Enes ÇINAR Aklımdan Fikrimden

Yerel Seçim 2014

Değerli Taraklılılar;

Durdum durdum da son gün siyasete fazla bulaşmadan bir yazı yazayım, ama anlatayım dedim. 

Bildiğiniz gibi şu an Taraklı'da 7 tane belediye başkan adayı yarışıyor; özellikle 4 aday, ama asıl 3 aday yarışıyor.

Sonuçta ne olacak? Bir kurumun başına birisi seçilecek. Hayat devam edecek, alışveriş devam edecek, parkta oturup sohbet muhabbet devam edecek; Türkiye genelindeki oya binde bir bile etki etmemiş toplam oy sayısından sonra.

Fakat ortada önemli olan bir şey var: Taraklı

Taraklı'nın iyi bir geleceğe ihtiyacı olduğuna eminim hepimiz inanıyoruzdur, hepimiz güzel bir Taraklı istiyoruzdur. Burada hepimiz hem fikiriz.

Hem fikir olmadığımız şey ise şu: Nasıl olacağı veya nelere ihtiyaç olacağı.

Ben naçizane fikirlerimi anlatmak istiyorum.

Turizm, Taraklı için önemli bir faktör, fakat tek başına felakete bile sürükleyebilecek bir faktör. Taraklı'nın ihtiyacı olan dinamik, yani değişken bir nüfus değil; statik yani sabit bir nüfus. Taraklı'da bir otelde veya devremülkte kısa bir süre yatan insan sayısından ziyade Taraklı'da yaşayan insan sayısı önemli.

Taraklı'da sabit nüfus, ister istemez belediye için ağr bir külfet getirecektir. Sadece belli başlı bir bölüme görüntüsel düzeltme yeterli olmayıp, yeni imar planları yapmak, konut sayısını artırmak, buraların elektirk, su, kanalizasyon, doğalgaz hatları gibi alt yapı ve yol, otopark, yeşil alan vb. üst yapı sorunlarını çözmek gerekecektir. (Dikkat edin, Doğalgaz dedim.)

Ulaşım (Toplu Taşıma) Problemi

Taraklı'da ulaşım yıllardan beri gerçek manasıyla çözülmüş bir sorun değil. Ulaşım denildiğinde akla özel araçla düzgünce bir yoldan gitmek gelmemelidir. O daha çok trafik sorunudur ve şu an Taraklı'da böyle bir sorun bulunmamakla birlikte statik veya dinamik bir nüfus artışında park sorunuyla birlikte gelecek büyük bir trafik sorunu da bizi bekliyor. Ulaşım sorunu dendiğinde anlaşılması gereken, toplu taşımadır. 

Toplu taşıma Taraklı için, Taraklı'nın geleceği için çözülmesi gereken; Taraklı'nın şu an bile gerek olması gerektiği yerde olmamasının sebebi olan bir problemdir. Hatırlarsınız, hatırlamazsanız eski yazılarımı bir kontrol ederseniz, bu konu hakkında şahsen ne kadar duyarlı olduğumu anlayabilirsiniz. Hatta bundan 23 yıl evvel, henüz ilkokul 1'e giderken, 23 Nisan 1991 yılında bayram münasebetiyle 10 dakikalığına belediye başkanı olmuştum; O zamanlar belediye başkanı olan ve bu günde Saadet Partisi'nden Taraklı Belediye Başkan Adayı olan Mehmet Aydın'a otobüsleri sormuştum. Ulaşım işi büyükşehir belediyesinde olacak deniliyor fakat, büyükşehirin de hali hazırda diğer bağlı ilçelerdeki başarısını(!) da biliyoruz. Ulaşım olanaklarının özellikle zamansal ve süresel olarak problem olması, bir yerleşim birimindeki en temel sorundur. 2 saat süren ve en son aracın 15:30, yazın 17:00 olması kabul edilebilir bir şey değildir. Üniversite de gelmez. Bu konuyu da, fazlasını da Ak Parti Taraklı Belediye Başkan Adayı Tacettin Özkaraman ile konuşmuştum.

Belediye mi Emlak bürosu mu?

