Güneşli Günler
Değerli okurlarım;
Birçoğunuzun aklından bunların geçtiğini kuruntu eder gibiyim. Mamafih, kastetmek istediğim arştaki Güneşten müteferrik Taraklı’nın istikbalidir. “Gün doğmadan neler doğar” zihniyetini gayrı değiştirmek gerektiği kanısındayım. Mazeretimi de kısaca açıklayayım eğer ki mazur görürseniz. İnsanların çaresizliğe düştüğü, her şeyi yaptıktan sonra elinden bir şey gelmeyen, gerisini Allah’a bırakan ve O’ndan ümidini kesmeyen kulların sözüdür. Doğru yerde kullanımı da budur. Yazıktır ki, artık elimizden gelen birçok şey olmasına rağmen işi biraz savsaklayıp, direkt Allah’a havale etme yolunu tercih ediyoruz. Biz değil, bizi bu hale getirenler utansın.
Taraklı’nın kıymetli lütufkâr insanları;
Gelin, el ele verelim, Taraklı’nın makûs talihini birlikte değiştirelim. Hiç kimse diyemesin “Taraklı’dan bir yol olmaz” diye… Nereden başlayacaksak başlayalım, fark etmez. Mesela eski cumartesilere geri dönelim. Bir zamanlar Taraklı’nın bütün köyleri, hatta diğer ilçelere bağlı yakın köyler bile gelirdi pazarını yapmaya Taraklı’ya. Oysaki şimdilerde, değil diğer ilçelerin Taraklı’ya yakın köyleri, kendi köylerimiz bile başka ilçelere gidiyor pazarını yapmaya. Düzeltemez miyiz? Bence büyük ölçüde düzeltebiliriz. En azından kendi köylerimizi geri kazandırabiliriz. Nasıl mı? Kolay; Taraklı – Adapazarı seferi yapan otobüslerimiz “yeni yol”u kullanarak. Peki, Geyve tarafındaki köyler Taraklı’ya nasıl gidip-gelecek? Hacıaliler, Pirler, Akçapınar, Duman, Yeniköy, Mahdumlar, Kemaller, Avdan, Esenyurt ve diğerleri nasıl geliyorsa, öyle. Kızmayın, darılmayın ama ben, şahsen, herzaman eşitlikten yanayım.
Taraklı’mızın çileli ama her şeye rağmen yüzünden gülümsemesini düşürmeyen halkı;
Bir telefonu veya interneti açtırıp-kapattırmak gibi sadece beş dakikalık bir işlem için, eskisi Taraklı’nın tam göbeğinde, Aşağı Camii’nin tam karşısındaki bina yerine, Ta Geyve’deki Telekom müdürlüğüne gitme mahkûmiyetinde değil miyiz? Hele bir de yol azaba dönüştüğünde kahırların en büyüğü dolmuyor mu içimize… “En azından şu yol çekilir olsa” demiyor muyuz?
“Hep yol diyorsun da başka bir şey demiyorsun” diyorsanız, haklısınız. Önce ulaşımı çözmek gerekiyor. Meslek Yüksek Okulu açılacak. Hepimiz istiyoruz, lâkin dört senedir üniversite okuyorum, öğrenciyi iyi bilirim. Gezmek ister, memleketine giderken ya da memleketinden gelirken kolay gidip gelmek ister. Daha çok şey ister de dediğim iki şeyi bulamaz ise, valizini toplar, kahreder, okulu bırakıp gider. Turizm gelişecek, hepimiz bunun için uğraşmıyor muyuz? Özel turlar bir yana, sırtına çantasını takıp, kafasına göre rahat rahat Türkiye’yi köşe bucak gezen, sahil ve denizin güzelliklerinden başka güzelliklerin de farkını bilen, evine memleketine geri döndüklerinde yakınlarına arkadaşlarına anlatan turistleri ele alalım: Otobüsten inip, başının dönmesiyle adımını çarpık attığı anda, Taraklı onun gözünde söner gider. Şu an için konaklayacak yer bulmaz Taraklı’da zor iş. Fakat bu hizmeti vermek için adım atan ve çalışmalarına başlayanlar var, projeler sürüyor. Turistin o mekânda konaklaması için orayı beğenmesi lâzım, Taraklı’ya indiğinde sıhhati ve morali iyi olsun ki Taraklı’yı beğensin. Fikrimce, Taraklı’yı beğenmeyecek, “Yalaza”mızı biraz şaşkınlıkla ama zevkle dinlemeyecek, “gavara”larımıza ortak olmayacak insanlar yoktur veyahut çok azdır.
Sabrınıza ve duyarlılığınıza gönülden minnettar olduğumu belirtir, sonsuz saygılarımı sunarım.
Esen kalın efendim.