Küçük Hayatlar
İnsanlar büyük idealler peşinde koşarak, büyük beklentiler içinde olarak hayatlarının daha müreffeh, daha mutlu yarınlarla kucaklaşacağını sandılar. Ama öyle olmadı. İçinde bulunduğumuz yüzyıl insanoğlunu teknolojiye gebe bıraktı. Gelen her yenilikle hayatımız biraz daha çekilmez hale geldi. Alanlarımız daraldı. Şu bilgisayarla küçücük odamızdan dünyaya ulaşabiliyoruz.
Zaman mevhumuna gelince o apayrı bir sorun; İnsanoğlunun hayatında zaman bir zamanlarda çok uzundu. Sonra yıllar ay gibi, aylar hafta gibi, haftalar gün gibi günler saat gibi, saatlerde bir yaprağın dalından kopup yere düştüğü an kadar kısa olmaya başladı.
İşte bu bağlamda küresel ısınma dünyayı tehdit etmeye başladı. Sorumlusu kim peki? Tabiki de bizleriz. İsteklerimiz bitmedi. Her şeyin daha kolay olacağını düşündük, her şeyin insanlar için olduğunu düşündük, Her şeyin ayağımıza gelmesinin çğdaşlık ve medeniyet olacağını düşündük ve bu hale geldik. Şimdi küresel ısınma tehditiyle karşı karşıyayız.
Ankara da bilgilerine baş vurduğum Türkiye Atom Enerjisi Kurumunda Araştırma Geliştirme Koordinasyon Dairesi Başkanlığında görevli Fizik Yüksek Mühendisi Sayın Ahmet Cangüzel TANER bakınız ne diyor bu konu hakkında:
" Dünya'da çalışan fabrikaların dumanları havada korkunç bir kirlilik yapıyor. Böyle olunca bu bu kara bulutlar güneşin dünya ya direk ışık vermesine sebep oluyor. Nasıl yazın koyu elbise giydiğimizde güneş çekiyor ve bizi yakıyorsa, aynı dünya da bu güneşten normalin üstünde sıcaklık alıyor yani bir nevi absürdleme yapıyor. Böyle oluncada buzullar eriyor."
Gerçekten ilginç geldi bana. Ankara da bu konu hakkında çalışmalar sürüyor. Mecliste bir komisyon toplandı.
Bu olay bütün dünyanın ortak kaderi. Kaçılacak bir yer yok ama hava kirliliğinden ancak şimdilik kurtulmamızın bir alternatifi var gibi o da Taraklı gibi havası temiz bir yere kaçmak, kendisi küçük ama hayatı büyük bir Taraklı orası...
Sonsuz sevgi ve saygılarımla