Görüntü
Bu sabah yağmur var, kaldırımlar ıslak yürek gibi, dallardan gözyaşı damlıyor, yapraklar üzüntülerini gizleyemiyorlar, rüzgârın savurduğu yere gidiyor.
Geride var oluşlarını bırakan yapraklar süzülüyor kara toprağa bir beden gibi, sere serpe yatıyor, üzerlerini toz bulutu kaplıyor, yok olmaya iyice yaklaşıyorlar.
Yağmurla beslenen dallar yeni bir baharı bekliyorlar yeşermek için, yeni günlere merhaba demek, ihtişamını göstermek için. Ya bizler
Hatıralar akla düşüyor……..
Yağmurlarla koro oluşturuyor gök gürültüsü, şimşekler çakıyor bir tokat gibi, düşleri yere seriyor, hangisinin ilk önce toparlanacağı kavgası çıkıyor, yanlışlarla doğrular yine birbirine giriyor.
Yere düşen düşler teselli derdinde değiller, diğerinin yağmur altında erimesini zevkle izliyorlar, sıranın diğerinin bitiminde kendisine geleceğini bilmeden.
Sadece koca çınar ağacı kol kanat germişçesine yaşının verdiği olgunlukla izliyor, korumak istiyor yerde çırpınan temiz düşleri, akla kara hepsi aynı heybeye doluyor, karalar ise yine başarıyor en üste tutunmayı.
Yan yan kaçanlar ise en masumları, onları beyninize haps etmenize artık tahammül edemiyorlar. Sizle yaşlanmaktansa fırtınanın kendilerini bir yere sürüklemesini arzuluyorlar.
Bir gün mavi gökte, pamuk gibi bulut üzerinde yolculuk onlarında hakkı.
Onları serbest bırakın, almayın heybenize, belki biri erimekten kurtulur sizin yapamadıklarınızı yapacak birini bulurlar.
Saygılar ılık sütlü kahve eşliğinde
#