İstanbul Buluşmamız...

İzzettin KÖMÜRCÜ

Taraklı’lı Kardeşimiz Özcan Özen yaklaşık 2 aydan beri İstanbul’da yaşayan Taraklılıları Üsküdar’da Kâtibim Restorant’ta bir araya getirmek için büyük çaba sarf etti.
Özcan kardeşim samimi işini ciddi yapan mert ve sevdiğim bir kişidir.
Değer verdiğim bir kardeşim olması nedeniyle onun bu etkinliğine önem verdim. Kendisine İstanbul’da düzenlediği Taraklılıları buluşturma etkinliğine mutlaka katılacağımın sözünü verdim.
Zannettim ki bu etkinliğe katılım çok olacak eğer katılamazsam Özcan kardeşime çok büyük ayıp etmiş olacaktım.
Hafta sonunda Pazar günü(17 Haziran 2012) İstanbul’a gitmek üzere evden çıktım. Akşamdan Belediye Başkanımız Tacettin Özkaraman telefonla arayıp İstanbul’a gitmek için otobüs tahsis ettiğini söyleyince sevinmiştim. Evden çarşıya geldiğimde yola çıkmak için hazırdım. Belediye Başkanımız Tacettin Özkaraman’ın tahsis ettiği otobüse binince şok oldum. Belediye Başkanı Tacettin Özkaraman, Belediye Meclisi Üyesi H.Nail.Çelikkan,Ali Kurt,Kızılay Derneği Başkanı Alaattin Yılmaz,Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Naki İşbilir ve Hatice Şenol hanımefendinin hazır olduğunu gördüm.
Yüzlerdeki hüzün ve çaresiz bekleyişten sonra daha fazla gecikmeden şoför Metin Aktan kaptanlığında yola çıktık.
Bu atmosfer içerisinde yola devam ederken bir birimize moral verme çabasındaydık.Ve bunu hep birlikte başarmış olmalıyız ki İstanbul Üsküdar’a Katibim restoranda ne çabuk geldiğimizi anlayamadık.

Tabii ki restorantın kapısında bizi Özcan Özen kardeşim karşıladı. Birçok hemşerimizin orda olacağı umudunu taşırken daha önce Taraklı’da görev yapmış PTT emeklisi Mecit Sezer’in oğlu Murat Sezer’i orada görünce şaşırdım. Murat Sezer’i de yakından tanıyordum. Üstelik kısa süre önce görüşmemize rağmen hal hatır sorma ve ayaküzeri sohbetten sonra restorant’a geçecektik ki Belediye Başkanımız Tacettin Özkaraman’ın turizme ve tanıtıma önem verdiklerinden yanında getirdiği "TARAKLI" ile ilgili kitap ve broşürleri içeri taşıma ihtiyacı duyduk.Hep birlikte restoranın salonunda yerimizi aldık.Sayımız çok azdı.
Özcan kardeşimize “Hani “DAVETLİLER nerde? "diye sormak yerine ona “30-40 dakika kadar bekleyelim” demek DOĞRU olandı. Eşi, ona her an yardımcı olmasına rağmen Allah’a dua etmekten başka şansı yoktu.
Özcan beklide hayatının en zor dakikalarını geçiriyordu.Restorant’ın terasında gözlerim hep Özcan’da onu takip ediyordum.Telefonu elinde dudaklarıyla bir şeyler mırıldanıyordu.Biraz daha beklemeden sonra katılımcıların sayısı artmaya başladı.

Yemek servisinin başlamasından sonra “TARAKLI’DA MÜHÜRLENMİŞ ZAMANLAR” belgeseli film yönetmeni Ertuğrul Karslıoğlu’nun da yemeğe katılması hepimizin havasını bir anda değiştirdi. Bu moral içerisinde iken 1994-1996 yılları arasında Taraklı’da Cumhuriyet Savcısı görevi yapan Seyithan Güneş ve eşi ve çocuğuyla yemeğe teşrifleri moralleri daha da yükseltti.
Hepimizde artık keyif içerisindeydik.
O halde artık bu buluşmanın tadını çıkartmalıydık. Belediye Başkanımız Tacettin Özkaraman’ın samimi ve içten konuşması esprileri ve hepsinden önemlisi Taraklı için gelecek adına umutlu konuşması hepimizin umutlarının yeşermesine sebep oldu.

Alaattin Yılmaz'ın bir kaç "YALAZA" örneği her zaman ki güzelliğindeydi.
Ünlü yönetmen Ertuğrul Karslı hocamızın yaptığı konuşma ve “Ben kendimi Taraklılı hissediyorum” demesi herkesi duygulandırdı.
Savcı Seyithan Güneş Taraklı’da güzel bir anısını paylaştı bizlerle. Meğer kapısı açık kuyumcu dükkânında dakikalarca dükkan sahibini beklemiş, dükkan sahibi gelmeyince jandarma ile çağırtmış. “Eğer hırsızlık olmasın istiyorsak tedbirli olmalıyız” demiş. Ne olmuş peki sonra. Kuyumcu dükkânında soygun gerçekleşmiş.
Peki Taraklı’nın geleceği hakkında neler konuşuldu yemekte
Taraklı’da doğup büyümüş Gebze de başarılı bir şekilde iş hayatını sürdüren Mehmet Kozcağız Taraklı’da mutlaka var olan kültür varlıklarına örf ve adetlerimize sahip çıkılmasını belirterek “Belediye Başkanımız Tacettin Özkaraman’a sesleniyorum. Mevcut tarihi evlerimizi sokaklarımızı mahallelerimizi koruyalım,yeni imar yerleri açarak yeni bir yerleşim şehri oluşturalım. Ne olur bunu yapalım. Mevcut mimari dokumuzun bozulmasına müsaade etmeyelim” şeklinde konuştu.
Bu esnada ben Sedat Özçınar büyüğümle TARAKLI AJANS internet gazetesi hakkında fısıldanırken bir anda mikrofonu’da elimde buldum.Gurbetteki okuyucularımıza TARAKLI AJANS ‘a gösterilen ilgi ve alakadan dolayı teşekkür etme gereği duydum.Birlikte güzel olaylara tanıklık edeceğimizi ve TARAKLI AJANS ı takip etmeye devam etmelerini söyledim.
Evet, İstanbul’da birlikte güzel bir yemekte buluştuk. Çay içip sohbet ettik.
Hayat bu... Yemek sonrasında bir kısmımız hasta ziyareti gerçekleştirirken bir kısmımızda İstanbul Boğazı sefası yaptı.
Dönüşte Özcan kardeşimizi de aldık yanımıza. Bir günde olsa Taraklı ile hasret giderecekmiş..
Akşam yemeğinde Mehmet Kozcağız’ın bereketli sofrasına misafir olduk.
Sevgili Cüneyt Keskin, Serkan Özen ve Murat Kozcağız kardeşimiz pervane oldu bizi en iyi şekilde ağırlayabilmek için .
Nihayetinde gecenin ilerleyen saatinde döndük Taraklı’ya.
Sözün özü, Keyifsiz başladı İstanbul buluşmamız; ama keyifli bitti.Heme çok keyifli.
Teşekkürler Özcan kardeşime emeği geçen herkese ve tüm katılımcılara
Seneye daha büyük bir coşku yaşayacağımızı umut ediyorum. Ama tarihi daha uygun zamana ayarlamamız gerekiyor.
Taraklı’dan herkese saygı selam ve sevgilerimi sunuyorum
Tekrar görüşmek dileğiyle Hoşçakalın…