilginçti benim için. Arkasından yas tutanlar ve onları teselli edenleri her zaman hatırlarım.

Demiştim ya, bizler masallarla büyüdük büyülendik. Güzel huylar edindik. Birbirini kırıp geçirenleri görmedik. Yardım sever ailelerin hoşgörülü davranışları içinde yaşadık. Hangi eve gitsek ikramda bulunulur ve yardım edilirdi. Çocuğunu sokağa bırakan anneler yoktu o zamanlar. Yaşlılar evlere yakışır elleri öpülür ve evin en önemli yerinde otururlardı. Boşanma nedir bilmezdik. Anasız babasız kalan kimse yoktu çevremde. Günümüzde olup bitenler geleceğimiz için endişe kaynağı. Şimdi eskiden eser yok. Nasıl iş bulabilirim telaşı almış başını gidiyor. İş kurabilmek hayal olmuş. Yaşlılar darülacezelerde. Çocuk bakım yurtları her geçen gün artıyor. İnsanlar afyon yemiş gibi dolaşıyorlar sokaklarda. Endişeli bakışlar kuşkulu davranışlar tedirgin ediyor bizleri.

Yarınlar nasıl olacak acaba. İnşallah maşallahla olmuyor bu işler. Hak etmediğin duayı yapmak haddin olmamalı. Güneşten yararlanmak isteyenler gölgelerde oturmamalı. Oyundan oynaştan uzak kalıp kendi çıkarlarımızın etrafında fır dönerken kendi geleceğimizi de ipotek altına aldığımızı hisseder isek belki gaflet denilen derin uykudan uyanır, gittiğimiz yolu görme imkânına kavuşuruz. Bunun aksi dünyada olup bitenler bir gün bizlere de misafir gelebilir.


 

#

Yorumunuzu Ekleyin

Adı-Soyad
E-Posta
Yorum
İşlemin Sonucu
  • Yorumlar T.C. Yasalarına aykırı olamaz.
  • Hakaret içeren yorumlar, yayınlanmasa bile yasal mercilere iletilebilir
  • KVKK Kapsamında, bilgileriniz, yasal merciler hariç kimseyle paylaşılmaz.
  • Formda doldurduğunuz bilgiler ve IP adresiniz sisteme kaydedilir.
  • Yorumunuz onaylanıp yayınlandığında, sadece yorum, isim ve yorum tarih saati gösterilir.
Yorum Ekle

Yorumlar

yusuf
20.03.2012 / 15:53:11
Her gün bir taşı düşen, her gün sıvası dökülen ve her yıl bir duvarı yıkılan gönül evi...Hatıralar viranesinde bekleyen bir garip...Dönüşü olmayan yolculuğa çıkan dostları uğurlamak bile bile. Azalan aşina simalar ve çoğalan acılar demeti. Umut dağlarının arkasındaki ürkek ceylan . Dağlar bir değil. Her dağın arkasında başka bir dağ. Ceylanı yakalamak o kadar zor ki...Hayal aleminin dipsiz ve karanlık kuyusunda dolaş babam dolaş . Ne yol bulabilirsin ne ışık. Yazarsın anlatamazsın. Düşünürsün yanarsın. Yaşamak budur işte ..
Abdullah Birisi
4.04.2012 / 15:34:37
Değerli hocam! Her şeyi iyi güzel anlatmışınız da, şu; ''İnşaallah, maşaallah'la olmuyor bu işler'' demişiniz ya, gerçekten bir çuval inciri berbat etmişsiniz. O cümleyi yazınızdan çıkarmanızı tavsiye ederim.. Sende bilirsin ki inşaallah demek Allah(cc)'ın izniyle demektir. Lütfen dikkat..

GENEL BİLGİLER

Taraklı

Taraklı

Taraklı Nerede, Taraklı'nın tarihi ve coğrafi özellikleri
Taraklı Otobüs Saatleri

Taraklı Otobüs Saatleri

Ağustos 2023 Güncel Taraklı - Sakarya Otobüs Kalkış Saatleri, Taraklı Otobüs Saatler 2021, Taraklı Otobüs Tarifesi, Taraklı Sakarya ilk otobüs ne zaman? Taraklı - Sakarya Son Otobüs Ne zaman? Sakarya Taraklı İlk Otobüs Ne Zaman, Sakarya Taraklı Otobüs Saatleri, Taraklı Koop Otobüs Saatleri
Taraklı'da Gezilecek Yerler

Taraklı'da Gezilecek Yerler

Taraklı'ya geldiğinizde gezilecek yerler neresidir? Taraklı'nın en popüler gezilecek yerleri yazımızda.
Taraklı Termal Turizmi

Taraklı Termal Turizmi

Taraklı'da termal turizmi, Türkiye'deki belli başlı noktalardan biri haline gelmiştir.