İnsan Ve El İnsaf
İbrahim KAYA
Yayın:
Güncelleme:
İnsan ile insaf arasında bir harflik fark var. İnsan, en şerefli mahlûktur. İnsaf ise bu şerefe uygun davranmak, yani hak ve hakkaniyet üzerine olmaktır. Derdimizi daha iyi anlatabilmek için şöyle diyelim: İnsanlığın şartları vardır ve insaf, o şartlardan biridir. Kendilerini çok iyi tanı masamda mahallemizin durumu hakkında söylediklerine şahit olduğum veya söylediklerini duymuş olduğum mahallemizin insanlarından bazılarına el insaf diyorum. Mahalle için kılını bile kıpırdatmadığı halde ben mahalle için şunu yaptım, bunu yaptım, şöyle mücadele ettim, böyle mücadele ettim diyenlere el insaf diyorum. İyi niyetle yapılan her şeyin altında bir bit yeniği arayanlara, bu iyi niyetleri boşa çıkaranlara, iyi niyeti göremeyecek kadar kör, duyamayacak kadar sağır olanlara el insaf diyorum. Herkesin yapacak bir şeyi olduğu savı ile eliyle veya diliyle yanlışa yanlış diyemeyenlere el insaf diyorum. Kahvede okeyin kime ne zaman geleceğini bile bilip, mahallenin üzerinde oynanan oyunları bilmeyen\bilmek istemeyenlere el insaf diyorum. Kendisine söylenen sözün doğru olup olmadığını idrak edemeyenlere el insaf diyorum.
Daha yaşanılır bir mahalle için çalışmayıp kendi istikbali için çalışanlara el insaf diyorum. Bu mahalleden hiç bir şey olmaz diyerek kendi kabuğu içine çekilmiş, kendisinden başkasını düşünmeyen, çevresine karşı duyarsızlaşmış olanlara el insaf diyorum. Birlik beraberlik içinde olmalıyız, şunu yapalım bunu yapalım diyerek elini taşın altına sokmayanlara el insaf diyorum.
Demem o ki, olacaksak eğer, her şeyimizle insaf ehli olmalıyız. Şunu ve şunu alayım, diğerleri kalsın, olmaz. Bir yandan haksızlığın üstüne oturacak, bir yandan da haktan-hukuktan bahsedeceğiz. Olmaz. … Lokman yukarıda yazdıklarımı okuyunca sitem etmiş: Abi bu üstü kapalı sözlerden bıktım artık, kim bu adamlar söyle de bilelim diye yazmış. Üstünde hakkımız olup üzerimizde hakkı olmayanların kim diye sormuş. Lokman sende bu mahallede yaşıyorsun el insaf dedirtenleri tanımıyor musun? Mesela mahalle için çalıştığını söyleyip mahalle için yaptığı hiç bir şey olmayanlar (en azından yaptıklarını ben bilmiyorum, sen biliyorsan söyle) kimler bilmiyor musun? Lafa gelince mangalda kül bırakmayanlar ama icraata gelince parmağını dahi oynatmayanlar kimler görmüyor musun? Aşikar olana karşı dilleri lâl olanlara ne diyorsun? Gözü görmeyene göstersen, kulağı duymayana söylesen ne olacak ki? Hem bir adam için hüküm verdiğin zaman bu hüküm yüzüne karşı okunur bilmiyor musun?
Benimle yüz yüze bile gelmeye cesaret edemeyenlerin ismini söylesem ki ne olur anlamıyor musun? Mahalleye hizmet etsin diye kendisine yetki verilen, tazim gösterilenlerin mahalleliye göstermediği vefayı görmüyor musun? İşte üstünde hakkımız olup üzerimizde hakkı olmayanların, bu mahalleye hizmet etme fırsatını yakalamışken etmeyenlerin olduğunu anlamıyor musun?
#