18 Mart Çanakkale Ruhu...!!!
SANA AVUCUNU AÇMIŞ;DURUYOR PEYGAMBER.....!!!!
Hasan KISA
Yayın:
Güncelleme:
Sevgili Dostlar, Uzun Süredir Yazmak nasip olmadı... Biraz Dünya telaşı, biraz kendi telaşımız derken baya zaman geçti....affınıza sığınarak tekrar buradan dilimizin döndüğünce sizlerle beraber olmaya gayret edeceğim.... Sevgili Dostlar; Bildiğiniz gibi şu günler Müslüman TÜRK Halkının Dünyaya Kafa tutarak "ÇANAKKALE GEÇİLMEZ" İsmini altın Harflerle Tarih sayfalarına yazdırdığı günlerdir.... Peki Tüm Dünyaya Kafa Tutan Ruh'un özü neydi? Silahın,Yemeğin,malzemenin imkanların olmadığı o günlerde Neydi bu ruh? Nasıl bir güçtü bu? Sevgili Dostlar ; Hepiniz Çanakkale ruhu ile ilgili Dedelerimizden,Öğretmenlerimizden,Kitaplardan mutlaka bir şeyler dinledik veya okuduk.. Ama bu öyle bir ruh ki, her dinleyişimiz ve her okumamız bize aynı heyecanı tekrar yaşatıyor.... Bende acizane o günlerden bir anı paylaşmak istiyorum.... "Kocadere köyünde büyük bir sargı yeri kuruluyor. Kimi Urfalı, kimi Bosnalı, kimi Adıyamanlı, kimi Gürünlü, kimi Halepli çok sayıda yaralı getiriliyor... Bunlardan biri Lapseki'nin Beybaş Köyündendir ve yarası oldukça ağırdır. Zor nefes alıp vermektedir. Alçalıp yükselen göğsünü biraz daha tutabilmek için komutanının elbisesine yapışır. Nefes alıp vermesi oldukça zorlaşır ama tane tane kelimeler dökülür dudaklarından. "Ölme ihtimalim çok fazla. Ben bir pusula yazdım arkadaşıma ulaştırın..." Tekrar derin nefes alıp, defalarca yutkunur: "Ben... Ben köylüm Lapseki'li İbrahim Onbaşıdan 1 Mecid borç aldıydım... Kendisini göremedim. Belki ölürüm. Ölürsem söyleyin hakkını helal etsin." "Sen merak etme evladım" der komutanı, kanıyla kırmızıya boyanmış alnını eliyle okşar. Ve az sonra komutanının kollarında şehit olur ve son sözü de "Söyleyin hakkını helal etsin" olur... Aradan fazla zaman geçmez. Oraya sürekli yaralılar getiriliyor. Bunlardan çoğu daha sargı yerine ulaştırılmadan şehit düşüyor. Şehitlerin üzerinden çıkan eşyalar, künyeler komutana ulaştırılıyor. İşte yine bir künye ve yine bir pusula. Komutan göz yaşlarını silmeye daha fırsat bulamamıştır. Pusulayı açar, hıçkırarak okur ve olduğu yere yıkılır kalır. Ellerini yüzüne kapatır, ne titremesine ne de gözyaşlarına engel olamaz... Pusuladaki not: "Ben Beybaş Köyünden arkadaşım Halil'e 1 Mecid borç verdiydim. Kendisi beni göremedi. Biraz sonra taarruza kalkacağız. Belki ben dönemem. Arkadaşıma söyleyin ben hakkımı helal ettim." Sevgili Dostlar; Böyle bir İman Böyle bir İnanış,Kul Hakkına bu kadar önem veren Bu Müslüman TÜRK Milletini Yüce MEVLA'nın yardımıyla kimse yenemezdi ve yenemeyecek ti.. Öylede oldu... "Yarabbi...! Nefsimize ve Neslimize Çanakkale Ruhunu anlamayı ve "O" ecdadın yolunda yürümeyi Nasip eyle...Amin.... Saygılarımla..... #