Sosyal, kültürel ve sportif alanlara gelince, Taraklı'nın en büyük eksikliklerinden. Düşünün bir, Taraklı'nın üzerinden reklam yaptığı, bilmem ne kadarlık yatırım yapıldığı söylenen termal tesisler, oradan devremülk almayan Taraklılılar tarafından kullanılamayacak. Buna rağmen malesef, Taraklı'da belediye bile sanki bir emlak bürosuymuş gibi, belediye başkanı emlakçıymış gibi, bu tesislerdeki devremülklerin satılması için ellerinden geleni yapıyorlar. İyi niyetlerini anlayabiliyorum; fakat burada dikkat edilmesi gereken en büyük nokta, olabilecek yan etkilerdir.

Evet, doğru gibi görünüyor: çok kişi gelecek, istihdam artacak vs. Peki bu tesislerin işletmelerle belediye arasında çalışanların öncelikli olarak Taraklılılardan olacağına dair bir protokol imzalandı mı? İşletmeci diyelim ki tesisin işletmesini devretti ve gitti? Ne olacak? Büyük ihtimalle yeni işletmeci çalışanlar üzerinde köklü bir değişime gider.

Taraklı Kapalı Spor Salonunun belki de bilinmeyen acı bir hikayesi var. Futboldan başka, üstelik Taraklı'nın başarılı olduğu bir spor dalı; Taak-Wondo. Taraklılı gençlerimiz o zamanlar büyük başarılara doğru yürüyorlardı. Ayrıca gidip spor il müdürlüğünün kapısını aşındıra aşındıra o zamanlar salonun eskik gediklerinin giderilmesi ve taek-wondo ya katkı sağlaması için 40.000 lira alındı zarzor. Taraklı Spor Salonu kapalı futbol sahasına dönüştü, hem de belediye eliyle. 

Sorunlar çok. Geri kalanını "YSE: Yaşanabilirlilik, Sağlık, Eğitim" tarihli çok eski bir yazımdan okuyabilirsiniz. O günden beri pek değişiklik olmadı.

Hatta, o yazıyı yayımladıktan sonra Tacettin Özkaraman ile makamında görüştük. Citta-Slow'dan bahsetti. Citta-Slow olmanın asıl amacının citta-slow olmak değil, getirdiği standartları uygulamak olduğunu söyledi. Aradan koskoca 3 sene geçti; herhangi bir standart gelmedi, hatta bir alt yapı çalışması ki 2 sene sürmesine rağmen bitmedi, üstüne üstlük, sokaklar toz oldu, sulandı çamur oldu.

Bu yazıyı seçim yarışının son gününe bıraktım ki, siyasete çok bulaşmış olmayayım. Seçimden sonraya da bırakmadım; öncesinde analiz yapmak gerekir.

Denilecek ki, hep eksikleri yazmışsın; evet ben hep eksileri yazıyorum; artıları anlatıyorlar zaten.

Şahsım adına da söylüyorum; Taraklı'da işimle ilgili bir çalışma alanı olsa, Taraklı'da yaşardım. Taraklı'yı seven bir Taraklılıyım. Taraklı'nın tanıtılması ve Taraklılı hemşehrilerimizi haberdar etmek için, TARAKLI AJANS'ın minimum maliyeti aylık olarak yaklaşık 2 asgari ücret, bu genelde cebimizden harcıyoruz. Ve Tüm Taraklı Ajans yazarlarına ve emeği geçenlere, özellikle İzzettin Kömürcü abime teşekkür ediyorum. Bu işe gönlümüzü koyduk. Taraklı Ajans, ne hobi amaçlı bir yayın kuruludur, ne de muhabir günlüğüdür. Taraklı'daki tek resmi yayın kuruluşudur.

Bir hatırlatma: Şubat Ayı başında, adaylığı belli olan tüm adaylarımıza reklam alanları ile ilgili mail gönderdik veya bilgi verdik ve bu süre içerisinde hiç bir ayrım yapmadık, Seçim çalışmalarını bize haber olarak, haber soğumadan getiren tüm adaylarımızın da haberlerini yayınladık.