Mümkünlü'de Spor salonu Rezaleti....
'Mümkünlü' de Sporsalonu Rezaleti....
Dün sabah Taraklı’dan İzzettin Kömürcü ile msn’den sohbet ediyoruz.
Sohbet ederken de, Kömürcü bir taraftan Taraklı haberlerini atıyor.
“Taraklı’da spor salonu rezaleti” başlıklı haberini atınca fotoğraflara bakmaya başladım.
Spor sağlıklı ortamda yapılırsa faydalı olur. Ama Taraklı Spor Salonu maalesef berbat bir halde.
Duvarlar dökülüyor, salonun kauçuk olan zemini kabarmış, çoğu yerde yırtılmış, malzemeler sağda solda, soyunma odaları adeta soyunmama odaları gibi… Kapılar kırık, lavobalar yerlerde, tuvalet kapıları yok gibi…
Yani sağlam bir dokunsan yıkıldı, yıkılacak.
***
İzzettin Kömürcü’nün haberine bakıyorum hemen; “Taraklı’da yaklaşık 15 yıl önce hizmete açılan 2011 yılında Gençlik Spor İl Müdürlüğü tarafından Taraklı Belediyesi’ne devredilen 500 kişilik çok amaçlı kapalı spor salonu adeta kullanılamaz halde.
Gençler tarafından kullanılan kapalı spor salonunda duvarlardaki boyalar dökülürken, soyunma odaları ve tuvaletlerin hali içler acısı.
Salonun çevresini de dikenli otlar kaplarken, yağışlı havalarda da çatısının aktığı, camlarının da kırık olduğu belirtildi.”
***
Haber böyle. İzzettin Kömürcü Taraklı sevdalısı. Taraklı’daki tüm olumsuzlukların yok olması adına habercilik yapıyor.
Sohbetimizde de kan ağlıyor. “Milli servetin hali böyle olmamalı bir şeyler yapılması gerekiyor.” diyor.
Son derece haklı namı değer Mümkünlü’de olmaması gereken bir tablo.
***
Peki neden? Haberde de yazdığı gibi işi Gençlik ve Spor olan teşkilat sanki başka işi varmış gibi salonları belediyelere devretti.
2011 yılında da Taraklı Belediyesi salonu devralmış.
Tabi kökünden değil. İşletme ve bakım belediyede olacak, Gençlik Spor İl Müdürlüğü ilçe müdürlüğü vasıtasıyla kontrolünü yapacak.
Ama ne yapmış her ikisi de, işini yapmamış. Salon dökülüyor. Ve o dökülen salonda çocuklar spor yapmaya çalışıyor.
Çalışıyor diyorum, çünkü doğru dürüst soyunma odası yok. Tuvaletler rezil halde.
***
Bir de elektrik tesisatı var, kablolar sarkıyor. Kapalı kutunun kapağı kırık. Allah göstermesin bir çocuk farkında olmadan dokunsa elektrik çarpıp ölecek. Ondan sonra da o ölüme kader denecek.
Hayır, efendim kader değil, ihmal.
Hem de büyük ihmal.
Bu ihmali yapanlar ise Taraklı’yı şöyle idare ediyoruz. Şunları yapıyoruz havasını atacaklar.
Yazık hem de çok yazık.
***
Şimdi haber dün habersakarya.com sitesinde çıktı ya, mutlaka gidilir bir bakılır,apar topar bir bakım 3 ay sonra yine aynı tas aynı hamam.
Az önce de dediğim gibi illa o salonda bir spor yapan çocuğun başına bir şey gelmesi bekleniyor.
Aslında üst makamlar bu ihmali gördü.
Ne de olsa dün habersakarya.com, bugünde ben köşemden ihbar ediyorum.
Bunu bir ihbar kabul edin ve salonu bu hale getirenlere hesabını sorun.
Sorun ki testi kırılmadan Nasrettin Hoca misali tokat gibi uyarı olsun.